ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adile naşit
-
genellikle; öğretmen, aşık kız, hafif aptal kadın, sevecen anne veya teyze gibi iyi rollerde görmeye alıştığımız adile naşit'in nadir de olsa oynadığı kötü karakterler mevcuttur.
bana hala garip geliyor olsa da bu adile naşit'in güçlü oyunculuğu sebebiyle kötü rolde oynasa da bunu hissettirmediği bir özelliğidir.
siz de "hangi kötü rolde oynadı acaba?" diye bir an sorguladınız sanırım? ben de o yüzden oturdum filmlerini tek tek tarayarak arşiv oluşturdum:
(bkz: sakar şakir): 3 kağıtçı bakkalın kötü niyetli karısı. imdb
(bkz: çapkın hırsız): dolanrıcı teyze. imdb
(bkz: işte hayat): kızı için ünlü birini zorla, tehditle alıkoyan anne. imdb
(bkz: ne umduk ne bulduk): kızını zengin birine kakalamaya çalışan anne. imdb
(bkz: ibişo) kadın satıcısı. imdb *
(bkz: namuslu): kötü niyetli kayınvalide. imdb
(bkz: kibar feyzo): kötü huylu kayınvalide. imdb
game of thrones
-
gilly bir yazı okuyor: http://imgbox.com/ydsvy5no
"it is also written that there are annals in asshai of such a darkness, and of a hero who fought against it with a red sword. his deeds are said to have been performed before the rise of valyria, in the earliest age when old ghis was first forming its empire. this legend has spread west from asshai, and the followers of r'hllor claim that this hero was named azor ahai, and prophesy his return. in the jade compendium, colloquo votar recounts a curious legend from yi ti, which states that the sun hid its face from the earth for a lifetime, ashamed at something none could discover, and that disaster was averted only by the deeds of a woman with a monkey's tail."
yazı direkt olarak the world of ice and fire'dan alınmış. en sonunda azor ahai tanımı kullanılacak gibi. hem de jon ile ilgili kişiler tarafından.
her olayda mizahını da gösteren halk
-
(bkz: izahı olmayan şeyin mizahı olur)
cristopher hitchens der ki: "insanın özgürleşmesinin başlangıcı, otoriteye gülme ve onunla alay etme yeteneğidir."
bir kadını kırmadan ona çirkin olduğunu söylemek
-
bir insana çirkin demenin mantığı nedir? kadına demiyorum bak, insana diyorum. güzel bulmayabilirsin, çekici bulmayabilirsin ama "sen çirkinsin" i doğrudan veya dolaylı olarak söylediğinizde ne geçecek elinize cidden merak ediyorum.
16-17 yaşlarındaydım mesela ben. gittiğim dersanenin karşısındaki ayakkabıcıda bir çocuk çalışıyordu. yemyeşil gözleri vardı, acayip beğeniyordum. şansıma bir ortak arkadaşımız aracılığıyla tanıştırıldık, bir gün kafede oturup sohbet ettik. ayrılırken "seni bir daha görecek miyim" falan dedi bana. oh çektim içimden demek ki beğendi beni diye. sonra günlerce aradım, telefonu açmadı, ortak arkadaşımıza da "yakından o kadar güzel değil ya" demiş.
günlerce ağladım lan. şiştim ağlamaktan ben çirkinim diye. bak bir kadın ancak ergenlik dönemindeyse bu kadar ağlayabilir çirkinim diye, çünkü elinde olan tek şey dış görünüşündür o yaşlarda. bana sorarsan, bir erkek "çirkinsin yeaaaa" tepkisi veriyorsa ama ergenlik dönemini çoktan geride bıraktıysa, orada büyük bir sorun vardır, kimse kusura bakmasın.
herkes birilerinin dünya güzeli şu hayatta. sen kimsin de birinin karşısına geçip "çirkinsin" i ima edeceksin?
16 nisan 2024 lokanta ve kafe kdv zammı
-
%10 bildiğim kadarıyla muhtemelen %18 yaparlar, benim lokantacı esnaf kardeşim de fiyatı %8 değil en az %25 artırır, kazanan devlet ve esnaf olur kaybeden yine bizler oluruz.
debe editi: hafta sonu boykot var herkesi katılmaya davet ediyorum.
migros'ta satılan koç taşağı
-
"şırdan denilen şey" 4 bölümlü midedeki şirden adlı parçadan yapılır. yani taşak değil midedir.
gezip tozmalarda 36 poz hakkı olunan zamanlar
-
fotoğraf makinası yaygın değildi. "hadi fotoğraf çekinelim" denildiğinde herkes bir yerinden makina çıkaramazdı.
pozlar spontan değil statik idi. dur dilimi çıkarayım, şuraya bir eşek kulağı yapalım sululuğu olamazdı. ne fotoğraf ne de hayat o kadar hızlı değildi. ve şöyle geçmişi kurcalayınca en fazla birlikteliklerin fotoğraflarını çektiğimiz ve hala antika eser niyetine sakladığımız kıymetteki fotoğrafların zamanıydı.
o günleri mazi olarak tanımlıyoruz. gök kubbede hoş bir sada olarak kalan mazi.
hadi durmak yok çağı yakalayacağız. bas telefona çek fotoğrafı, sonra unut onu hafızada kıymeti yok nasıl olsa
apple'ın cinsiyetsiz siri sesinin tanıtılması
-
var olmayanı hayal edemezsin. onu tanıtamaz veya üretemezsin. sesler baya baya erkek ve kadın sesleridir.
edit: cok ileri seviye bilgilerle dolu onlarca ozel mesaj aldigim icin editleme geregi duydum.
arkadaslarin buyuk bir kismi kamerayi cep telefonunu falan ornek gostererek "onlar yuz yil once yoktu yea, demek ki birileri hayal etmis ve olmus" gibisinden mesajlar atiyorlar.
bir tanesi de cinsiyeti olmayan bir sesi, selfie cubugu ile bir tutarak "demek ki yapiliyor" yazmis.
bakin teknolojik bir tasarimdan yada elfler, cuceler gibi hayal urununden bahsetmiyorum. burada yokluktan, hiclikten bahsediyorum. ornekte gosteremiyorum cunku ornegi yok.
kediye tekme atan kadını döven gençler
-
kediye yaptığını yapmışlar.
instant karma.
beymen'de indirimle 675 tl'ye düşen anahtarlık
-
''modern dokunuşlarla yepyeni bir boyuta taşıyor'' yazısını okuduktan sonra kesinlikle 675 tl eder dediğim anahtarlık, dokunuşlar önemli çünkü.
resmi bayramlarda eve türk bayrağı asmak
-
doğrusu, milli bayramlarda eve türk bayrağı asmak olan eylemdir.
artık ağız burun öyle bir yamulmuş ki millî diyemiyor bazıları.
milli bayram lan adı üstünde. diğeri de bayrak. türk bayrağı. asacam tabi sana mı sorucam hırt!
yanlış numara diyalogları
-
gün ortasında cep telefonum çalar.
-alo, naciye sen misin?
-yanlış aradınız sanırım beyefendi.
-niye?
-çünkü ben naciye değilim.
-dıt dıt dıt
iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
-alo, naciye.
-beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
-napıcan?
-yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
-ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
-enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
-nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
-sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
-kod mu koyuluyor.
-evet, hangi şehirdesiniz siz?
-napıcan?
-kodunu koyucam, töbe töbe.
-tamam bi de öyle deneyeyim.
-bi zahmet.
on dakika sonra tekrar arar.
-alo
-kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
-rica ederim.
-benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
-hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
-tamam, hadi görüşürüz
-görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
-dıt dıt dıt