ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir turistin 44 lira olan hesaba bıraktığı para
-
-7 tl pata üstü verdiniz, 6 tl olacaktı?
+ o beş dakika önceydi sör.
rte'nin rehineleri operasyonla kurtardık demesi
-
bana 1 tl daha kazandıran açıklama. her bir yalanı için kenara 1 tl atıyorum. şimdiden site içinde güvenlikli bir ev aldım. teşekkürler badem bıyık.
irlanda patates kıtlığı
-
osmanli devleti kendisi de cok kotu durumda oldugu halde, gemilerle yardim yollamistir irlanda'ya. tabii sanirim, ingiltere ile dusman olmalarinin da etkisi var.
hatta yanlis hatirlamiyorsam, bu kitlik irlanda'da anilirken, osmanli devleti'ne tesekkur ediliyor, buyukelciye nisan takiliyor.
duşta kendinle röportaj yapmak
-
ara ara oluyor bu. hayali bir sesin bana yönelttiği sorulara karşılık veriyorum. kendimle ilgili bazı yanlış bilinen şeylere açıklık getirmeye çalışıyorum. kendimle ilgili merak ettiğim bazı gerçekleri, kendimi de incitmeden yanıtlamaya çalışıyorum. yanıtlamaktan kaçındığım, bazı hassas kitleleri kıracağını düşündüğüm sorulardan espriler yaparak kaçıyorum. karşılıklı gülüyoruz. röportajın sonunda teşekkür ediyorum. havlumu alıp çıkıyorum. ayna karşısında saç kuruturken verdiğim yanıtlardan bazılarını beğenmiyorum. şöyle ya da böyle diyebilirdim, daha şık olurdu diyorum. ama yine de güzel bir röportaj oldu diyerek banyoyu terk ediyorum.
ilkokulda dayak yemiş efsanevi nesil
-
tahta cetvelle parmak uçlarına vurulurdu. ,
şimdi öyle mi el bebek gül bebek ,ondan mal gibi bir nesil yetişiyor zaten. servise bin okula git ,servise bin eve git. ben karlı okul yollarında ne sokak çocuklarından ne de öğretmen denilen psikopatlardan yediğim dayakları yazsam köprü olur.
biraz salak olabilirim ama dayanıklıyım.
çocuğuna kendi mesleğinden isim vermek
dolar yükseliyorsa neden komple dolara geçmiyoruz
23 nisan 2015 dolar kuru
-
4.00 olmadı da diyelim ki 3.35 oldu. o da olumlu.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
mekan: bilardo cafe
yan masa... arkadaşın kafası güzel.
-: madboy naber birader.
madboy: iyidir, senden.
-: iyidir. ufak bi işim var birader uğrıcam.
madboy: burdayız.
-: zerrin, gel bakayım az.
gelir zerrin.
-:otur bakayım şöyle.
zerrin: efendim.
-: şimdi bana bak, tipime bak, şeklime bak, konuşmalarıma bak. baktın mı?
zerrin: tamam. evet?
-: şimdi ben bu şekil sana gelsem çıkma teklif etsem kabul eder misin?
zerrin: ederim.
-: tamam eyvallah. teşekkür ederim. neslihan gelicek birazdan o'na teklif edicem. antrenman yapıyorum.
zerrin: gideyim mi ben?
-: tamam. saol.
şeytanın yandaşlık yerine onurlu olmayı seçmesi
-
semavi dinlerin anlattığı hikayelere göre iblis, allah'ın ademi herhangi bir açıklama yapmadan yaratmasına içerleyip, ona secde etmeyerek dik duruş sergilediği için makamdan kovulmuş. makamdaki diğer melekler:
''aman iblisciğim, ne yapıyorsun? kendine gel'' diyerek arabuluculuk etmeye çalışsa da iblis geri dönmemiş yolundan:
''kardeşim, biz zaten gerekli donanıma sahip değil miyiz? bir de bizden alt kapasitede yeni bir mahluk çıkarıp ona biat etmemiz niye isteniyor?'' diye çıkışınca melekler de: ''doğru lan'' deyip allah'a ufaktan itiraz sesi yükseltirler: ''yeryüzünde kan döküp, bozgunculuk yapacak birilerini mi yaratıyorsun?'' (bakara 30.)
allah yine açıklama yapmaz: ''siz bilmezsiniz, ben bilirim.''
melekler sus pus...ama bu sayede ödüllerini alırlar, konumlarını korurlar.
iblis ise bu durumu kabullenmeyen tek varlık olarak pılısını pırtısını toplayıp kendi yoluna gider. dik duruşunun bedelini, allah makamındaki ayrıcalıklı konumunu bırakarak öder. kimse de ''helal olsun be, adamın bir duruşu var. sorguluyor en azından'' deyip tebrik etmez, tam üstüne ''lanet olsun iblise, o şerefsizin önde gidenidir'' diye arkasından konuşulur.
sorgulamanın, onurlu olup dik durmanın bedeli şeytan olmakmış meğer. dinler de bunu marifet gibi anlatıp durmuş binlerce yıldır.
ido tatlıses
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ç: çocuk, 3 yaşında, dişi
b: bob, yani ben
a: çocuğun annesi, benim ablam
mekan: seyir halindeki arabanın arka koltuğu
b: (çocuğun elindeki tüylü ve biçimsiz oyuncağı göstererek) ay oyuncağın çok tatlıymış adı var mı?
ç: (önde oturan annesine yönelerek) anne biz dışarıda mıyız yoksa içeride mi?
a: dışarıdayız ama biz bize olduğumuz için de içeride sayılırız.
b: bunun oyuncağın adıyla bir alakası var mı?
ç: bunun adı aslında tüylü bok. ama biz dışarıda ona tüycük diyoruz.
b: anladım.