hesabın var mı? giriş yap

  • linkin park'ın faint şarkısı ile gaza geldiğimiz liseli ergen yıllardı. bu adamları en son ne zaman dinlediğimi bile hatırlamıyorum ama isimlerini görünce bi gülümsetti, iyi kötü dinlemişiz işte anı olarak kalmış bize.

  • + çok güzelsiniz gerçekten :)
    - ahah teşekkür ederim, de artık sizli bizli konuşmaya gerek yok canım ;)
    + sana demedim zaten.

    ...

  • burun ameliyatı geçirip sonrasında (kış aylarına denk geldiğinden, klima vs etkileri bir de) fena bir burun tıkanıklığı yaşayan şahsımın önereceği fikirler:

    - burnu çekmeyin, sümkürmeyin. illa bir şey çıkarmak istiyorsanız duş sonrası yapmayı deneyin.
    - duş sonrası kulak çubuğu ile bolca saf zeytin yağını burun içlerine sürün ve hafifçe çekin, aynı işlemi bepanthen ile de yapabilirsiniz ama onu çekmeyin.
    - kaynar su-vicks karışımı olan bir kaptaki buharı en az bir 5 dk çekin. yukarıdaki işlemleri bundan sonra da yapabilirsiniz.
    - buhar makinası hiç kullanmadım ama yatak odasında daha fazla olmak üzere ve oturma odasında kalorifer yanlarında nemli bez-havlu ya da su mutlaka bulunuyor. bu yöntem boğaz kuruluğunu da önlüyor.
    - serum fizyolojik / izotonik steril kullanmak. bildiğin tuzlu su. kendin de yapıp kullanabilirsin. ben eczaneden alıyorum. günde 2-3 kere buruna sıkıp çekiyorum, sonrasında sümkürebilirsiniz size kalmış.
    - nazalnem burun spreyi kullanmak. burun içi nemlendiricidir. zeytinyağı-bepanthen işleminin aynısı yapıyor ama dışarıda daha pratik oluyor. benim işte masamda duruyor mesela. özellikle ofis klimaları berbat yapıyor burnu. her deliğe birer kere sıkıp başı yukarıda tutacaksın 10 sn. genize kaçabiliyor bazen dikkat edin. burunu büyük ölçüde nemlendirip nefes almayı sağlıyor.
    - en pratiklerinden ama geçici çözüm burun deliklerine vicks sürmek.

    benim büyük ölçüde burnumu açtı bu yöntemler ama zaten septum deviasyon/konka ameliyatı olduğum için burnumun gitgide düzelmesinden de kaynaklanıyor olabilir :)

    hiçbiri yararlı olmuyorsa doktora görünmek şart. sol burnumun deliğinin %80 kapalı olduğunu 29 yaşımda muayeneden sonra öğrendim. bunlar çare olmuyor o zaman.

  • sen git, makarnayı süzdükten sonra kalan nemi de kurutmak için (!) makarnaları kısık ateşte dinlenmeye bırak, daha doğrusu dinlenmeye unut. onlar dinlenedursunlar, sen bu sefer hakikaten git, dersin başına otur. mutfaktan gelen kokuyu içine çekince git altını söndür, tencerenin dibine yapışan siyah tortuyla başbaşa kal.

    tamam bunu yaptın da, bırak ama değil mi? yok, git içine azıcık su at tencerenin, "kirler yumuşasın." diye tekrar ocağı aç, sonra su kaynayıp bitsin, tencereyi bir posta daha yak.

    hayata karşı çok net bir duruşum olduğu kanaatindeyim.

  • insanın içini acıtan koalalar.

    lan zaten üşengeçin tekisin, kırk yılın başı böyle bir şey yapıyorsun. az dikkatli tutunun şu ağaca.
    yavrım ya, düştükten sonra da aşşağıdan hala sesleri geliyor.

    bi de alttaki youtube'a yükleyen adamın açıklamalarını okudum, 6 metreden düşmüşler ama ciddi bir şey yokmuş. ertesi gün devam etmişler atraksiyona.

    üzücü.

  • rekabet iyidir, satsınlar. çeşit olsun, ürünün fiyatı belli olsun. kredi kartına ekstra komisyon da kesmezler hem. bir de vergisini öderler devlete. ayrıca personel istihdam ederler.