ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
havaalanında her şeyin iki kat pahalı olması
-
bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:
"bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
2001 senesinde okulda yasadışı eylem yapan sol gruba polis müdahale etmek üzereyken araya giren rektörün, "ben izin veriyorum gösteri yapabilirsiniz" demesi üzerine, solcu grubun artık yasal olan bir eylem düzenledikleri için tadının kaçması, 5 dakika içinde bütün grubun dağılması.
bilgisayar oyun tarihinin en şerefsizi
-
http://i.imgur.com/wnnltog.jpg
edit: link açılmıyorsa ölmüş kurbağa olmuş vs diye mesaj atmayın. türk hükümeti türkiye'den imgur'a bağlantıları yasakladığı için açamıyorsunuzdur. şikayetinizi türk hükümetine yapın. bana değil.
edit2: https://ibb.co/fkzrddx
çöp bulamayınca çöpü elinde taşıyan insanlar
-
ertesi gün de aynı dünyaya uyanacağını bilen insandır. yediği kaba pislemez.
vakanın görüldüğü ilin açıklanmama nedeni
-
ben ilk defa ikna oldum.
gerçekten unutmuşum...
bir siyasetçiyle hem fikir olmak ne güzel şeymiş.
bülent serttaş'ın klibindeki efkarlı papağan
-
2 kadeh rakı içse bir şeyi kalmaz.
örgü örmek
-
yarım saat örgü örerek 40 kalori harcamış oluruz. bu hesaba göre 90 saat örgü ören biri 1 kilo zayıflayabilir. örgü örmek nispeten kolay, bu yüzden formumu örgü örerek korumayı düşünüyorum. ekvatoru dolaşacak uzunlukta atlı örmeye karar verdim.
20 yılda bütün ülke yenilenmedi diye kızmak
-
(bkz: neden atılır)
en çok özlenen websiteleri
-
(bkz: sozluk.sourtimes.org)
canlı yayında kazayla evini yakan japon
-
tam anlamıyla oksijen israfı. bir kibritle bir binayı yakmayı başarabilmiş bir mal.
ateşin üstüne kağıt, karton falan atıp söndürmeye çalışıyor bi de. adam o kadar salak ki koca japonya'nın iq seviyesini tek başına 2-3 puan aşağı çekiyordur rahat.
poğaça + meyve suyu + sigara + metrobüs
-
sabahın 6’sında uyanmış ve zombiye dönüşmeye ramak kalmış bünyenin 3 gün üst üste giyilmiş pantolonu koklayıp 1 gün daha giderinin olduğuna karar verdikten sonra yüzünü bile yıkamadan çıkıp metrobüs duraklarının yanındaki seyyar poğaçacılardan birinde (bkz: merhaba poğaçacı) kendisinin kahvaltı addettiği fakat aslında sadece beyninin ona sigara altlığı yapması için gönderdiği güçlü sinyallere yenik düşmesinden mütevellit 2-5 tane arası poğaçanın mideye işkence niyetine duhul edilmesi ve akabinde tek nefeste çektiği 200ml şeftalili meyve suyunun bünyede yarattığı anlık enerjiyle güne mutlu başlandığı istanbul’un çoğu beyaz-mavi yakasının her gün yaptığı survival instinct.
not: bilerek nokta, virgül koymadım ve tek nefeste okunmasını istedim. lütfen ilkokuldaki türkçe hocamın mezarındaki ana babasına kadar sövmeyin dostlar. *
edit: imla
debe editi: valla bu kadar etkileşim alacağını düşünmedim ama sanırsam herkesin belli bir dönemine hitap etti bu entry. sağol sözlük :)
her şeye zam gelirken enflasyonun %7 çıkması
-
kaynak : hurriyet içerir
yüzdelere göre enflasyon sepeti
şimdi bakıyoruz
bu gece zam geliyor, yarın için pompa fiyatları geçen seneye göre şu şekilde.
31.12.2015 ankarada benzin 4,31 motorin 3.52 gaza 2.52
6.12.2016 ankarada benzin 5.13 motorin 4.45 gaz 2.82
--------------------------------%19----------------- %26 ----- %11
e dolara bakalım. bundan 1 yıl önce 2.91 bugun 3.54-3.60 arasında. tam yazamıyorum çünkü sürekli artıyor. %20 yakınlarında bir artış söz konusu.
euro 3.17 den olmuş 3.76 %18.5
mesela bira fiyatlarına bakalım. sigara fiyatlarına bakalım. yine zamlar göreceğiz. yazmaya gerek yok.
bu bölge biraz öznel olacak çünkü geçmiş fiyat listesi elimde yok. fiyatını hatırladıklarımı yazacağım.
restoranlara baktığımızda zam göreceğiz.
mesela aspavada 1 porsiyon geçen sene 18tl idi. şu an 20-21 civarı.
bir restoranda yediğim beyti 11.5 idi şu an 13.5
yine aynı restoranda yediğim krep 12.5 idi şu an 14.5
hamburgerini çok beğendiğim bir mekanda da 17.5 ödediğim hamburger 20.5 olmuş.
fastfood bir pidecide geçen sene 8.95 olan pide bugun 9.95. aynı yerde salata 3.75 idi bugun 4.5
subwayde 11.9 olan her şey 12.9 oldu.
geçen sene decathlondan bisiklet askılığı almıştım 200 tl idi şu an 240
gıda sepetine baktığımızda yine zamlar göreceğiz. aklımda kalanları yazayım.
geçen sene 24.5 tl ye aldığım kahve aynı yerde şu an 32.5tl
light süt 1lt 2.8tl altına satın alıyordum. şu an 3.2 tl nin altına bulamıyorum.
tchiboda kahve 5.25 idi , şimdi 6,75
biraz daha nesnel olmak gerekirse araç fiyatlarına bakabiliriz.
araç fiyatlarına baktığımızda şunu görüyoruz.
ötv den etkilenmeyen bir araç alalım dersek.
en boş
seat ibiza 1.2tsi reference 39.400 tl @ aralık 2015
seat ibiza 1.2tsi reference 48.400 tl @ aralık 2016
aradaki fark %21
en boş audı a3 hb dizel otomatik 86000 tl. @ aralık 2015
aynı ara 135000tl @ aralık 2016
fark = %57
asıl bundan sonra yıl başına kadar ve 2017 ocak ve şubatındaki zamları düşünün. şimdi beklettiler. enflasyon açıklandı.
ve bu yıl enflasyon değeri %7.
maaşımıza %7 lik düzeltme alacağız ama fiyatlar kendi görüşüme göre %15 civarı arttı. yani maaşlarımızda indirime gidildi.
ben şükrediyorum eksi enflasyon çıkmadı. bu azimle verilerle oynaya oynaya onu da çıkaracaklar.
bilimsel hata varsa uyarın düzelteyim.
editler:
: tarih hatası.
: şunu da ekle çarpıcı bir veri derseniz onu da eklerim. tabi 4gb'lik bellek' i eklemem. aklımız yerinde en azından. *
: imla hatası.
: daha öncelerde şöyle bir entry'm vardı (bkz: #64346440) paramızın nasıl değer kaybettiğini, paramız değer kaybederken nasıl kandırıldığımızın bir örneğidir.
sen benim kim olduğumu biliyor musun
-
1978 yılıydı. çaycumada hakimlik yapıyorum. hukuk hakimi arkadaşım ; " ankarada bir işim var, hafta sonu kendi arabamla gideceğim. pazar akşamı döneriz. gelmek ister misin ?" diye sordu. sevindim. birlikte ankaraya gittik. pazar akşamı beni bulunduğum yerden aldı. dönüşte sanırım devrek yakınında trafik polisi kontrol yapıyor. yolun ortasında dikilmiş, araçları durduruyor. hava kararmak üzere. polis net olarak görünmüyor. kendisi için tehlike.. neyse durdurdu. ben arkadaşıma "hakim olduğunu söyle" dedim. "hayır" dedi. arkadaşımın bir eksiği çıkmadı. polis,
"gidebilirsiniz " dedi.
hareket ettik. niçin kendisini tanıtmadığını sordum. "iki sebeple" dedi." birincisi ,memur görevini yapıyor. görevde eşit davranmak gerekir. benim kim olduğumu söylemem onu zor duruma sokabilir. ikincisi, trafik kanuna göre hakimin trafik suçu işlemesi durumunda suçüstü hükümlerine göre ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek. bu uzun bir süreç. bu yüzden kim olduğumu söylemedim" dedi. "yani bazen kim olduğunu söylemek aksi sonuç doğurabilir" diye de ilave etti.
edit : bir yazar arkadaşım, niçin "hakim olduğunu söyle" deme ihtiyacı duyduğumu sormuş. meslektaşlarımdan öyle görmüştüm. henüz hukuk hakimi arkadaşım kadar olgunlaşmış bir hakim değildim. bu bana bir ders oldu.