hesabın var mı? giriş yap

  • önce ülkenin en büyük hırsızları içeri alınmalı. sonra bu mahkumlar hırsızlık boyutlarına göre madenin katlarına yerleştirilmeli. o zaman bu kampanya tutar.

  • camilerden bile para kazanmak için altına dükkan yapan din bezirganlarının yersiz şikayeti. evet bazı şeylerden para kazanılmıyor. ne acaip değil mi?

    e:ben açmadım başlığı.

  • repliğin tamamı şöyle:
    yaşar usta-saim beyi görecektim.
    sekreter-randevunuz var mi?
    yaşar usta-yok.ama yaşar usta derseniz beni kabul eder.çok önemli.
    sekreter-hiç sanmıyorum ama bir sorayım.(telefonda) saim bey, yaşar usta diye biri sizinle görüşmek istiyor.peki efendim.(yaşar usta'ya) sizi bekliyorlar, buyrun.
    (içeri girer)
    saim bey-söyle ne istiyorsun?
    yaşar usta-bak beyim, sana iki çift lafım var.koskoca adamsın.paran var, pulun var, herşeyin var.binlerce kişi çalışıyor emrinde.yakışır mı sana ekmekle oynamak.yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak.ama nasıl yakışmaz.sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören.anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.ama ben boşuna konuşuyorum.sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.hıh.sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.sen mi büyüksün.hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta.sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç.gözümde pul kadar bile değerin yok.ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın.yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz.bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun.dokunma artık aileme.dokunma çocuklarıma.dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile.(çıkar)

  • hey gidi hey metalciliğin metalcilik olduğu dönemlerdir çiçeğim. sokakta yürürken esnafın yarısı metalci sürünüze hipnotize olmuş gibi bakmıyosa adamdan sayılmazdınız. hele o arkadan "bu agşam kedi mi yiyok necatiii? ehahaha" diye bağıra bağıra espri yapan mahalle gençliği. yaptığımızın kıymeti varmış gibi hissederdik. napıyosak artık? adını bile duymadığımız ülkelerin en ünsüz iskandinav tabanlı thrash speed -?!?- gruplarını dinleyip "abi yææ" diye mal mal konuşuyoduk.

  • 1500 avro maaş alan fransızlar benzin fiyatlarının 1.5 avro olmasını protesto ediyor. 1600 tl maaş alıp benzine 6.2 tl veren yurdum çomarları da avrupa karışıyor diye seviniyorlar. önce oturup kendi halinize ağlayın.

    adamlar belli ki fransız devriminin ruhunu kaybetmemişler. hakkını arıyorlar. macron'u seçtik, 5 yıl istediği şekilde bizi yönetebilir demiyorlar. arada rot- balans ayarı yapıyorlar ki yolundan şaşmasın.

  • 6 sezonu izlemeyen okumasın. derin spoiler.

    --- spoiler ---

    rıza babaya suikast düzenleyecekler. hüsnü ölümden dönecek ve tabi ki süpriz bir aşk bizi bekliyor**.

    --- spoiler ---

  • herhangi ölümcül bulaşıcı bir hastalığın, tüm dünyayı etkileyecek “küresel” bir boyuta ulaşmasıdır. yakın tarihimizde bunun birçok örneğini de gördük. domuz gribi veya kuş gribi bir pandemi örneğidir.

    amerika’da türk bir ilaç şirketinin yönetiminden öğrendiğim kadarıyla çok yakında dünya çapında ölümcül büyük bir salgın gerçekleşecek. salgını yapacak olan kişilerse aralarında bill gates gibi zenginlerin bulunduğu, dünya nüfusunu azaltma projesinin mimarları olan bir grup. hatta daha bu salgın hastalık dünyaya yayılmamışken aşılarını bile üretime geçirdiler. “kulağa çok komplo teorisi gibi geliyor” dediğinizi duyar gibiyim. ama değil malesef. hatta türkiye cumhuriyeti olarak yaklaşık 2 hafta önce bunun hazırlıklarını başlattık.

    konuyla alakalı cumhurbaşkanlığı’nın resmi gazete’de yayınladığı 2019/5 sayılı genelgeye
    şuradan ulaşılabilir:

    cumhurbaşkanlığı genelgesi

    yanı başımızda bulunan yunanistan’da bu salgın hastalık küçük çapta denenmekte. ve yunanistan’da ani ölümler gerçekleşmekte.
    bu olayın türk medyasında yer bulmaması ise işin ilginç tarafı. internette arattığımda haberi sadece haber türk’ün şubat ayında verdiğini gördüm.

    haber türk ilgili haberi

  • çok şanslı bir bakandır:

    "temmuz ayı yatırım teşvik belgelerine göre turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.

    sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın temmuz ayına ilişkin teşvik belgeleri resmi gazetede yayımlandı.

    buna göre kültür ve turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu bodrum türkbükü’ndeki mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 307 oda, 870 yataklı 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.

    sol haber'den kadir sev'in haberine göre bölgesel öncelikli yatırım sınıfından verilen teşvik unsurları şunlardan oluşuyor:

    7 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesini devlet karşılayacak. projeyi gerçekleştirmek amacıyla alacağı kredilere faiz desteği verilecek. gelir vergisi; gümrük vergisi ve kdv istisnalarından yararlandırılacak.

    bakan mehmet nuri ersoy, 25 dönüm ormanlık araziyi talan edecek otel projesini, geçen mayıs ayında tartışmalı bir çed sürecinden sonra onaylamıştı. iki ay sonra teşvik listesine alındığı görülüyor.

    ersoy, aralık 2020’de bodrum hilton tükbükü oteli’in de sahibi olduğu azerbaycan merkezli ısr turizm şirketini satın almış ve adını mra turizm ve otel işletmeciliği a.ş. olarak değiştirmişti.

    7 ağustos 2022 günlü resmi gazetede yayımlanan geçen haziran ayında yatırım teşvik listesinde ersoy'un sahibi olduğu voyag turizm otelcilik aş’nin 2 milyar 150 milyon lira tutarındaki modernizasyon projesine “bölgesel öncelikli yatırım” sınıfında yer verilmişti.

    ersoy’un sahibi olduğu şirketlere yalnızca iki ayda verilen teşviklerin tutarı 4,5 milyar liraya ulaştı. "

    kaynak

    --- spoiler ---

    bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı
    huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır
    ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
    ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden;
    yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
    şu doyumcu sofra, bakın gelişinizle övünçlü!
    hakkıdır kutsal savaşınızın, evet, o hak da elde bir…

    yiyin, efendiler yiyin; bu iç şenliği sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
    soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
    tüm sizindir efendiler, konak, saray, gelin, alay;
    tüm sizindir, tüm sizindir, hazır hazır, kolay kolay…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    büyüklüğün sindirimi biraz ağır olsa da yok zarar,
    görkemli yüceliği, öç alıcı sevinci var,
    bu sofra gönül almanızdan böyle ısınır ve ışıldar.
    sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını,
    varlığını, hayatını, umudunu, hayalini,
    tüm olanca rahatını, olanca gönül balını,
    hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
    yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
    bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak;
    atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

    yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
    --- spoiler ---

    (bkz: yiyin efendiler yiyin)