hesabın var mı? giriş yap

  • turkiye'nin ilk ve tek kuresel felaket/kuresel kiyamet filmi olmasina ragmen hakettigi ilgiyi ne yazik ki hic gorememis turk filmi. ustelik neredeyse sifira yakin butceyle bu felaket senaryosunu sokaklarda, caddelerde, acik alanlarda cok kalabalik figuran ordusuyla cekecek kadar cesur bir denemedir.

    ciktigi zamanlarda turkiye'de zaten az salonda gosterim sansi bulabilmis, yurtdisinda ise neredeyse hic gosterilemedigi gurbetcilerin de izleme firsati olmamistir. bu sebeple pek bilinmeyen bir film olarak kalmistir.

    tabii kesinlikle sonuna kadar saygiyi hak eden ve bas taci edilmesi gereken bir deneme olsa da yapilan bazi secimler de filmin genel tarafindan begenilme oranini dusurmustur. filmin oykundugu korku komedi tarzi cok ince bir denge kurulmayinca iki turun seyircisini de kaybeder. iste bu film de ne yazik ki bu denge tam oturmuyor. bir komedi filmi olmak icin fazla gerilimli, bir gerilim filmi olmak icin fazla sulu kaliyor. bu sadece zombilerin yarattigi gerilim degil, karakterlerin arasindaki surekli kavga hali komedi izleyicisini gereksiz yere geriyor. cunku karakterler surekli aralarinda gerilimli bir tartisma icindeler. bir korku olmasi icin de fazlasiyla civik ve espirili kaliyor boyle olunca korku izleyicisi de sacma buluyor.

    zaten bu tarz yani klasik b film korku komedi tarzi 80'lerde zirvesini yasayip 90'larda miyadini doldurmustu. bu tarzin krali sam raimi'nin army of darkness, evil dead serisi filmleri dengeyi iyi kurdugu icin kult olmustu. onun disinda peter jackson'in braindead'i ve dan o'bannon'in the return of the living dead harici pek de basarili ornegi yoktu zaten.

    2000'lerde izleyici anlayisi haliyle degisti. mesela benzestigi shaun of the dead'in en gerilimli ani bile fazlasiyla eglenceli ve rahat geciyor. plakla zombi oldurmeye calisirken album kalitesi tartismasina girmeler, muzik esliginde senkronize vuruslarla barmeni dovmeler, gevsek elemanin zombi taklidi yaparken telefonla geyige baslamasi gibi muthis sahneler var. ve bunun haricinde shaun of the dead mukemmel bir ingiliz toplumu elestirisi.

    yine bir diger ornegi zombieland ise efektleriyle, ve yuksek aksiyon dozuyla korku komediyi harmanladigi icin cok tutuldu. ayrica karakterler arasi iletisim ve gevseklik de fazlasiyla keyifliydi.

    herneyse, neredeyse hic butcesi olmamasina ragmen yonetmen/yapimcilar bu kadar kapsamli ve yenilikci (ulke sinemasi acisindan) bir film yaptigi icin her turlu ovguyu hakediyor. eger bir gun turk sinemasinin sagduyulu (fanatik/entel yaklasimlar/ahbap cavuscu degil mantikli yaklasimlar yani) bir kitabi yazilirsa, bir elin parmaklari kadar yenilikci/sektoru ileri tasimaya calisan/yerinde saymaktan kurtarmaya calisan filmlerden biri olarak ada zombilerin dugunu filminin adi gececektir.

    kisisel olarak ise sunu dusunmekten kendimi alamiyorum; keske su biz turk milletinin her seye mizah katma cabasi en azindan sinema acisindan son bulsa da turkler uzaya cikarsa/turkler zombi gorurse/turkler zamanda yolculuk yaparsa/turkler robot yaparsa/turkler yapay zeka yaparsa vesaire temasi altinda surekli bir mizah cabasi yerine ciddi filmler izleyebilsek. turkler uzaya cikarsa diger milletler ne yapiyorsa onu yapacak, "turkler uzaya cikarsa mangal yapar ince belli bardaktan cay icer beyaz atlet giyer" geyiklerinden vazgecmek lazim. ne yani turk savas ucagi pilotlari kokpitte cay icip atletle mi oturuyor? diger ulkelerin savas pilotlari ne kadar ciddiyse o kadar ciddi olarak islerini yapiyorlar. efekt/cgi yapmayi onemsemekten cok asil onemsenmesi gereken ilk nokta su surekli mizah yapma cabasindan en azindan sinemada vazgecmek. bitmek bilmeyen mizah cabasi oldukca cgi/efekt falan isterse hollywood standartlarinda olsun kalite yukselmeyecek. su filmin icindeki mizahi cikarip sadece zombi filmi kalsa cok daha iyi olabilirdi diye dusunuyorum sahsen.

    ha bazi sahnelerine ben de cok guluyorum o ayri.

    not: taner birsel zaten efsane bir oyuncu, turk sinemasinin en iyilerinden hem de. yine efsane oynuyor. onu soylemeye gerek bile yok.

  • akp nin son icraatı. bunlar garibana düşman, onu biliyoruz da . gariban da inadına onlara oy veriyor.

  • bakıldığında adeta beynimizle oyun oynadığını düşündürten görsellerdir.

    1) şu görselde yer alan küpün üst yüzeyi ile alt yüzeyinin renkleri tamamen aynıdır. ispat

    2) şu görselde yer alan, içinde a ve b yazan bölgelerin renkleri tamamen aynıdır. ispat

    3) şu görselde yer alan yatay çizgilerin tamamı birbirine paraleldir. ispat

    4) şu görselde yer alan 3 arabanın boyutları aynıdır. arabalar birbirinden kopyalanmıştır. ispat
    (saçma oldu biraz ama idare edin)

    5) şu görselin ortasında yer alan siyah noktaya gözlerinizi ayırmadan bakın. görsel renk değiştirdiğinde etrafın renkli olduğunu göreceksiniz. sonra hemen başka bir noktaya (duvara, ayağınıza falan) bakıp tekrar görsele bakın. alttaki yazıyı bu işlemi yaptıktan sonra okuyun.

    evet. görsel aslında siyah beyaz. beyniniz onu renkli hale getirdi.

    edit: gif lobisi diyenler için iki jpg görsel hazırladım. ikisini de açın.

    önce buna bakın: http://i.hizliresim.com/x0g3j7.jpg

    15 saniye sonra buna bakın: http://i.hizliresim.com/m0qbyn.jpg

    ctrl + tab tuş kombinasyonu ile sekmeler arasında geçiş yapabilirsiniz.

    daha da inanmayan olur ise tek eliyle 25 barfiks çeksin, ardından dizlerini karnına çekerek 30 mekik çeksin, düzelir.

    6) üstteki olay için başka bir örnek görsel.

    7) şu görselin orta noktasına 30-40 saniye kadar gözlerinizi ayırmadan bakın. daha sonra daha uzakta yer alan bir cisme bakın. (epilepsi hastalarına önermiyorum)

    8) şu görselde yer alan siyah noktaları sayın. (mağara serindi kardeş.)

    9) şu görsel aslında hareketsiz.

    10) şu görselin ortasında yanıp sönen yeşil noktaya gözlerinizi ayırmadan bakın. zamanla etraftaki sarı noktaların kaybolduğunu göreceksiniz.

    11) şu görselin ortasında yer alan artıya gözlerinizi ayırmadan bakın. zamanla etraftaki pembe noktaların kaybolduğunu göreceksiniz.

    edit:

    1) 11. görselde noktaların kaybolmadığı, bazılarının renk değiştirdiği yönünde mesaj yağdı. doğrudur. kimi insanlarda noktalar kaybolmak yerine yeşil ya da mavi renge dönüşüyor. benim beynimde yaşananı özetleyeyim: saat yönünde yanıp sönen nokta zamanla yeşil renge dönüşerek saat yönünde dönmeye devam ediyor. gözlerimi ayırmadan bakmaya devam ettiğimde ise tüm noktaların zamanla kaybolduğunu görüyorum. ya da gördüğümü sanıyorum, beynim öyle diyor.

    sizler de gözlerinizi kıpırdatmadan ve kırpmadan bakmaya çalışırsanız tüm noktaların aynı anda kaybolduğunu ya da renk değiştirdiğini görebilirsiniz. hatta biraz uslu olursanız şirinleri bile görebilirsiniz. ne bileyim.

    2) bazı görsellerin (5-6) kandırmaca olduğuna dair mesajlar geldi. emin olun hiçbirinde kandırmaca yok.
    gif lobisinin işi değil, beyninizin size oynadığı ufak bir oyun.

    3) ayrıca entry'yi yazdığımdan beri başlık altında itina ile t.şak geçiliyorum. ama entry dünün en beğenilen entry'leri arasına girmiş. nerdesiniz lan beğenenler? dayıya sahip çıkalım.

    4) 5. ve 6. resim için hala fake (yani sahte) diyenler var.

    gif içerisinde yer alan tüm resimler için: http://i.hizliresim.com/ydye42.jpg

    kendi denemek isteyenler için gerekli yazılım (1,1 mb): http://www.easy2convert.com/gif2jpg/

    5) 1 ve 2'de de ispat görsellerindeki gri çubukların aşağıya doğru renklerinin açıldığı iddia ediliyor. o çubukları da paint'te kendim çizdim. paint ile gradient dikdörtgen çizecek babayiğit varsa sahneye alalım. bana hala inanmayan varsa görselleri bilgisayarına kaydedip tek tek paint ile deneyebilir. ispat görselleri tarafımca paint ile hazırlanmıştır.

    son not: görseller imgur'a yüklenmişti. ekşi şeyler'e yüklenenler ile değiştirdim.

  • sokaklardaki köpeklerin toplatılmasına kim karşı çıkıyorsa onların bu köpekleri sahiplenmeleri zorunlu kılınsın veya barınaklar oluşturulup bu barınakların giderleri bu kişilerden alınsın; vermeyen, sahiplenmeyen köpek taparlar hakkında dava açılsın.

  • küçükken annem pazardan kırık yumurta alırdı daha ucuza geliyor diye. çok zor durumda olan insanları düşününce bu durumu fakirlik diye tanımlayamam belki ama zor şartlarda büyüdük. babamın fabrikada yemek yanında verilen 1 tek muzu yemeyip eve getirmesini, ablamla bana tam ortadan ikiye bölerek paylaştırmasını hiç bir zaman unutamam. yıllar geçti büyüdük üniversite okuduk(okutulduk), meslek sahibi olduk çok şükür halimiz durumumuz eskiye oranla iyi ama hayatta tattığım hiç bir şey babam tarafından ablamla ikimize paylaştırılan o muz kadar güzel gelmedi gelmeyecek. (bkz: ailenizin kıymetini bilin)

  • 1. ayip
    2. gunah
    3. yasak

    edit: gelen mesaj ve entrilere cevaben; irkci bir yaklasimdan ziyade genel olarak turk sistemi icerisinde buyuyen herhangi birisini kastetmistim. yerel bir baslik olmasi acisindan yoksa her ulkenin gencliginin degisik sorunlari var elbette.