hesabın var mı? giriş yap

  • geçenlerde arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği bir çeşit evlat edinme şekli. bir çeşit diyorum çünkü farklılıkları var ama temelde bir yavruyu aile sahibi yapmak amaç.
    küçük bir çocukları var halihazırda ve isteklerini paylaştıklarında nedense aptalca bir tepki verdik."kolay değil, iyi düşündünüz mü, çocuğunuz da var" falan diye. neyse ki kimseyi dinlemediler ve çocuklarıyla tanıştılar.
    akıllı, sevimli bir de kız çocukları oldu. gerçekten bir çocuğun hayatını kurtardılar. o çocuğun gözlerindeki sevgiyi görmek bile yeter inanın. hiçbir yurt, ne kadar güzel olursa olsun, sıcacık bir evin yerini tutmaz.

    maddi olarak asla bir yükümlülüğü yok. devlet çocuğun ihtiyaçlarını karşılıyor. aileye çocuğun yaşına göre bir maaş veriyor. çocuklar liseyi bitirdikleri anda memur olarak işe başlayabiliyorlar. yani gelecek kaygıları da yok. ki bu çok beğendiğim bir uygulama oldu. (bkz: pozitif ayrımcılık)

    vereceğiniz sadece sevgi, ilgi. ilerde çocuğum olduğunda ben de onun için bir kardeş istiyorum mutlaka.

  • daha üst düzeyde yararlanmak için birkaç öneri paylaşacağım nacizane.

    daha hızlı bir şekilde kullanıcı girişi yapın:
    windows kullanıcı girişi ekranında parola kısmını atlamanız önerilmez. aksi halde, bilgisayarınıza erişen herkes sisteminize giriş yapabilecektir. "ayarlar>hesaplar>oturum açma seçenekleri" yolunu izleyin. buradaki seçenekler ile hızlı giriş yapabilirsiniz. örneğin gerekli donanımlara sahipseniz yüz tanıma veya parmak izi gibi oldukça güvenilir yöntemlerle windows oturumu açabilirsiniz. ayrıca pin kodu veya güvenlik anahtarı ile d giriş yapabileceksiniz.

    dinamik windows kilidi:
    ilk öneri hızlı oturum açma ile ilgiliydi fakat ekran kilidi kullanmayı da unutmamalısınız. masaüstünü [windows]+[l] tuşlamasıyla kilitleyebiliyorsunuz. böylece izinsiz kimseler bilgisayarınıza erişemeyecekler. yine "oturum açma seçenekleri" menüsünden erişebileceğiniz " dinamik kilit" ayarı ile kilitleme işlemi otomatik hale getirilebilir. akıllı telefonunuzu bluetooth üzerinden windows'a bağlayın ve "dinamik kilit" fonksiyonunu aktive edin. telefonunuz yanınızdayken bilgisayardan uzaklaştığınız durumlarda, masaüstünüz otomatik olarak kilitlenecektir.

    akıllı telefonunuzu bilgisayarınıza bağlayın:
    windows 10 bilgisayarınızı, akıllı telefonunuz ile microsoft store'dan edinebileceğiniz "telefonunuz" uygulamasını kullanarak kolayca bağlayabilirsiniz. böylece bildirimler masaüstünüze gönderilecek, fotoğrafları kolayca senkronize edebileceksiniz ve windows ile telefon araması (eğer akıllı telefonunuz android ise) yapabileceksiniz. programı çalıştırın ve mobil cihazınızın işletim sistemini seçin. android kullanıcıları daha avantajlı çünkü çok daha fazla seçeneğe sahipler. apple/iphone için sadece temel bir destek sunuluyor ve ek olarak telefondan masaüstüne bağlantı gönderilmesine izin veriliyor. apple kullanıcıları, bu işlemleri yapabilmek için akıllı telefonlarına edge tarayıcısını yükleyerek microsoft hesapları ile giriş yapmalılar. android cihazlar içinse windows sistemine qr koduyla bağlanmanızı sağlayacak guide uygulaması bulunuyor.

    arama fonksiyonunu optimize edin:
    windows tuşuna bastıktan hemen sonra aramak istediğiniz kelimeyi yazın. böylece windows, arama fonksiyonunu çalıştıracaktır. bu şekild eprogramları da hızla çalıştırabileceksiniz. eğer yeterli arama sonuçları alamıyorsanız, dizin sebepli bir hata olabilir. "ayarlar>ara>windows'ta arama" yolunu izleyin. devamında "dosyalarımı bul" ayarını "gelişmiş" olarak işaretleyin. böylece arama yaptığınızda tüm sistem kontrol edilecektir. eğer windows arama fonksiyonundan memnun değilseniz, everything gibi ek uygulamaları kullanabilirsiniz.

    çoklu masaüstü kullanın:
    çoğu zaman windows sistemindeki işleriniz birbirine girebilir. örneğin kişisel kullanım ve profesyonel çalışmalar veya boş zamanlarınızdaki farklı işlemleriniz karışıklığa neden olabilir. bu nedenle, sanal masaüstleri kullanarak bunları birbirinden görsel olarak ayırmanız gerekir. çoklu masaüstleri ile iş ve kişisel masaüstlerinizi ve bu masaüstlerindeki program ve araçları kategorize edersiniz. gerekli pencereye [windows]+[tab] kombinasyonu ile geçebilirsiniz. ekranın sol üst kenarından yeni masaüstleri oluşturabilirsiniz. fareyi kullanarak istediğiniz pencereyi arzu ettiğiniz masaüstüne sürükleyin. ayrıca pencereleri "+" sembolüne taşırsanız yeni bir masaüstü de otomatik olarak oluşacaktır. [windows]+[ctrl] kombinasyonu ve yön tuşlarıyla masaüstleri arasında hızlıca geçiş yapabilirsiniz.

    gece moduna geçiş yapın:
    windows 10, ekran parlaklığı ayarını ışık ve çevre koşullarına göre otomatik olarak değiştirebiliyor. ek olarak bilgisayarınızda "ayarlar>sistem>monitör" yolunu izleyip "gece ışığı" ayarını aktive ederseniz, windows akşam ve gece saatlerinde mavi ışık oranını azaltacaktır. bu ayarın gözleri koruduğu belirtiliyor.

    daha iyi bir görev yöneticisi:
    windows 10 işletim sisteminde [ctrl]+[shift]+[esc] tuşlamasıyla görev yöneticisini açabilirsiniz. yönetici aracından daha fazla detay isteyen kullanıcılar ise microsoft'un ücretsiz process epxlorer yazılımını indirebilirler. fakat [windows]+[g] kombinasyonu ile erişebileceğiniz game bar aracı da size sistem performansıyla ilgili bilgiler aktarabiliyor. açılan pencerede yukarıdaki "kaynaklar" sekmesine geçin ve "daha fazla göster" butonuna tıklayın.

    ikincil sandbox sistemi:
    ikinci bir windows sistemini ek bir programmış gibi çalıştırmak da yapabileceğimiz işlemler arasında. fakat bu fonksiyon standart windows 10'da kapalı halde bulunuyor. profesyonel kullanıcılar "denetim masası>program ve özellikler>windows özelliklerini aç veya kapat" yolunu izleyerek windows sandbox'u aktive edebilirler. fakat bu fonksiyonun işe yaraması için bios görselleştirme desteğinin de açılması gerekiyor çünkü microsoft hyper-v teknolojisi sandbox için arka planda çalışıyor. ayarlandıktan sonra sandbox hızlıca çalıştırılarak yeni programları denemek veya güvenli internet gezintisi için kullanılabilir. windows 10 home kullanıcıları ise virtual-box benzeri bir yazılımdan yararlanarak ek olarak windows sistemler çalıştırabilirler.

    windows otomatizasyonu:
    aynı işlemler için farenizle aynı şeylere tıklamaktan sıkıldınız mı? power automate desktop ile microsoft, pek çok görevin otomatik hale getirilebileceği güçlü bir araç yayınladı. yazılım, uzun süre ücretli bir yapıdaydı fakat microsoft artık programı ücretsiz olarak sunuyor ve windows ile entegre etmenin planlarını yapıyor. power automate desktop ile fare tıklamalarınızı ve klavye girdilerinizi, makrolar olarak kaydedebileceksiniz. böylece tek tıkla makroları çalıştırarak gerekli işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesini sağlayacaksınız. araç, siz bir test akışı oluşturduğunuz zaman çalışıyor. sol taraftaki "actions" kısmından çeşitli eylemlerin listesini inceleyebilirsiniz. bunlar, programlama dillerinin yineleme ve şartlar gibi klasik ögeleri. ayrıca "copy files", "start outlook" veya "extract images from a pdf file" gibi basit işlemler de bulunuyor. kullanımda iki seçeneğiniz olacak: eylemleri merkezdeki bölüme sürükleyebilir veya yaptığınız işlemleri kaydetmek için makro kaydediciyi başlatabilirsiniz. power automate desktop kendi içerisinde bazı numaralara da sahip olduğundan, önceden hazırlanmış eylemleri de kullanabilirsiniz. böylece farklı adımlardaki otomatikleştirilmiş fonksiyonları bir araya toplayıp tek tıkta çalıştırabileceksiniz.

    windows'u yeniden kurun:
    eğer windows 10 sisteminize format atmak isterseniz, bu işlem için herhangi bir hazırlık yapmanıza gerek yok. "ayarlar>güncelleştirme ve güvenlik> kurtarma" yolunu izleyerek "bu bilgisayarı sıfırla" özelliğini kullanabilirsiniz. tam kapsamlı bir sıfırlama için tüm içeriğin silinmesini tercih edebilirsiniz. fakat dosyalarınızı silmemeniz de mümkün.

  • anneniz adına üzüldüm, orada çalışan kasiyerlere daha çok üzüldüm.
    rezalet gibi rezalettir.

  • mango'nun merkezine doğru artan çekim kuvvetinden dolayı kadına 4 dakika gibi geliyor ama bu süre kapısı önünde iki buçuk saate denk. kadın çıktığında erkek yaşlanmış saçları beyazlamış oluyor. olay ufkundan uzak durmak en iyisi.

  • meram fen lisesi'ne başladığım ilk gün…
    uzak diyarlardan yatılı olarak gelmişim okula. dallama bi öğretmen birini kaldırdı tahtaya sınıfa girer girmez; evet kim hangi okuldan gelmiş annesi babası ne iş yapıyor yazalım tahtaya, dedi. bu ne biçim iş amk, ilkokulda mıyız diye soruyorum kendime. neyse başladı ön sıradan gözlüklü güzel bir kız:
    -gündoğdu koleji, annem öğretmen babam doktor
    ve devam etti yanındaki:
    -koyuncu koleji , annem ev hanımı babam sanayici
    -diltaş koleji, annem mimar babam doktor
    .
    .
    .
    liste böyle yazılıyor orta sıranın en arkasındaki bana yaklaşıyoruz ve bir tane devlet okulundan gelmiş olan yok. öğretmen kolejlilerle sohbet ediyor lafı uzattıkça uzatıyor, baban hangi hastanede? annen hangi firmada? babanı tanıyorum çok iyi esnaftır, demek ablan da savcı oldu vs…
    herkesin ebeveyni ya öğretmen/doktor/asker/avukat yada sanayici fabrikatör. derken tahtaya yazan çocuğa geldi sıra:
    -mareşal ilköğretim okulu(devlet) , annem öğretmen babam öğretmen,
    yazdı tahtaya da söylerken. biraz rahatladım, tek devlet okulu ben çıkacağım diye çekiniyordum.
    sonra yine özel okullardan devam. sıra bana geldi. ayağa kalktım :
    -atatürk ilköğretim okulu, annem çalışmıyor babam işçi!
    sınıfta sessizlik oldu bir anda. kimmiş bu işçi çocuğu gibi dönüp bakıyorlar bana. zaten neredeyse hepsi birbirini tanıyan bu özel okul öğrencileri, bir işçi çocuğunun 10 bin nüfuslu bir kasabadan bu okulu kazanmış olmasına şaşırıyorlardı. öyle ya, kendi odalarında ders çalışıp, servislerle okula giden, okul sonrası ders takviyeleri alan bu başarılı çocuklar başarının ailenin geliriyle doğru orantılı olduğunu kanıksamışlardı.
    -hmm enteresan, demekle yetindi öğretmen ve yanımda oturan maden sahibinin oğluyla sohbete başladı.
    sınıfta 2 tane devlet okulundan gelmiş öğrencilerden biri ve tek işçi çocuğu olarak oturdum, önüme baktım. öğretmenin yanımdaki maden sahibinin oğluyla esprili yaptığı muhabbete gülümsüyorum. bir yandan da derse giren her öğretmenin bunu yaptırıp yaptırmayacağını düşünüyorum. her seferinde ayağa kalkıp : annem çalışmıyor, babam işçi! mi diyecektim? neyse ki gerek kalmadı. çünkü bu bilgiler ders işlenmeye başlanan 3. güne kadar tahtada yazılı kaldı. her teneffüs sonrası sınıfa giriyor tahtaya bakıyorum ve gözümde büyüyen o yazı :
    babası işçi!
    silmek istiyorum, babamın işçi olmasından utanıyorum, bu okula geldiğim için pişmanım, bu insanların arasında benim işim ne? diyorum. kimseyi tanımıyorum, sene 2002 , birilerini arayıp mesajlaşıp içimi dökemiyorum. işçiyse işçi ne olacak, diyorum kendi kendime. oysa kimsenin umurunda değil artık babamın işçi olması. 3 saniye bana bakıp hayatlarına devam etti herkes ama ben edemiyorum. tahtada yazmaya devam ediyor o yazı, ne zaman silinecek bu tahta diye stres yapıyorum.
    öğle arası babam aradı. biz dönüyoruz, gel aşağı vedalaşalım.
    indim, annemle babam yatakhanenin önünde mutlu bi şekilde benim onlara yaklaşmamı izliyorlar. gözleri ışıldıyor. ee ne de olsa iyi bi okula yerleşmiş çocukları, gururlu ikisi de. ben babama yaklaşırken : neden işçisin ki? bari öğretmen falan olsaydın , diye düşünüyorum. canın mı sıkkın diyor annem, yok diyorum. ellerini öpüyorum, sarılıyoruz. artık ara tatile kadar görüşemeyeceğiz. babam zaten harçlık bırakmasına rağmen gider ayak tekrar harçlık veriyor, belki cebindeki son parayı. babam iyi bir insan. işçi ama namuslu bir işçi. kimin babası ne iş yapıyor artık umurumda değil, tekrar sarılıyorum babama. benim doktor olduğumu göremeden ölen rahmetli babama…

  • bir üniversiteye, bir hastaneye veya bunlara denk bir kuruluşa devredilebilir. yıkmak kadar ahmakça bir şey olamaz. kendi paramızla yapılan şeyi bir hırsla kendi elimizle neden yıkalım? neden mantıksız işler peşinde koşalım..

  • bahcedeki cimlerle ugrasmak. basta guzel geliyor bahce cim falan ama sonra amigolara itelemek zorunda kaliyorsun. zamaninda kesmezsen ozellikle yaz aylarinda basa cikilamaz hal aliyor hemen. 1 hafta aksatirsan gecmis olsun. sehirlerin bahcedeki ot icin yukseklik limiti var. o yuksekligi gecerseniz 3000 dolara kadar cezalar var. bizzat uyari aldigim icin biliyorum.

    evi surekli bakimli tutmaniz gerekiyor. oyle aldim kiraya verdim saldim cayira kafasiyla basi bos birakirsaniz evi bok goturur. bir tanidigim kiracisina guvenip birakmis, en son konustugumda evdeki hamambocegi istilasiyla ugrasiyordu. bakimsiz evlere de cezalar var muhitine gore. mahallenin goruntusunu bozan evlere hemen denetim gelir.

    sehrine gore degisir bu: atlanta sehir sinirlari icerisindeki su faturalandirma sisteminde atik su ucreti kullandigin su ucretinin 3 katiydi. $20 su kullandiysam $60 atik su ucreti veriyordum. bu yuzden ogrenciyken atik su ucretini azaltmak icin aklima ne igrenclikler gelmisti de yapmadim ama simdi burada anlatmayayim ;)

    ha bir de, cogunlugunda banyo kuvetleri derin degil. japonyadaki gibi daha derin olsaydi cok guzel olurdu. ev alirsam ilk banyosuna girisecegim.

    ek:
    evden kastin mustakil ev oldugunu varsayip ona gore yazmistim fakat apartman dairelerini de kapsiyorsa, en nefret ettigim sey icinde camasir/kurutma makinesi olmayan dairelerdir benim de.

  • rakip firmadan teklif alıp etik olmadığı için reddettikten bir ay sonra küçülüyoruz bahanesiyle işten çıkarılan çalışandan daha iyi hissediyordur şu anda.

    edit: imla.

  • ne diyorsun olm sen?
    idam ile kimler asıldı bu ülkede biliyor musun?
    gencecik insanlar. zamanın diktasına karşı geliyorlar diye. hiç pahasına.
    bu ülkede adalet kanunlara göre uygulanıyor mu?
    nasıl bir arzu bu?
    böyle bir gücü birilerine vermek embesillikten başka birşey değildir.
    her hükümet yargıyı ele geçirmeyi başarmış bu coğrafyada. sen ne olsun istiyorsun?