ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
boğaza sıfır yalıda yaşamanın zorlukları
-
arkadaşlar zaten ayrıntılı olarak ele almış durumu. ama bence en büyük zorluğu metrobüse uzak olması. halbuki beylikdüzü öyle mi?
rasim arı'nın tweet atan sanatçıları yasaklaması
-
nevşehir'i bodrum zanneden belediye başkanı icraati.
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
oha falan oldum yani ve bilimum tiki derlemeleridir. dizinin son yillarindan dem vurup, akilda bu kaldi demek neyin nesi onu anlamadim.
(bkz: avrupa yakası'ndaki selin'in kültleri)
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
bir elektronik, bir metalurji, bir gemi inşaat ve bir makine mühendisliği öğrencisinin, anten yapmak amacı ile televizyona sigara kağıdı sokarak patlamasına sebebiyet vermesi. buna mukabil, bir edebiyat, bir kamu yönetimi ve bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin eve kaçak kablo tv çekebilmesi. gerçi üst komşu ne izlerse onu izlemek zorunda kalıyorlardı ama neticede beleş.
eğitim sistemi çarpık diyoruz yıllardır. solcu tırıvırısı deyip geçiyorlar. al işte örnek!
ikinci meşrubatı isteyebileceğini fark etme yaşı
-
bu dönemler vapurda çay içilebileceğini fark etme yaşına tekabül eder. küçükken annem babamla vapura bindiğimde çay deniz suyundan yapıldığı için, bardaklar yıkanmadığı için, çaycılar pis paraları tutan elleriyle çay doldurduğu için ya da gerek olmadığı için vapurda çay içilmezdi. ya da bizim zamanımızda öyleydi. büyüyüp, kocaman adam olup, 7.45 vapuruyla işe yetişmeye çalıştığım dönemlerde kahvaltı etmek için tek şansım vapurlar olduğu için, yeniden düşünme (rethinking) yaparak kendime geldim, bir çay söyledim, hayatım değişti.
yani işte 1950lerde istanbul böyleydi. vapurla nişantaşındaki babaanneme giderdim. abimle kavga ederdik, vs vs...
tokyo'da 8 metrekare evde yaşayan kadın
-
tokyo'ya özgü olmayan durum. ben edinburgh'da benzer şartlarda yaşıyorum. ilk başlarda yatakta bir taraftan diğer tarafa dönerken başımı duvara her vurduğumda ''yatak bile küçücük anasını satayım'' diyordum çünkü benim bünye dönüşü o noktada bitirmeye alışık değil. evdeki yatağım yayla gibiydi, yayıla yayıla yatıyordum. ama burda 4x2 m2 büyüklüğünde el kadar yere aylık 650 pound kira verdiğimden sorgulamayı bıraktım.
türkiye'deyken birlikte çalıştığım ingiliz arkadaşımla buraya geldikten sonraki ilk konuşmamı hatırlıyorum. kendisi londra'da oldukça büyük ve lüks bir evde yaşıyor. tr'de yayla gibi 3+1 evde yalnız yaşadığımı bildiğinden burdaki durumumu sordu. ''my house is like a dumpster'' dedim, ben acı acı anlatırken o kahkahayı patlattı.
neyse, sonuç olarak single yaşayan insanların çok, kiraların yüksek ve yaşamın pahalı olduğu yerler için sıradan bir durum bu. buralarda kimse 3+1 ev kiralayıp 2000 pound kira vermiyor. onun yerine 6 odalı, her odası küçük bir ev olan bir flat'de aylık 650 pound'a kalabiliyorsunuz mesela. veya adı sizi yanıltmasın ama 10m2 büyüklüğündeki stüdyolara 1000 pound da verebilirsiniz.
tüm bunlara ve aradaki x5 gibi bir parite farkına rağmen emlağın bizden ucuz olması ise tam bir muamma. burada 100 bin pound'a aldığın evi 2000 pound'dan kiraya verebiliyorken bizde 100 bin pound'a sıradan bir ev alıp en fazla 1500-2000 liradan kiraya verebilirsin. demekki tr'deki emlak balonu ürgüp'deki sıcak hava balonlarını geçmiş!
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: wifi sifremi sampiyonlar ligi yaptim
ılk entri: fenerliler giremiyor.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sevisirken kizi kucagimdan dusurdum beyler
1. bi an kollarımdaki güç gitti. düşürdüm beyler. şimdi yerde sessiz sakin gözleri kapalı yatıyo. napiyim lan?
9. tekrar şişir
hoşlanılan yazarın nick'ini mouse ile okşamak
-
platonik aşkına kendi çapında şefkat gösteren duygusal yazar hareketidir. ayrıca bu platoniğe sürekli "eheh bu entrynizde çok güldüm :)" gibi mesajlar atar ama bundan fazlasına gözü yemez, mouse ile okşamaya devam eder gelecek adına hayaller kurarak...
lisede yapılan hayvanlıklar
-
kopya çekeceğimi bildiği için, sınav esnası sürekli yanıbaşımda duran hoca uzaklaşsın diye osurmamdır. ve hakikaten kokuyu aldıgında yüzünü ekşitip masasına gitmişti. şu an düşünüyorum da bundan daha vahim bir anı olamaz. okulun pilav günlerinde yüzüne bakıyorum ben bu adamın.
bir pikap dolusu işid militanı
-
en küçük terör ölçü birimi