hesabın var mı? giriş yap

  • kampüste bildiri okuyan devrimci delikanlının ezan okunmaya başlayınca söylevine ara vermesi. ülkücülerden önce alkış alması sonra dayak yemesi.

  • o da bir şey mi?

    askerden geldiğim zaman asker mevlüdünde 1 dakika içinde yaklaşık 100 kişinin elini öperek ayrı bir rekor kırdığımı düşündüğüm durum da vardır. tabi bu el öpme 100 kişi ile sınırlı değil. dahası da vardı. 1 dakikaya ancak o kadar kişi sığabildi.

  • önsöz: temennim şu ki bu vahim olaydan ders alıp yapılaşma için daha iyi önlemler alır, daha iyi kanunlar çıkarırız ve bu kanunlar hiçbir zaman hiçe sayılmayarak bir çok insanımızın böyle olaylar yaşamasına bir daha izin vermeyiz.
    şu haritaya bakınca türkiye'nin deprem bölgesi bir ülke olduğu yadsınılamaz bir gerçektir.

    kaderciliği bir kenara bırakarak dünyada neden depremler olur diye bir bakalım. dünyanın yapısı gereği dört ana katmandan oluşur: bunlar, iç çekirdek, dış çekirdek, manto ve kabuktur.

    işte yukarıdaki görselde de gördüğünüz üzere kabuk kısımları dünyanın yüzey dediğimiz kısımını oluşturur; bunların bazılarını gözümüzle gözlemleriz ve bizim yaşadığımız kara parçalarını oluşturur, bir kısmını ise gözlemleyemeyiz çünkü onlarda büyük su kütlelerinin altındadır.

    ancak bu kabuk dediğimiz kısım insanın cildini kaplayan deri gibi yekpare bir yapıya sahip değildir. aynı bir yapboz parçaları gibi parçalardan oluşmaktadır ve bu yapboz parçalarına tektonik levhalar ismini vermekteyiz. önemli olan konu ise bu parçalar hareketsiz değillerdir. hareketleri esnasında birbirinin yanından kayarlar ve birbirine çarparlar vb. hareketler yaparlar. dünyadaki tektonik levhaların haritası

    bu hareketlerin çoğunluğunun levhaların kenarlarındaki levha sınırlarında görmekteyiz . levha sınırları birçok faydan oluşur ve dünyadaki depremlerin çoğu bu faylar üzerinde meydana gelir. tabii ki bu kocaman levhaları hareket ettiren bir güç olmak zorundadır. yukarıdaki görüntüyü tekrar gözünüzün önüne getirdiğinizde kor diye bir katma olduğunu göreceksiniz ve bu katmanın sıcaklığının 5430 °c olduğu tahmin edilmektedir.(kıyaslamak için güneşin yüzey sıcaklığı 5500 °c ve çekirdeğinin sıcaklığıysa 15,6 milyon °c’dir.) işte bu muazzam ısı enerjisi manto dediğimiz katmanı hareketlendirir.

    yukarıdaki görselden de görülebileceği gibi, manto tabakası içinde bulunan yüksek yoğunluktaki magma kor tabakasının verdiği ısı enerjisi sayesinde döngülenen bir hareket oluşturur. bu döngülerin ısınan sıcak tarafları yükselirken, soğuyan tarafları ise aşağıya doğru iner. işte bu döngüsel hareket, kabuk bölgesinde soğumuş magma olarak düşünebileceğimiz levhaları sürtünme etkisiyle farklı yönlere hareket etmesine neden olur. levhaların bu hareketi, çarpışmalara ve ayrılmalara sebep olur. bu çarpışmalar sonucunda ise ülkemizdeki gibi depremler oluşabileceği gibi everest dağı gibi dağlar da oluşabilir.

    kaynak:1,2,3

  • "sahte facebook kız profili açtım kendime, 44 numara toynak gibi ayağımın resmini koydum... 5 mal gelip beğenmiş resmi. şimdi anlıyo musunuz kızların neden bu kadar şımardığını?"

  • düserse ekime, düsmezse skime kadar dedigimdir.

    biraz da patronlarin sesi çiksin.

    orta sinif yok olursa hepiniz yok olmaya mahkumsunuz.

  • hocası ferguson ile arasında şöyle bir diyalog geçmiş diyolar

    +hocam 38 yaşıma geldim artık bıraksam şu futbolu.
    -ne 38 i la 37 yaşındasın sen.
    +nası hocam yaaa 73 lüyüm ben.
    -oğlum doğduğunda bir yaşında mıydın alla allaaaa. 38 inden gün alıyosun.
    +37 yim yani.
    -37 sin tabi la. koş vur bakiim şimdi şu topa, akşam final var hadi.
    +taam hocam hehe.

  • tepki vereceğim diye inanılmaz antipatik olup haklıyken haksız konuma düşmek konusunda feministlerin eline kimse su dökemez sanırım.

    adam bir minibüs şoförü. kendince arabasına binen kadınlara bir zarar gelmeyeceğini teminat altına almak istemiş, böyle bir yazı asmış. ne bekliyorsunuz cinayetin ardından bir gecede aydınlanma yaşayıp kadın ve insan hakları, namus kavramı üzerinde kendi içsel reformunu yaşamasını mı?

    sizin gibi düşünmeyen, sizin aldığınız eğitimi almamış herkese ve onların söylediği aslında iyi niyetli olan her şeye aşırı tepki göstererek bir şeyler elde edemezsiniz anca “ehh bunlara da yaranılmıyor” algısı yaratırsınız.

  • superman dediğimiz adamı yenebilecek dc veya marvel içinde sayılı karakter vardır. wolverine bunlardan birisi değildir. superman müthiş hızlı, güneşten gücünü alan, uzaya çıkabilen bir karakterdir ve dünya üzerinde var olan wolverine ile mücadeleye bile girmez. onu kolundan tuttuğu gibi güneşe bırakıp, tekrar gazetesinde haber yapmaya devam eder.

    batman böyle değildir mesela. ha keza iron man de aynı şekilde. batman, dünyanın en büyük dedektifi sıfatına sahip bir karakterdir. iron man ise yapay zeka ile işini halleder. iki karakter de kriptonit meselesini fazla sürmeden çözüp, tedarik ettiği bu element ile superman karşısında kafa kafaya mücadele verir. mesela, iron man dediğin adamın hulkbuster dışında thorbuster, galactusbuster gibi kıyafetleri bile vardır. superbuster yapması da zor olmaz. bu ikisine lazım olan tek şey, rakibini tanımak için bir süre sahibi olmak dışında bir şey değildir.

    neyse, konu konuyu açmadan ben kapatayım, superman'i koşulsuz şartsız olduğu gibi pataklayacak tek karakter dr manhattan abimizdir. zayıflığı yoktur. gücü sonsuzdur. zaman, mekan kavramları olmadığı gibi, kendini de klonlar. superman'in kurtarıcı isa olduğu çizgiroman aleminin tanrısıdır. efsanedir.

    edit: superman ve kriptonit ilişkisinin, vampirle güneş, şeytanla kutsal su gibi çalışmadığını biliyorum. lakin, iron man veya batman gibi iki strateji dehası karakterin bu zayıflığı "gel şu taşa çarp" mantığı ile kullanmayacağı da aşikar. bu iki karakterin temel özelliği, rakibinin zaafını keşfedip buna saldırmak. zaten bunlar karşı karşıya geliyorsa, bu zaafiyetin de olacağı bir evrende meydana geliyordur.

    sorunun temelinde "sürekli iyileşen wolverine yenilemez" mantığı varsa, deadpool da yenilmez. lakin, iş öyle değil.

  • 'son olarak mutfak bölümüne giren imamoğlu, çalışanlara, "yemekte ne vardı" diye sordu. "musakka var. sizin için de antrikot" yanıtını üzerine imamoğlu, "olmaz, yanlış. birine musakka, birine antrikot olmaz. bir dahakine aynısı olacak" talimatını verdi'

    eko başkan'ın ilk icraati

    başkan yeter artık göz pınarlarımız kurudu...