hesabın var mı? giriş yap

  • doğrusu, bütün türkiye'nin yanlış telaffuz ettiği kelime olacak olan başlık. "tüm türkiyeliler" de olur. "tüm" ve "bütün" kelimeleri eş anlamlı değildir, arkadaşlar. "tüm", birden fazla olanların beraberliğini, "bütün"se yekpare bir yapının tamamlığını betimler. "tüm" hepsi, "bütün" tamamı anlamındadır. bütün orman veya tüm ağaçlar gibi, bütün bilgisayar veya tüm bileşenler gibi, bütün toplum veya tüm vatandaşlar gibi.

    düzeltim: krater82'nin uyarısı üzerine ya da'ları veya ile değiştirdim. böylesi daha doğru.

  • altın snitch’in kelime anlamını yeni idrak ettim.

    snitch ingilizce’de ispiyoncu, haber veren anlamına geliyor.

    snitch’in ten hafızası var, bu nedenle her maçta yeni bir snitch kullanılması gerektiği gibi, maç başlayana kadar onu yapan kişi dahil eldiven giymek zorunda kalıyor. böylece snitch, ilk kim tarafından yakalandığını ispatlayabilmek için, başka bir deyişle maçı kimin sonlandırdığını tespit edebilmek için kendisine dokunan kişiyi tabiri caizse ispiyonluyor.

    ayrıca ölüm yadigarları’nda rufus scrimgeour’un dediği gibi, içinde küçük nesneleri saklamak için çok müsait. böylece diriltme taşı gibi küçük bir nesneyi gözden uzak tutmak için ideal, sadece ten hafızası kullanılarak açılıp kapanabiliyor.

    dumbledore da bu özellikten faydalanarak bu snitch’i harry’e miras bıraktı. sihir bakanlığı bir aydan daha uzun bir süre bu snitch’i açmaya çalıştı ama açamadı, çünkü ten hafızasına ilişkin tılsımı çözemedi. peki dumbledore nasıl açtı? mürver asa veya dumbledore’un gelmiş geçmiş en iyi büyücü olması bence bu soruyu uygun şekilde yanıtlamıyor.

    yine de rowling’in küçük kelime oyunlarına bayılıyorum. bunu da 20 senedir düzenli aralıklarla harry potter okuyan biri olarak yeni fark etmiş olmamı şiddetle kınıyorum.

  • tatildeyken oğlanın yaptığı şebeklikler hoşuna giden bir adam yanaşıp bizimkine sorar;

    - kaç yaşındasın bakayım sen?

    + dört..

    - büyüyünce ne olacaksın?

    + beş.

    (sdfskdjsdkfj ne de olsa babasının oğlu)

  • işte ege ve ilayla girilen komik diyaloglar
    :
    - romica: evet çocuklar bireyin yalnızlığının katastrofik sonuçlarına dikkat etmelisiniz
    - ege: birey yalnızsa peki nietzsche'nin üstinsanının burdaki konumu nedir sence
    - ilay : heh başladın yine nihilizme, annemiz egzistansiyalist artık anlasana

    gerçekte olan
    - romica: ege buraya gel senin beynini ezerim terbiyesiz şu odanın kapısını kitleme
    - ege: banane ya banane ben gitmicem köye filan bilgisayar oynicam işte
    - ilay: salaak saalaak saalaak saalak gerizekalı salak

  • balon şişirmek, çamaşır suyuyla ev temizlemek, üst üste bir kutu kadar kibrit yakıp ilk çıkan kokuyu içe çekmek, kollarını iki yana açıp birkaç dakika boyunca dönmek, pencereden sarkmak, sabah gözü açar açmaz yataktan fırlamak, altı saat ve üzeri süre boyunca yerinden hiç kalkmadan ders çalışmak, uyumamak (ikinci günden sonra yaşanan kafa muazzam, dört günden sonrakini anlatmaya dilim varmaz), yastığa suratı gömüp nefes yettiğince çığlık atmak, yarım metre yükseklikten atlamak (min. x5 tekrar), salıncakta kafayı geri atarak sallanmak, kaydıraktan ters kaymak, yine parktaki o ellerle tutularak ilerlenen demir çubuklu şeyde dizlerini sıkıştırarak baş üstü durmak, uhu koklamak, çıkan yürüyen merdivende iniyormuş gibi durmak, hareket halindeki arabadan kafayı çıkarıp gözleri kapatmak, aşık olmak, iş makinası izlemek, taraftar kavgası olan ortamda bulunmak, otobüste çılgınlar gibi ağlayan üç yaşlarındaki çocuğun yanında oturmak, yeni doğan bir buzağının ve annesinin hareketlerini izlemek, üst üste iki demlik çayı tek başına içmek, aldatılmak, uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birisine koşup hızla sarılmak, yanından geçen seçim otobüsünün şarkısına maruz kalmak... hepsinin sonunu garanti ediyorum. benden bu kadar. narkotik peşimde.