ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ezik sözlük yazarları
-
ucundan kenarindan benim bu. sariyer'de karsidan karsiya gectim. trafik neredeyse durma noktasinda.
beyaz bmw'nin icinde iki tane su gibi kiz. soforun yaninda oturan kafasini disari cikarip adres sordu, ben de ona dogru egildim tabii. belimi dogrultmadan sadece kafami gidecekleri yone cevirip adresi tarif ettim. kisa bir tesekkurden sonra sofor kiz eliyle arabasinin on tarafini gostererek tamam gec diyip yol verdi.
gidecegim yone degilde az once geldigim yone dogru tekrar geri dondum. lan az once gectin zaten ne geri donuyosun be amina kodugum geri zekalisi sirf kiz tamam gec dedi diye. kiz yol verdi ben de degerlendirdim. ulan bir de izlediklerini dusundugumden ne geri donebildim ne de bakabildim o tarafa. gozlukcu gorup daldim iceri. gozluk bezi aldim ciktim. gozlugum yok olm benim.
the settlers of catan
-
genellikle kutu oyunlarının "altın çağı" olarak anılan modern kutu oyunlarının yeniden canlanması, 1990'ların sonlarında ve 2000'lerin başlarında, 1995'te settlers of catan'ın piyasaya sürülmesinden kısa bir süre sonra ivme kazanmaya başladı. catan önemli bir rol oynadı. geleneksel oyuncuların ötesinde geniş bir kitleye hitap eden yenilikçi oyun mekaniği ve stratejileri sunarak masa oyunlarına olan ilgiyi yeniden canlandırdı bile diyebiliriz.
settlers of catan'ın başarısının ardından, sektörün büyümesine katkıda bulunan diğer birçok etkili kutu oyunu ortaya çıktı:
1. **carcassonne** (2000) - bu karo yerleştirme (tile placement) oyunu, oyunculara manzaralar, yollar ve şehirler inşa ederken aynı zamanda puan karşılığında stratejik olarak bölge talep etme kavramını tanıttı.
2. **ticket to ride** (2004) - erişilebilir oynanışı ve ilgi çekici temasıyla tanınan ticket to ride, şehirleri birbirine bağlamayı ve puan karşılığında varış yerlerini doldurmayı amaçlayan oyunculara çeşitli bölgelerde tren rotaları inşa etme görevi veriyor.
3. **porto riko** (2002) - karayip sömürgeciliği çağında geçen karmaşık bir strateji oyunu olan porto riko, oyuncuları kaynakları yönetmeye, plantasyonlar geliştirmeye ve kâr amaçlı mal göndermeye zorluyor.
4. **agricola** (2007) - bir çiftliği yönetmeye odaklanan oldukça tematik bir oyun olan agricola, oyuncuların başarılı olmak için tarım, hayvancılık ve aile büyümesinin çeşitli yönlerini dengelemesini gerektiriyor.
5. **pandemic** (2008) - oyuncuların dünya çapında ölümcül hastalıkların salgınını durdurmak için birlikte çalıştığı ortak bir oyun olan pandemic, yoğun ekip çalışması ve stratejik planlama sunuyor.
bu oyunlar, diğerleriyle birlikte, çeşitli temalar, ilgi çekici mekanikler ve stratejik derinlik sunarak masa oyunlarının yeniden canlanmasına yardımcı oldu. kickstarter gibi kitlesel fonlama platformlarının yükselişi, bağımsız tasarımcıların ve yayıncıların geleneksel yayıncılık engellerini aşarak yenilikçi masa oyunlarını pazara sunmalarına olanak sağlamada da önemli bir rol oynadı.
ek olarak, dijital platformların ve çevrimiçi toplulukların ortaya çıkışı bilgi, inceleme ve stratejilerin paylaşımını kolaylaştırarak kutu oyunu hobisinin büyümesine daha da katkıda bulundu. sonuç olarak sektör, giderek artan sayıda insanın masaüstü oyun oynamanın zevkini keşfetmesiyle ve her yıl çok çeşitli yeni oyunların piyasaya sürülmesiyle hızlı bir büyüme yaşadı.
kaynak: dicebreaker
sultangazi belediyesi'nin yeşil alan düzenlemesi
-
tabela boyutu yeşil alandan daha büyük
hastaneye sıçan teyzenin olası ekşi sözlük nicki
erkeklerde uzun sakal modası
-
bize, sakalını kesmeden çalışabilen şanslı piçleri göstermiş modadır.
:(
1 kasım 2015 genel seçiminin tek cümlelik özeti
-
müslümanlar oy çalmasınlar diye ateistler nöbet tutuyor.
ermenistan'ın trabzon'u istemesi
-
bizzat trabzon a gelip trabzon insanından istesinler, ondan sonra konuşalım dediğim istek.
istiklal marşı'nın korkma diye başlaması
-
12 mart 1921'de istiklal marşı kabul edilirken, ülkemizin mevcut durumu nasıldı bilinmeden, marşın ilk kelimesini eleştirmek, ağır cehalettir.
bilecik, yunanistan toprağı olmuştu.
adapazarı, yunanistan toprağı olmuştu.
gaziantep, teslim olup fransız toprağı olmuştu.
ardahan, artvin gürcistan toprağı olmuştu. üstüne, kızıl ordu burayı ele geçirmişti.
maraş, fransız işgaline uğramış ve kurtarılmıştı.
izmir, yunanistan toprağı idi.
yunanistan başkomutanlık karargahı izmir'e taşınmıştı.
bursa, yunanistan toprağı idi.
ingilizlerin çekildiği eskişehir ve afyon'a yunanlılar geldi.
urfa, fransızların toprağı idi çekildiler.
marmaris, italyanların elindeydi.
iznik, uşak, gönen, balıkesir, nizip, kars, ığdır, inegöl, zonguldak, merzifon, konya, manisa ve daha bir sürü yer işgal ediliyor, hatta kimisi ingilizlerden yunanlılara, italyanlardan yunanlılara olacak şekilde el değiştiriyordu.
osmanlı'nın başkenti olan istanbul'dan, osmanlı isen vize ile çıkabiliyordun.
peki, dışımızdan saldıranlar ile bitiyor muydu? içerideki ayaklanmalar da vardı.
ali batı ayaklanması oldu.
birinci bozkır ayaklanması yaşandı.
ikinci bozkır ayaklanması yaşandı.
üçüncü bozkır ayaklanması yaşandı.
şeyh eşref ayaklanması yaşandı.
1.anzavur isyanı çıktı.
2.anzavur isyanı çıktı.
1.düzce ayaklanması çıktı.
konya'da ayaklanma çıktı.
zile ayaklanması çıktı.
milli aşireti ayaklanması çıktı.
çapanoğlu ayaklanması çıktı.
2.düzce ayaklanması çıktı.
2.milli aşireti ayaklanması çıktı.
2.yozgat ayaklanması çıktı.
demirci mehmet efe ve çerkez ethem ayaklanması çıktı.
koçgiri ayaklanması çıktı.
ülkenin her tarafında ya dış ülkelerden gelen işgaller, işgal tehditleri ya da dış ülkelerin organize ettiği iç ayaklanmalar söz konusu iken, bulunduğu köyün, kasabanın, şehrin kendi milletinde mi kalacağı, italyan mı, yunan mı, fransız mı, ermeni mi, sovyet mi, ingiliz mi olacağı tamamen muamma olarak mücadele veren bir millete daha ilk kelimeden moral, motivasyon, destek, inanç verecek bir marş yazmazsanız, sadece şiir yazmış olursunuz.
mükemmel bir başlangıçtır.
messi'den daha fazla kazanıyorum
-
"dünyamızın sapkınlığı insanların zenginliklerinden utanmak yerine onunla gurur duymalarıdır."
lev n. tolstoy