hesabın var mı? giriş yap

  • kadın kötü bir şey söylemediği halde birazdan modern çomarlar tarafından linç edilir.

    kendi görüşüdür, selda bağcan öyle giyinmeyi seviyorsa istediği gibi giyinebilir. ama gidip de kimseye "sen niye açık giyiniyorsun," diye saldırmadığı sürece ki böyle biri değil problem teşkil eden bir durum yok ortada.

    ayrıca yukarıda biri öyle bir vücudum olsa ben de kudururdum diye karşısındaki insanı aşağılayıcı tutumda bir yorumda bulunmuş. eminim selda bağcan kazandığı onca başarı ve geldiği o konumda senin gibi modern köylüyü çok kıskanıp kuduruyordur.

  • kazada 3 insan öldü biri çıkıp hala bu adama nazar değdi diyor. lan 3 kişi öldü 3. yani 3 aile yok oldu.

    nazarına da gireyim boydan.

    edit: çok kişi ağzına eline sağlık dedi. ben de onlara teşekkür ediyorum. yani birilerinin hayatını kaybettiği kazada sadece ünlü olan kişiye sana nazar diyeni görmek gerçekten deli etti beni o an. şimdi baktım o entry silinmiş ama konuda bunu demiş olan varsa yazdıklarım hala geçerli.

  • malumun ilanı.

    avrupa 200-300 bin mülteciyi almamak için kıçını yırtarken, 78 milyonluk bir islami geri kalmış topluma kapısını açar mı?

    arkadaşlar siz salak mısınız? hollanda'da erkek erkeğe evleniyor da nikahı belediye başkanı kıyıyor, türkiye'de ise başı açık gezene mahalleli "yollu" diyor arkasından. bir tarafta yüksek bir medeniyet seviyesi, öbür tarafta 1400 yıl öncesinin arap bedevi kültürü var; bu ikisi nasıl aynı birlik içinde yer alabilir?

  • istanbul'da önceden 70 bin dolar civarı olan evler bugün 130 bin dolar civarı. istanbul'da ortalama bir yerde 70 bin dolara ev olmaması bana fiyatın ciddi ciddi şişkin olduğunu düşündürüyor. burada iki ihtimal var, ya dolar baskılanıyor ve 35 lira olacak ya da ev fiyatları ortalama %40 düşecek. ilerleyen zamanda 2+1 evlerin yine 70 bin dolar civarında olacağını düşünüyorum. + - %10 sapma olabilir. bunu yazdığımda bir dolar 19 tl, ortalama bir mahallede 2+1 ev 2.5 milyon... bunu inşaat sektöründe finans ve muhasebe alanında 4 yıl çalışmış biri olarak söylüyorum. bundan sonrasını okumasanız da olur.

    ev almayı ya da yaptırmayı düşünenlere de bazı tavsiyelerim olacak. dinleyen zarar etmez.

    ev alacaklar nakit almamaya çalışsınlar. 8 sene ve üzerinde krediyle alabiliyorlarsa uzun vadede zarar etmezler ama nakit alırlarsa bu ara zarar edeceklerini söyleyebilirim.
    en sağlam sözleşmeyle bile olsa topraktan ev almayın. işler sarpa sarınca en sağlam sözleşme de kurtarmayacak. mahkemelik olsanız ve davayı kazansanız bile zararınızı tazmin edememe ihtimaliniz yüksek. bu tavsiyeme büyük firmalar da dahil. "tapu da şu zaman çıkacak ama o zaman da %30 civarı artar" filan derler, itibar etmeyin. iskânsız evleri de almamanız daha iyi olur. bitmeden daire satan adamlar iflas yoluna girdi demektir. şansınıza size denk gelirse üzülürsünüz.
    toprak sahibi olup bir müteahhitle anlaşacak olanlara da bu fikirlerini şimdilik ertelemelerini öneririm. yine onlar da sadece banka teminatı verebilen müteahhitlere güvenebilirler, onun dışında en sağlam sözleşmeler bile işler kötüye gittiğinde sizi kurtarmayacak. banka teminatı verebilecek müteahhiti de biraz zor bulursunuz.
    ille de bir sözleşme yapacaksanız tecrübeli bir avukata hazırlatın sözleşmenizi.

    -brüt m2 ifadelerinden uzak durun. net m2 yazsın. "ama proje hazır değil şu anda, net m2 yazamam, yaklaşık net 80 m2 civarı olur" filan derler de isterlerse bilirler. pek şaşmayacak bir hesap söyleyeyim, %15 daha iyisi olabilir ama verilen brütün %22'si kadar kaybolur genelde. yani brüt m2 x 0.78 = net m2 diye bilin. brüt hesabı daire tesliminde bazı firmalar "bahçede 12 m2, otoparkta 10 m2, merdivenlerde 3 m2 payın var" filan diyebiliyorlar, aman hee...
    -teslim edilen evin vaat edilen evin net m2'sinden küçük olması halinde her m2 için dolar bazında bir tazminat maddesi olsun. istanbul'da ortalama bir mahalle için benim önerim şu anda 2 bin dolar civarı.
    - "inşaatın teslim süresi ruhsat tarihinden sonraki 18 aydır" gibi bir madde olur ama bu maddeyi müteahhitler kötüye kullanabilir. ruhsatı 2 senede almazsa ya da alamazsa o iki sene 3.5 seneye döner. müteahhitler anlaşmayı yapıp sizi bağlıyorlar. sonrası keyiflerine kalmış... belki de proje halinde başkasına satacaklar, bilemezsiniz.
    - haklı sebeplerle cayma şartı belirtin, "ruhsatın belirlenen sürede alınamaması" veya sözleşmedeki bazı şartlara müteahhitin uymaması gibi.
    - iskân belirlenen sürede alınamıyorsa daire başı aylık 150 dolar civarı bir tazminat maddesi de olsun.
    - arsanıza ev yaptıracağınız zaman arsanın olduğu belediyenin imar müdürlüğüne gidin önce. "burası bizim, buraya kaç m2 inşaat yapılabilir diye" sorun. taks, kaks, gabari gibi bazı teknik terimler var yapılacak binanın taban oturumunu, kat alanını ve yüksekliğini belirleyen. toplam inşaat alanını bilirseniz payınıza düşecek olanı nete yakın bir şekilde bilirsiniz. bunu bilirseniz de konuştuğunuz müteahhiti tartabilirsiniz. sizi kafakola almak için önceden fazla metraj vaat edip anlaşmayı yaptıktan sonra "belediye o kadar inşaata müsaade etmiyor" diyebilir.

    - "proje çıktığında anlaşmada yazılı olan brüt ve net m2'den fazlası olması halinde müteahhit ve toprak sahipleri çıkan fazla alanı aralarında hisse oranlarına göre paylaşırlar" maddesi de mutlaka bulunsun."

    - müteahhitler teknik şartnamenin dışına çıkmak isteyebilirler. bunun da en kolay yolu "tadilat projesi" denen projedir. belediyeye tadilat projesi vermek için de sizin onayınıza ihtiyaç duyulsun. vereceğiniz vekalette bir sürü yetki olacak. "her seferinde uğraşmayalım" diye geniş tutmayın vekaletin sınırlarını. mümkünse herkesin, değilse aranızdan en az 2 kişinin birden onayına ihtiyaç duyulsun sözleşme değişikliklerinde.

    - tevkil yetkisiyle, yani vekil tayin ettiğiniz kişinin başkasını vekil ataması hakkıyla bir vekalet vermemeniz çok daha iyi olur.

    - bedelsiz cayma şartları içinde sizden habersiz yapılan ve sizi zarara uğratan işlemler de olsun.

    - sözleşme yaptığınız firma, inşaatı teslim edene kadar projeyi kendi kuracakları bir firmaya bile devredemesin. muhtelif zamanlarda farklı sözleşmeler imzalayacak olabilirsiniz, anlaştığınız firmanın ilk sözleşmesindeki unvanı neyse sonraki sözleşmelerdeki unvanı da aynı olsun.
    "xyz inşaat limited şti" ile "xyz inşaat, elektronik, san,tic.ltd.şti" sahipleri aynı olsa bile aynı şirket değildir. bu tip şeyler ileride baş ağrıtır.
    -"falancanın tanıdığıymış, çok sağlam adamlarmış" filan geçin bunları.
    - istanbul'da ortalama bir mahallede kat karşılığı sözleşmelerde genelde %50-50 paylaşım olur.
    18 dairelik bir inşaatta müteahhit %44-56 gibi bir paylaşımın üzerine ilave olarak bir dairenin o günkü satış bedelinin %50'si kadar size nakit ödese bile kâr edebilir. nereye kadar esneyebileceğini bilin...

    - müteahhitin payına ipotek koyun, işleri yaptıkça ipotekleri kısmi olarak kaldırın. en son ipoteği de iskânı alınca kaldırın.

    -ipotek tesisi tapu dairesinde yapılır, sözleşmede ipotek maddesinin olması müteahhitin payının ipotekli olduğunu düşündürmesin size. sözleşmeden sanırım en geç 6 ay içinde bu ipoteği tesis etmek gerekir.

    - müteahhitler biraz ibne varlıklardır, güvenmeyin. işini hakkıyla yapan iyi bir müteahhit bulursanız üzmeyin. yüz bulduklarında zarar edeceksiniz demektir bunu da unutmayın.

    bu dediklerimi kabul edecek müteahhit de vardır, "onu diyen bol keseden sallamış" diyen de olabilir. birkaç sene önce bir yakınımız tavsiye istemişti. burada yazdıklarımı ona da söyledim. 4-5 müteahhitle görüştü, şartları kabul edenle anlaştı. yakın zamanda da teslim aldılar evlerini.

    bakın istanbul'un ortalama mahallelerinden bahsettim. lüks bir mahallede mesela bağdat caddesi'nde filan müteahhitin payı %30 civarıdır.ne dediğimi iyi anlamış olduğunuzdan emin olun. son tavsiyem de borçlu eniştenin, oynak kayınçonun, kumarbaz evladın getirdiği adamlara da şüpheyle yaklaşın.

    7-8 sene önce bize kayınpederinin vekaletiyle gelen biriyle anlaşıp 300 bin lira verdik... sonra inşaattan vazgeçildi, bir sene sonra paramızı 300 bin olarak geri istedik. görüşmeye kayınpeder geldi, yaşlı bir hacı... "ben 150 bin aldım, 150 bin veririm, neye göre 300 bin istiyorsunuz?" dedi... meğer damat aradaki parayı iç etmiş... adamın diğer çocukları da duyuyor bunu, bir sürü tantana...

    velhâsıl kelâm... dikkatli olun arkadaşlar...

  • yok maske kimsin sen, yok adalet bakanı değişmiş, tüik başkanı görevden alınmış derken merkez bankası'nın denetlenmesine dair yönetmelik değiştirilmiş, kimsenin umurunda değil.

    29 ocak 2022 resmi gazetede yayınlanan yeni yönetmelikle birlikte, 29.08.2009 tarihli merkez bankası denetim yönetmeliği yürürlükten kalkmış.

    bazı maddeler de kaldırılmış gözüküyor, merkez bankası denetleme genel müdürünün atanması, denetim elemanlarının atanması ve yükselmesi ile ilgili maddeler (madde 8 /3, madde 11 ve madde 15), yine atama için yazılı ve sözlü sınavlara ilişkin maddeler (madde 18 den madde 29 a kadar).

    yeni yönetmelikte, denetim genel müdürü ve denetim elemanlarının atanabilmesi için banka içinde 7 yıl görev yapmış olmaları şartı yok.

    kaldırılan maddelerden bazıları;

    "teşkilat / madde 8

    (3) bankada denetim elemanı olarak en az yedi yıl görev yapmış olanlardan en fazla üç denetim elemanı, genel müdürün teklifi ve başkanın onayı ile üç yılı aşmamak üzere genel müdüre görevlerinde yardımcı olur.

    madde 11 – (1) denetim genel müdürü, bankada denetim elemanı olarak en az yedi yıl görev yapmış olmaya ilaveten genel müdürlük dışında en az üç yıl yöneticilik yapmış bulunanlar arasından, bankanın ilgili düzenlemelerine göre atanır. "

    " denetim elemanlarının atanmaları ve yükselmeleri

    madde 15 – (1) denetim elemanlarının atanmaları, bankanın ilgili düzenlemeleri dahilinde gerçekleştirilir.

    (2) denetim elemanı olabilmek için mesleğin gerektirdiği niteliğe sahip bulunmak ve banka tarafından bu maksatla açılacak sınavlarda başarı sağlamış olmak şarttır. genel müdürlüğe, banka içinden ve dışından naklen denetim elemanı atanamaz.

    ....

    yeni yönetmelikte genel müdürün danışma kuruluna da ekstra bir yetki tanınmış.

    (3) danışma kurulu, incelediği raporlar arasında mahiyeti itibarıyla uygun görmediği raporları gerekçesini belirtmek suretiyle yeniden düzenlenmek üzere bir defaya mahsus olarak ilgili denetim elemanına iade edebilir. denetim elemanı, danışma kurulunun görüşü doğrultusunda raporu yeniden düzenleyebileceği gibi, gerekçesini belirtmek suretiyle raporunda değişiklik yapmaksızın danışma kuruluna tekrar sunabilir.

    yine diğer bazı maddelerde de değişikliğe gidilmiş olsa da en çok göze çarpan, denetleme genel müdürünün atanması ve denetçilerin atanması, sınav sistemi ile ilgili maddelerin kaldırılmış olması.

    eski yönetmelik

    yeni yönetmelik

    edit: eski yönetmelik tarihi düzeltildi.

    edit: resmi gazete yayınladığı gece incelediğim ve başlık açtığım tespitler birkaç gazete tarafından yayınlanmış.

    cumhuriyet - merkez bankası yönetmeliği değişti

    merkez bankası yönetmeliği değişti, liyakat kaldırıldı ( birebir ekşi sözlük başlık metnini haber yapmış

    anadolu ajansı (yorumsuz sadece haber)

  • siyasal islam'ın final yaptığı süreçtir.

    ayasofya'nın ibadete açılmasıyla siyasal islam'ın elinde kalan son vaadi de harcanmış oldu. lost'un final bölümü gibi. onlarca yıldır bu anı bekleyen siyasal islamcılar dışarıya itiraf edemeseler de içlerinden "bu muymuş amk" diyecekler. reisçiler de bir hafta bayram edip sonra unutacaklar. bütün o gereksiz mega projeleri unuttukları gibi. çünkü siyasal islamın tüm vaatleri hayatın gerçekleri, çağın gerekleri ve halkın sorunlarıyla örtüşmeyen hamasi ve hayalci vaatlerdi. ister evinde namaz kıl ister ayasofya'da, bu senin ay sonu borçlarını ödemeni sağlamıyor. ve siyasal islam'ın gerçek sorunlar konusunda yapabileceği hiçbir şey yok.

  • davacının taşeron işçi olması tesla’yı kurtarmaz. amerikan ve california kanunlarına göre çalışanın işini icra ettiği şirket böyle bir durumu engellemekle yükümlüdür.

    kuralları lokasyonun sahibi olarak işi yaptıran şirket koyar ve uygular. taşeron işçi taşeron firmanın ofisini en fazla iki kez, işe başlamadan önce ve bir ihtimal kontratı sona erdiğinde görür. taşeron işçi kontratı süresince parayı ödeyen şirkette çalışıp o şirketin elemanları tarafından yönetilir. işçiye kötü muamele yapılması durumunda da buna engel olma sorumluluğu o şirkettedir.

    benim çalıştığım şirkette çok sayıda kontratlı çalışanımız var. bir gün bu kontratlı çalışanlardan bir tanesi bir diğerine sesini yükseltti. bizim çalışanlarımız olmamalarına rağmen insan kaynakları ve legal departmanlarının onayıyla aynı gün içerisinde o çalışanın işine son verilip taşeron şirket durumdan haberdar edildi. bunu yapmamış olsak, diğer işçi rapor etmesine rağmen kendisi için hostile environment yaratılmasına engel olmadığımız gerekçesiyle bizi dava edebilirdi. bizim ofisimizde bizim kurallarımız geçtiği için buna hakkı olacaktı.