hesabın var mı? giriş yap

  • aslında rezalet ama tarihsiz rezalet başlığı istemediğim için rezalet diye anlatmak istemedim. çünkü bunun bir defaya mahsus bir hata olmadığını, gerçek bir mantıksızlık olduğunu çeşitli tarihlerde, tam üç farklı pakette gördüm!

    bu pakette, ilk ve son dilimler dahil olmak üzere 21 dilim var. 10 defa tost yaptıktan sonra ne yapacağınızı bilemediğiniz 1 dilim ekmekle kalakalıyorsunuz.

    evet bunu başka bir şekilde tüketmenin yolları var, ama bunu neden ben düşüneyim? uno düşünmeli!

    uno'ya ilk ve son uyarımdır. eminim ki ayrıntılara dikkat eden tek tüketici ben değilim. iyi bilsinler ki bu konuda acilen adım atmazlarsa, sonuçları kaldıramayacakları kadar ağır olacak.

  • nintendo entertainment system yani nintendo eğlence sistemi adı verilen 8 bitli nintendo platformu. kendine ait has konsolu vardır, gerçek, orijinal konsol. tıpkı ps konsolları gibi. gri konsoldur, maalesef o zamanlarda türkiye'ye gelmemiştir. hep çakma konsollarla oynamışızdır. halk ağzıyla ateri ya da atari denir. kaydetme özelliği yoktur, oyunlarda en az 3 hak verilir. öldüğünde yerinde devam edebilmesi için. müzikleri bağımlı yapar. hakiki konsolu 600 lira üstündedir. avrupa'da ise famicom konsolu üzerinde oynanmıştır. gamestar, kontorland ve micro genius çakma konsolları mevcuttur. bizdeki nes kasetleri gri konsolun değil, çakmaların ve famicom konsollarının kasetleridir. bilgisayarda ve telefonda emülatörleri mevcut. rahatlıkla oynanabilir. oyunları zevklidir. şimdikiler ise bilmez.

  • ispanyanın en öğrenci dostu ülke olduğunu ve samimi olduğu söyleyen türk kızı. yolda adres dahi sorsanız sizinle ilgilenir, yardım ederler demiş; vay anasını ya adres sorsan bile söylüyolar demek taktir ettim ispanyolları. dediği gibi gerçekten dünyaya daha geniş pencereden bakmayı öğrenmiş ablamız.

  • kadınlar adamı bildiğin taciz etmişler. adam belli ki yürüyüşe çıkmış. köpeklerden dolayı "yürüyemiyoruz yolda" diyor. bu kadınlar ise gidip adamı taciz ediyor.

    bir de utanmadan adama hem tekme atıp hem de karşılığını görünce hedef göstermişler. adam keşke kaçmak yerine üçünü de kovalasaydı. adamın kadınları daha beter yapmasını istedim yalan yok.

    edit: ben de "nereden hatırlıyorum bu derneği" diye düşünüyordum. ismi aşina gelmişti. sonra hatırladım. gaziantep'te köpeklerin saldırıp yaraladığı kızın ailesine dava açan dernek bu. bu derece ruh hastaları işte.
    (bkz: pitbull'un yaraladığı kızın ailesine dava açmak)

    edit 2 : olayın öncesini gösteren video yayınlanmış.
    (bkz: seferihisar'daki köpek kavgasının içyüzü)

  • olayin cocuk tarafindan bildiriyorum, hayatiniz berbat gecer. okulda stres, evde stres, bir uyku vakti var kavganin son buldugu, onda da kabuslar..

    ogretmene, arkadaslarina anlatamazsin, cunku cevrende herkes mutlu ve mutsuz aile cocugu olarak dislanmak istemezsin. onlar haftasonu aileleri ile yaptiklari mutlu hikayeleri anlatir, sense nasi kivirsam diye dusunup konusmazsin, ya da yalan soylersin.

    keske bosansalar diye dusunursun ama dile getiremezsin, cunku onlar ailen, onlari birlikte sevmen gerekir. kavgalarda birbirlerine zarar vermesinler diye araya girmeye calisirsin, zarar gördüklerini gorursen yuregin daglanir, zarari sen goguslemeye calisir, hissettigin aciya aldirmamaya calisirsin.

    kavgalari bazen sessiz yaparlar, ama havadaki gerginligi, sevgisizligi hissedersin. cocuksun ama kör degilsin, goruyorsun iste disarida aileler birbirine nasil davraniyor, egleniyor, cocuklari nasil mutlu. 2sini bir araya getirecek biseyler yapmak istersin, ya da kendileri bi planla gelir, ama sonunda acaba ne tatsizlik cikacak diye icinde hep bi sıkıntı. hep bir yanın yarim, ama ailen tam gibi gorundugu icin mutlu olmaya calisirsin.

    cocukken buyuk gibi davranmak zorunda kalirsin, 2sine de hep anlayisli davranmaya, kizdirmamaya calisirsin. 2si birbirini yemekle oyle mesguldurki arada sana nasil davranacaklarini da unuturlar. sevgi sozcuklerinden cok nefret ve hakaret sozcugu ogrenirsin. ya da sessizdir hep ortalik, sohbetin ne oldugunu unutursun. sonra bu bir aliskanlik olur, sen asosyallesirsin ve farkedersinki gerginlik cikmasin diye hayatinda herkese karsi alttan almaya baslamissin.

    benimkiler 20 sene bosanmadigi icin uzun sure atlatamadim. sunlari yazarken bile o zamanlar yasadigim uzuntuyu yine yasadim. kimseyle yuzde yuz anlasacagimi dusunmedigim icin ileride kesin bi tatsizlik cikar, anlasamayiz ayriliriz diye evlilige yanasamadim. anlasmanin mumkun oldugunu dusunemedim. aileleri kendileri kucukken bosanmis arkadaslarim, kuzenlerim daha rahat ve mutlu büyüdü, hepsinin de uzun sureli iliskileri oldu. kucukler disinda evli olmayani da yok.

    diyecegim o ki, anlasamiyorsaniz cocugu gerizekali yerine koymayip ayrilin, 6-7 yaşında cocugun akli eriyor evde ne dondugune. sizin o mendebur hallerinizi gormekten, sozde evli kalarak, evlilik kurumunu yikan birlikte yasamanizdan ve sanki cok matah bi feragatta bulunuyormus havalarinizdan, bu yuzden bi de senin icin yaptim diye cocugunuzdan beklenti icine girmenizden gina geldi. cogu kadin, ayrilinca adam cocukla ilgilenmez hepten unutur, sorumluluk bana kalir diye evliligi surunduruyor. böyle sagliksiz bi ortamda stresli bi cocuk buyutmektense, anne ya da babasina hep ozlem duyan, eve giderken kalbi sikismak yerine huzur dolan cocuk yetistirmek yegdir.