• kendimindir. daha mutluydum.
  • en çok da kendi ilk tanıdığım halimi özlüyorum.
  • ilk halini özlemek ve son haline kırgın olmak gerçekten can sıkıcı bir durum.

    bir yandan da iyi oluyor tabii ki, gerçek yüzü ortaya çıkmış oluyor da işin sonunda hayal kırıklığı cabası olarak kalıyor.
  • beni sevdiği ilk günleri özlüyorum. bana kıyamadığı mehrametini, her gün hayranlıkla bana bakan gözlerini, yüreğimi öpen kalbini özlüyorum. zaman insanı çok değiştiriyor ama ben değişse bile sevmeye, sevgimi büyütmeye devam ettim.
    keşke ilk günlerimize dönebilsek ve her gün ona heyeanla koşan o toy kız olsam. sabahları erkenden gelsem de sarılarak uyusak yine. doyamayacak kadar öpse yine beni, sonra cam kenarına geçip dışarıyı izleyerek sigarasını içse, ben de onu hayranlıkla seyretsem. "beni ne kadar çok seviyor" desem.
    ilk halini, ilk halimi, ilk halimizi o kadar özlüyorum ki; bir dileğim olsaydı ilk zamanlarımıza dönmek isterdim.
    onu uzun süre sonra gördükten sonraki heyecanımı yaşamak isterdim.
  • bununla ilgili güzel bir söze denk geldim.

    “büyümeden yaşlandım ben. hayat bana ilk gördüğüm insanların, ilk gördüğüm gibi olmadığını öğretti.”

    (bkz: kahraman tazeoğlu)
  • biri ilk tanıdığın halinden başka birine dönüştüğünde o kişiyi hayatından çıkardığın zaman ne kendisini ne ilk halini özlemiyorsun bir zamandan sonra.*
  • bazılarına olan hayranlığımız onları tanıyıncaya kadardır.
  • zaten en güzel an, en güzel hali o degilmidir?

    zaman herşeyi yipratir. o ilk hâl birdaha hicbirzaman olmayacaktır.
  • üniversite öncesi ve üniversite sonrası olarak iki değişiklik gösterebilir hele bir de üniversiteyi büyükşehir de okuduysa o artık senin eski arkadaşın değildir.
  • o da senin ilk tanıdığı halini özlüyor olabilir.
hesabın var mı? giriş yap