4 entry daha
  • body integrity identity disorder (beden bütünlüğü kimlik bozukluğu) denen illetten müsdarip kişilerin hayattaki tek isteği olabilirmiş hagaten. bbc'deki belgeselde ilk duyduğumda, sırtım televizyona dönük, bir yandan da ıspanak ayıklıyorum, ekranı görmüyorum ya, allah inandırsın, yanlış anladım sandım. durdum, dinledim, ağzım açık kaldı. "yok artık" nidalarıyla, gözlerim faltaşı gibi, zihnimi söylenenleri işlemeye zorladım. "bu bacak benim beden bütünlüğümü bozuyor, benim diil sanki" diye sapasağlam bacaklarını kestirenler mi istersiniz, iki kolunu birden omuzdan uçurmak isteyenler mi, bu isteğini "penisini kestirmek isteyen adamlara garip bakılmıyor da bize niye hasta muamelesi yapılıyor?" diye savunanlar mı, kısacası insan "vay amina kodumun delisi" demekten kendini alamıyor afedersiniz.
    vesselam, mesela ingiltere'de, bu kişileri muayene edip, bunun dışında başka bir delilikleri yoksa, "o kadar çok istiyorsa kendi bilir" diyerekten kesiveriyorlar neresini istiyorlarsa. sonra, hafta sonları bacağı kesikmiş gibi evde tekerlekli sandalyede prova yaparak zevkten zevke koşan insanlar, gerçekten bacaksız, ama beden bütünlükleri yerinde engelliler olarak yaşamlarını sürdürüyolar. kimisinin kendi işini görebilirken, mesela, neden iki elinden olmak istediğine, sağlıklı bir akıl eremez bence.
    yalnız, bu hastaların hepsinin çocukluğunda hayranlık duydukları ampute bir figürün olması kafa karıştırıcı bir özdeşleşme sorununu akla getiriyor.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap