hesabın var mı? giriş yap

  • "öss haftası ailen ne kadar da iyi davranmıştı hatırlasana. işte ben sana bi ömür öyle davranacaktım.."

  • 2 adet kol
    2 adet bacak
    karaciğeri sattım iyi para var
    2 adet akciğer

    geriye kalanlar tam bunlar. buzdolabında saklıyorum şimdilik. ''ayrılmak istiyorum ben'' demişti. ben de ayırdım. evet.

  • türkiye için yapılacak en iyi hamleyi yaptı ümit özdağ. diğer egoist liderler gibi kendisini aday göstermedi. açık açık ülke için en iyi adayı söyledi.

    bu bile ümit özdağ'ın ülkesini ne kadar sevdiğini gösteriyor. adamın derdi kendisi değil ülkesi. 10 yıldır seçim kaybedip hala kendisini aday gösteren, koltuğu bırakmayan birini destekleyenler utansın.

  • bugünden itibaren takipten çıktım, mesleğime yaptığı saldırı dolayısı ile.

    sahte psikolog azra kohen'in foyasını ortaya çıkaran bir meslektaşımı linç ettirme ve spam yaptırma emri vermiş wp gruplarından. elindeki gücü kullanarak sahtekar arkadaşını korumaya kollamaya çalışıyor. zorbalığın böylesini görmedim.

    zorbalık nedir buradan bakabilirsiniz.

    yasaları çiğneyen, sahtekarlık yapan, sahte unvan kullanan azra kohe'nin, sırf arkadaşı ve sırf kadın diye avukatlığını yapıyor anladığım kadarıyla.

    zaten lgbt mağduriyetlerinde "görmedim-duymadı"oynadığı için hep bir kuşku vardı içimde.

    bir de neden böyle yaptınız diye sorulduğunda cevabı:”size ne canım istedi”
    saf kötülük başka bir şey değil

    bir zorba.

    ekleme: onu eleştiren psikologların ss'ini alıp "bunlar nasıl psikolog" demiş. hukuksuzluğu savunan, sahtekarlık yapan birini savunan bir "avukat" olarak, sen bizim nasıl psikolog olduğumuzu sorgulayacak cürete sahip değilsin.

  • valentina tereshkova, uzaya giden ilk kadın. 1937 yılında rusya’da dünya geliyor. çiftçilik yapan yoksul bir aileye sahip. ikinci dünya savaşı’nda babasını yitiriyor. maddi zorlukların daha da baş gösterdiği bu devrede liseyi yarıda bırakarak fabrikada çalışmaya başlıyor. tereshkova bir yandan da amatör paraşütçülükle ilgilenerek uzaya selam çakmaya başlıyor aslında.

    1960’larda abd ile sovyetler birliği arasındaki meşhur uzay yarışı var. her iki tarafta ilkleri gerçekleştirmeye çalışıyor. valentina tereshkova o dönemlerde rusya’daki politik bir toplulukta sekreter olarak çalışıyor.

    sovyetler 1961’de yuri gagarin’in uzaya çıkan ilk isim yaparak bir ilke imza atıyor. ikinci hedef uzaya ilk kadını çıkarmak. sovyetler birliği geniş çaplı bir seçme yapma kararı alıyor. bunun için aranan şartlarsa şunlar: adayların 30 yaşının altında ve paraşütçü olmaları, maksimum 1.70 boy ve 70 kg’ye sahip olmaları. 400’ün üzerindeki adaylar arasından ilk dörde girmeye başaran valentina tereshkova, bu dörtlünün arasından birincisi seçiliyor. valentina’nın sosyalist dünya görüşü, azimli kişiliği dönemin sovyetler birliği için önemli bir artı olmuştur. seçilmeyi başararak yoğun bir eğitim programına giriyor tereshkova.

    16 haziran 1963 günü vostok 6 adlı uzay yolculuğu gerçekleşiyor. valentina tereshkova, dünya etrafında tam 48 tur atarak 3 gün uzayda kalıyor. bu süre, o güne kadar en fazla 36 saat uzayda kalabilmiş abd’li astronotların da önüne geçen bir süre oluyor. kozmonotun bu yolculuğu sırasında atmosfere dair çektiği fotoğraflar da bilim dünyasında kullanılıyor.
    https://youtu.be/yyr7z90ut4i

    valentina tereshkova sayısız insanın hayalini gerçekleştirdikten sonra “altımda bir göl vardı. paraşütüm çok büyüktü ve 3 km kala açmam gerekiyordu. bu yüzden benim için planladıkları yere, göle iniş yapmam gerekti. aklımdan geçen ilk şey: tanrım, uzaya bir kadın gönderiyorlar ve geri gelir gelmez ilk yaptıkları şey o kadını ıslatmak oluyor.” diyor.

    bugün 83 yaşında ve mars’a gitme hayali varmış. hayal etmek güzel bir şey.

  • kızın %5'i görünüyor. bizim insanımız böyle işte. zigi kalkmışsa %5e aşık olup evi arabayı üstüne yapar.

  • şimdi efendim bizim bir kooperatif var yüz kadar üyesi olan buranın da son dönem bir başkanı var, benim de aram iyidir sohbetleşiriz arada. olay başkanın başından geçiyor;
    başkan orta boylu 60’lı yaşlara yakın kumral bir abi..
    kendisinin yüzünde aslında çok da göze batmayan lekeler var.
    bir gün başkan bey’in hanımı kendisine “arkadaşlarının laserle buna benzer lekeleri yok ettirdiklerini” başkan beyin de lekelerinden kurtulması için bir yol olduğunu kendisine aktarıyor ama bizim abi pek umursamıyor..bir gün, iki gün, beş gün derken “ e madem öyle gidelim yaptıralım diyor” ve özel muayenehanesi olan bir dermatologun yolunu tutuyorlar..
    işlemler yapılıyor, doktor “ güneş kremi, pomatlar filan reçete edip güneşten 6 ay kadar korunmasını istiyor”, ayrılıyorlar.. başkan son dönemlerde hep şapkalı bir şekilde maske de olunca sadece gözler açıkta .. laser işlemi öncesi başkanın yüzünde leke var mı anlamadığım adam da laser sonrası kabuk bağlamış şekilde siyahlaşmış yara izleri mevcutlaşmış, iyileşmeyi bekliyor.. soramıyorum da “ abi yüzüne ne yaptın” diye
    olay bundan sonra başlıyor;
    başkan bizim üyelerden birisine yazılı bir tebliğde bulunmak için kapısını çalıyor, neyse hoş beş muhabbet, üye kişi doktor başkanın yüzündeki lekeleri görünce başkana soruyor, “ne zaman yaptırdınız, kime yaptırdınız” gibi..başkan da yakın dönemde özel bir muayenehanede yaptırdım, hatırlamıyorum hocam diyor ama mutsuzluğunu da dile getirince doktor da diyor ki “sorun değil bunlar çözülür ama mevsimsel olarak çok yanlış bir zamanda uygulamış doktorunuz diyor”
    neyse eve geçiyor başkan bey, eşine durumu anlatıyor, üyelerden bir doktorun “mevsimsel olarak yanlış zamanda yapıldığını ama güneşten kendisini koruması gerektiğini” söylediğini ifade ediyor..
    başkan bey elde telefon google’ı açıyor, bizim üye doktor kimmiş diye ad soyad bakıyor. adı ali veli olsun.. hanıma sesleniyor bizim işlemi yapan doktorun adı ali veli miydi diyor,
    hanımı diyor evet ali veli, başkan sesleniyor “e bu adammış bana laser uygulayan”..
    tebliğ esnasında ne doktor hastayı tanıyor, ne bizim başkan doktoru.. abi diyorum nasıl tanımazsınız bir birinizi “yüzümüzde maske var, kafasında bandana var, ben doktoru çıkartamadım o da beni, eşin zorlamasıyla adını bile bilmeden işlem yaptırdım” diyor, doktora gelince hastayı yani başkanı o da tanımıyor üstüne bir de kendi yaptığı işte kendini gömüyor, diğer yandan başkan “ ulan ayak üstü sohbette işlem yapan doktora saydırmadık iyi ki diyor” ama ilk fırsatta karşılaştığımızda “hocam işlemi siz yapmışsınız ya bana” diyeceğim diye de gülümsüyor..

  • -aloo
    +acildeyim gel beni al
    -noldu
    +ciğerlerime su kaçtı
    -nasıl yaa
    +yüzme kursunda ayaklarımı yukarda tutamıyorum diye kollukları ayağıma bağladım

  • 1) rake dizisinin 5 sezonu varken 1 , 4 , 5. sezonları koyup, 2. ve 3. sezonları koymamak tam olarak nasıl bir kafa?

    2) sanırım imdb 7 altı hollywood filmlerini almak daha ucuz. sırf içerik dolu gözüksün diye ne kadar çöp film varsa doldurmuşsunuz. birde bunları kullanıcıya gönül rahatlığıyla ittirebilmek için yanına imdb ,rotten tomatoes, metascore gibi sitelerin puanlarını da getirmiyorsunuz

    netflix’te iyi film bulacağım diye bir elimde telefon sürekli her filmin puanını kontrol ediyorum resmen çöp karşıtırmak ile aynı his netflix’te iyi film aramak

  • insanoğlunu tarihin başlangıcından beri hem felsefi hem de bilimsel açıdan uğraştırmış olan sorudur.

    bu entry'de konu biyolojik olarak ele alınacaktır. başlamadan önce evrim dediğimiz sürecin hiçbir şekilde gerçekleşmediğini ve tüm canlıların zamanın başlangıcından beri aynı olduğunu düşünüyorsanız okumaya devam etmeniz için bir sebep olmadığını belirtmek isterim. zira söz konusu görüşü benimseyerek tartışacak olursak bu bir felsefe mevzusuna dönüşür. bu türden bir fikir başka bir entry'nin konusu pekala olabilir.

    soru üzerinde düşünmek için iki tane tavuk öncesi canlı hayal edin. tahminen tavuğun dünya sahnesine çıkması için şu iki seçenekten biri gerçekleşti:

    a) 1 no'lu tavuk atası canlının yumurtalıklarında bir şekilde bir mutasyon meydana geldi ve bu tavuk atası canlı, kendi türüne ait olan yumurta yerine bir tavuk yumurtası yumurtladı.

    b) tavuk atası canlı kendi türüne ait bir yumurta üretti fakat yumurta canlının vücudundan çıktıktan sonra mutasyona uğrayan genler, civcivin gelişmesi sırasında onu değiştirerek yumurtadan bir tavuğun çıkmasına sebep oldu.

    buraya kadar yalnızca iki seçeneğimiz varmış gibi görünüyor değil mi? a şıkkı dogruysa yumurta tavuktan önce, b şıkkı dogruysa tavuk yumurtadan önce oluşmuş demektir. ama olay burada bitmiyor.

    bu noktada karşımıza daha karmaşık bir sorun çıkıyor. tavuk yumurtasının ne olduğuna karar vermeliyiz.* şöyle: bir gergedan hayal edin. bu gergeden yumurtlar ve yumurtanın içinden bir zürafa çıkarsa yumurtaya ne demeliyiz? gergedan yumurtası mı, zürafa yumurtası mı?

    bu yeni problem, şıklarımıza bakarak varabileceğimiz sonuçları iki katına çıkarır. yani a ya da b şıklarından birinin doğru olduğunu bilimsel olarak ispat etmeyi başarsak bile bu, tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan sorusunu cevaplamamız için yeterli olmayacaktır.

    öyleyse asıl sorulması gereken soru şudur: tavuk yumurtası nedir?

    (kaynak: fi tarihinde okudugum bir yazı ya da izlediğim bir program. maalesef hatırlamıyorum. aklımda kaldığınca, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım)
    edit: bkz