ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahmet çakar
-
gecenin bombasını patlatmıştır. bir pozisyonun ilgisizliğini, ortamla uyuşmazlığını şu örnekle açıklamıştır.
"beyler düşünün.. biz dördümüz bir dağ evindeyiz.. köyde.. etrafta köylüler var filan... kapı çalınıyor.. açıyoruz bi bakıyoruz sharon stone!.. aradan vakit geçiyor...bi daha kapı... zekeriya beyaz!.. ne alaka di mi. işte bu pozisyonda öyle"
ersin kardeşimiz de boş durmamış bu lafın üzerine:
"zekeriya hoca gelip sharon stone burda mı diye soruyor mesela?!".. demiştir.
ama ahmet hoca durmak bilmez..
.."hatta kazım abi sharon senden buz kıracağı ister.sen olayı idrak edemeyip -o yok,keser vereyim mi dersin."
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
konuşmadaki taraflardan biri olduğum için mi bana bu kadar komik geldi bilmiyorum ama bir örneğini bugün yaşadım. 4 yaşındaki anaokulu öğrencisi küçük kaselerde verilen ve suyu fazla olan barbunya yemeğini kaşığıyla karıştırırken düşünceli gözlerle dalıp gitmiştir. haliyle merak eder ve sorarım.
ben: göksu ne düşünüyorsun?
göksu: bu çorbayı ısırarak mı yemeliyim onu düşünüyorum.
a. hakan'ın sokak röportajları yasaklansın önerisi
-
“liboş/şakirt köşe yazarlığı yasaklansın” kampanyasıyla işi büyütüyorum
kendisini gazeteci olarak görmeyin, gerçek yüzü budur bu herifin. onun yaptığı gazeteciliği vasıfsız herhangi birisi de yapabileceği için sokak röportajı gibi gerçekten g.t isteyen bir işi kıskanmaktadır.
bak ahmet, zaten sana ve yaptığın işe duyulan saygı sıfıra yakın, boş boş konuşup kendine laf söyletme.
türkiye'de ateizmin yükselişi
-
tayyip erdoğanın katkısının büyük olduğu yükseliş.
arda turan
-
süper kupa'yı elinden bırakmıyor. evladım, biraz da kardeşler tutsun kupayı.
ilk alınan kaset
-
kenan doğulu - sımsıkı sıkı sıkı ilk aldığım kasetti. utanarak eklemek isterim ki güneş kolyesi falan da almıştım.
ama küçüktüm yani bence olabilir öyle.
discovery channel asteroid çarpması simülasyonu
-
astreoid pasifik üzerinde dünyaya çarpıyor, yalnız simülasyondaki cisim o kadar büyük ki ebatları dünya ile kıyaslanabilir. buna iki gök cisminin çarpışması demek gerekir. dünyaya düşmesi demek yanlış olur. tamam, böyle bir cisim gezegeni közlenmiş kömürleşmiş bir nesneye çevirir, okyanusları kurutur, onlar gösterilmiş ama kürenin öte tarafında harap olmuş şehirler ve kalıntıları var, bu bile fazla iyimser geldi, londra da alevler içinde big-ben harabesi. bana kalırsa yer kabuğunun bir halı gibi dalgalanması ve yırtılması ile onlar üzerinde bir tül kadar hacmi kütlesi olmayan insan yapılarının yüzlerce binlerce metrelik kül ve toprak yığınları atlında kalması gerekir.
tanrının elektrik olma ihtimali
-
olmasın arkadaş.
bu sefer ac'ciler - dc'ciler diye millet birbirini kırar. biri peygamber olarak edison'u kabul eder, öbürü tesla'yı. ortalık iyice karışır. böyle iyi, bozmayın ortamı.
(bkz: şu güzel ortamı bozuyosun)
mağazada açtığı kazağı katlayıp koyan müşteri
-
sadece karşısındaki insanın yaptığı işe saygı duyuyordur.
bir doktorun egosundan daha büyük olan şey
-
tabiki doktorun karısının egosudur.
çaykur'un zararının 1.5 milyar tl'ye ulaşması
-
lipton'a satılma zamanının gelmiş olduğuna delalettir!
sonuç olarak da çayı bahçelerinde bırakacak binlerce çiftçi...
şekerpancarı gibi, fındık gibi...
uyu türkiye! bu kez kurtuluş savaşı verecek bir liderin de yok...
yılmaz özdil'in 2500 liralık özel basım kitabı
-
atatürk'ü kullanıp para kazanmaya doymamış birinin yeni hedesi.
bununla sürekli allah ve bilmem ne diye kitap çıkaran adamlar arasında cidden ne fark var?