ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çalışılan sektörün bir sırrını bırakmak
-
tadım kaşığı diye bir şey yok. aşçıların minimum %80'i yemeğin, tatlının tadına bakmak için kullandığı kaşığı, kepçeyi (evet kepçeyi) tekrar ürünün içine sokuyor.
zaten masterchef 'te de görüyorsunuz; milyonların önünde dahi bunu yapan var.
27 eylül 2014 mephisto'da işten çıkarma
-
birkaç ibiş yüzünden bütün insanları aynı kefeye koymak kitabevinde çalışan bir insana bir defa yakışmaz. ulan şunu anlayamadınız? meslekler, renkler, bölgeler kötü olmaz; insanlar kötü olur.
dieselpunk
-
anakronistik öğelerle süslenmiş fantastik bir edebiyat ve sinema janrı daha, eş anlamlısı atomicpunk.
alternatif post-atomik çağ tarihi diyebiliriz buna da. günümüzde ya da yakın geçmişte geçebilecek bu setting steampunka göre daha modern, cyberpunka göre daha ilkel öğeler kullanır. buhar makinelerinin ve kromajlı alet edevatın yerini bol bol çelik ve fosil yakıt kullanan motorlar almıştır. herkes hotrodlarıyla gezer, her yerde nükleer silahlar, modern savaş araç gereçleri, gökdelenler bulunurken cyberpunkdaki gibi süperbilgisayarlar, androidler gibi sibernetik öğeler, gen teknolojisi ya da biyoalaşımlar vs. yer almaz. ikinci dünya savaşı'nın hiç bitmediği falan çıkar ortaya popüler bir storyline olarak.
bu janra ucundan kıyısından girebilecek eserler için
(bkz: rocketeer)
(bkz: batman)
(bkz: iron man)
(bkz: red storm rising)
bamya yiyordum aklıma geldin diye mesaj atan kız
-
"kalbimiz birmiş ben de kaşarlı tost yiyordum" diye cevap yazılarak nezaket gösterebileceğiniz kız.
hepsiburada'da 26 bin 139 tl'ye satılan bilgisayar
-
iş bilgisayarıdır. facebook'da candy crush oynayın diye yapılmamış. bunu alan adamın sermayesi zaten bu bilgisayar. alışveriş sitesinde görülen en absürt fiyatlı ürünü bugün de sözlüğe taşıdık, görevimizi yaptık çok şükür.
alman polisleri döverek komaya sokan adam
-
çomarlar tarafından desteklenen şahıstır.
türkiye'deki polislere çiçek veren gezicilere bile "törörik" diyen kompleksli aşağılık insanlar, başka ülkenin polisine karşı alenen kuvvet kullanıldığında ezik ezik sevinip, "gavur döven müslüm" nakaratları dizmektedirler.
çünkü çomarların ilkesel bakışı yoktur dünyaya; kendileriyle aynı kampta gördüklerine her türlü şiddet eylemini hak görmektedirler.
türkiye'deki kokuşma ve çürümenin asıl nedeni
-
bence en büyük sebebi 80 darbesidir. o günden sonra sağcısı da solcusu da sadece çıkarı için çalışılmıştır. ülke kimsenin umurunda olmamıştır. çıkar imparatorluğunun zirvesi de akp dir. hiç bir akpli sadece dindar diye akpli değildir. hepsinin bir çıkarı vardır. bu da ülkeyi batırma noktasına getirmiştir.
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"gelirken iki ekmek, bi pamuk bi de yoğurt al. yoğurdun tarihine bak ama. geçen tarihi geçmiş almışsın. ha bir de bankayı arasana kredi kartına biriken puanlar 2015'te silinecek miymiş? hadi çabuk ol yemek hazır."
(bkz: hoşlandığı kızla evlenen sözlük yazarları)
pandeminin çoktan bittiği iddiaları
-
aynen. çok yerinde bir iddia.
ölenler de ibnelik olsun diye falan ölüyor. çok doğru.
metroda bağdaş kurup yere oturan kız
-
kimseyi ilgilendirmeyen kızdır.
milletin en büyük sorunu bence karşıdakine tanıdık olsun olmasın karışmak.
ya bırak arkadaşım ister yere otursun, ister amuda kalksın. gürültü yapıyorsa rahatsız ol, senin oturmanı engelliyorsa rahatsız ol. normal oturana karışma, farklı inançta olana karışma, farklı giyinene, farklı düşünene, senden farklı yaşayana,
karışma
karışma amk, karışma lan!
debe edit: teşekkürler arkadaşlar, bir de trafikte araç kullanırken bisikletli sürücülere azami saygı gösterelim, onları yok saymayalım. lütfen...
endorfin
-
nörotransmitter veya nörotransmitter gibi hareket eden bir tür madde olduğu sanılmaktadır.beyinde morfin ve diğer uyuşturuculara özgülenmiş reseptör alanları olduğu fark edildiğinde varlığından haberdar olunmuştur. çünkü bu alanlar endorfin için ayrılmıştır. endorfin vücutta acıya ve yoğun egzersize cevap olarak üretilir.yani beyin hoş olmayan duyguları yumuşatmak ve olumlu olanları abartmak için otonom bir mekanizma içermektedir, diyebiliriz.işte beynimiz bunu endorfin ile yapmaktadır.
düzenli egzersizin depresyon ve anksiyete tedavisinde olumlu sonuç vermesi endorfin salınımını arttırmasından ileri gelir.
babanın başka insanlara karşı iyi olması
-
"babanın dışarıya karşı iyi olması" da denebilecek, insanı "lan benimle neden böyle konuşmuyor acaba?:/" demeye iten, can sıkan ve üzen bir durum.
28 yıllık hayatımda tek kelam etmedik kendisiyle, yok yani adam konuşmuyor arkadaş, şimdi dönüyorum bakıyorum geriye, bana öğrettiği bir şey yok, ne öğrendiysem kendim öğrenmişim, tek kelime etmemişiz, ne güncel olaylardan ne benim yapmak istediklerim ve yapamadıklarımdan konuşmuşuz, yemin ediyorum başkalarının babasına imrenmekle geçti ömrüm.
evde annenize hayatı zehir eden bir insan düşünün, ben ayrı yemek yiyordum mesela zamanında, en son ne zaman yemek yedik birlikte hatırlamıyorum bile, ama gel gör ki bazen onunla karşılaşıyordum arkadaşlarımlayken, adam gelip "n'aber mustafa? nasıl gidiyor, hallettin mi okul işlerini? kariyer planın ne?" diyordu, adsljfaksjfka, tepkim bu oluyordu, şu ana dek bana "n'aber" bile dememiş bir insan arkadaşımın hayat hikayesini sordu 2 dakikada.
cidden çok üzücü bir durum, adam evde fırtına estiriyor, dışarıda melek, "sevilen, cana yakın" insan imajıyla tanınıyor, lan dışarı çıktığım zaman "bu benim babam mı lan acaba, ne kaçtı bu adamın içine?" dediğim zamanları hatırlıyorum, evde yüzü gülmeyen insanı "ooo bilmem ne abi hoş geldin, nerelerdeydin özlettin kendini" diye karşılıyorlardı, "vay babayın kemüğüne, bu ney lan:/" diye tepki verip susuyordum.
sendedir problem, baban iyi bir insan, güzel konuşur diye aldığım tepkiler buradan cape town'a yol olur, he ya biz kötüyüz, hayırsız evlat:/
george bernard shaw
-
"linç edilmememin tek nedeni, her sözümün alay sanılmasıdır. tek kelimemi ciddiye alsalardı, toplumsal düzen çoktan sarsılırdı" diyen hiciv ustası.