ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pelin öztekin'in 153 kilodan 63 kiloya düşmesi
-
burada helal olsun denilecek tek şey (o da tartışılır) 153 kilo birinin masada kalma pahasına bile olsa bu ameliyatı olma cesaretini göstermiş olmasıdır. kilo vermesi ameliyatın doğal bir sonucu. ameliyat sonrası zaten zoraki diyettesin, istesen de yiyemiyosun.
mutluysa ne güzel. eklemek lazım şişmanken de hayat enerjisi ve özgüveni ile moral ve mutluluk veriyordu.
galatasaray'ın m. united galibiyetinin abartılması
-
olmayan abartmadır.
manchester united, manchester united’dır. bu takımı ingiltere’de yenmek her daim abartılmayı hak edecek ve tarihe yazılacak bir harekettir.
not : fb
acun ılıcalı'nın parayla mutlu olunmaz demesi
-
parayla mutlu olmuyorsa paralarını alarak onu bu mutsuzluğundan kurtarabilirim dediğim açıklama.
"fakirler malıma mülküme göz dikmesin." diye sarfedilmiş bir cümle yemeyin bunu.
almancıların, akrabaları para istemesin diye "almanya bitti yeğenim" söylemine benziyor.
ekmek arasına konulabilecek muhteşem şeyler
-
ekmeğin arasına cips koyanı gördüm, muz koyanı gördüm, ekmeğin arasına ekmek koyanı gördüm ama asıl bombayı annem patlatıp hayatımın keşfini yaptı.
ilkokuldayız. köyden taşımalı geldiğimiz için beslenme çantamız var. yumurta, peynir allah ne verdiyse yufka ekmeğin içine dürülüp konuluyo işte. bir gün öğretmenin oğlu evleri uzak olduğu için bizimle yemeye başladı öğle yemeğini. mis gibi bakkal ekmeğinin içine sürmüş annesi çikolatayı. yarısını bana verdi. lan o nasıl bir lezzet. aklım başımdan gitti. köylü çocuğuyuz böyle şeyler görmedik. neyse eve gidince anneme dedim babama söyle de bize çikolata alsın ekmeğime koy. babam almış garibim. aldığının ertesi beslenme çantamda çikolatalı ekmeğim okula gittim. öğleyi iple çekiyorum. neyse öğlen geldi. yufka ekmek nasıl dolgun, bir de ok gibi dimdik duruyo. dedim ki canım annem ne kadar sürdüyse ekmek zor almış. bi ısırdım çatırt diye bir ses. ama ağzıma çikolata tadı geliyo bir daha ısırdım yine çatırt diye bir ses. meğer babam çikolatalı gofret almış. annem de garibim ekmeğin arasına onu koymuş. deneyin güzel oluyo.
-48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
-
yani ne var bunda eleştirilecek birşey göremiyorum adam merak etmiş denemiş, şaşırmış.. bence de garip bir olay bir türk hayatında kaç kere -48 derece görür? sanki bunu yazan şahıs sibirya’da uzun dönem askerlik yaptıda çok biliyor..adamı cahil gibi göstererek ne geçiyor elinize helal olsun dediğim abimizdir. gelip burda bilmiş ayağına yatan adamlardan daha delikanlı bi abi
avrupaya giden doktorların pasaportu iptal edilsin
-
nasıl ekşici olduğu şüpheli yazar sıçmığı beyanı.
red kit'in esrarkeş olduğu gerçeği
-
durup dururken aklıma gelen durum.
kesinlikle kafası dumanlı bir karakterdir.
dikkat ederseniz ağzından küçük bir ot parçasını hiç eksik etmezdi.
- köpekle(rin tin tin) hayali konuşmalar.
- atla(düldül) hayali konuşmalar.
- gözler devamlı yumuk yumuk.
- kendi gölgesini vurmaya çalışmak.
- kızılderililerle içli dışlı bir yaşam. sanırım ot tedarik etmek için.
- bir kişiyi birden fazla görüyor. hem de boy boy. tam 4 tane.
bence bunlar yeter
hem minyon hem de at gibi kadın
-
(bkz: midilli)
facebook'ta bayan okuruna yürüyen roman yazarı
-
yazarın, okuruyla yemeğe çıkmasının etik olmadığını gördüğümüz yürümedir. bu sonuçla dünyaca ünlü yazarlar bekar olarak ölmeye mahkumdur. *
haspama bak ya sanki öğretmen–öğrenci ilişkisindeki etikten bahsediyor ahahahaha.
azalan kumanda pili sayesinde eskrime başlamak
-
kumandayı flöreden öte lightsaber gibi kullanmaya çalışan insanın eylemidir.
garip bir psikolojiye sokar. sanki çıkan sinyali kontrol edebildiğinize, farklı açılar ile televizyona gönderirseniz, işe yarayabileceğine inandırır. eskaza bu garip açılardan birinde kanalı değiştirmeyi başarırsanız, bu dakikadan sonra hep aynı pozisyonda kalmanız gerektiğine inanırsınız. içeri giren insanın garip bakışına aldırmadan da yaparsınız bunu.
bambaşka olduğunuza inandıran başka bir hareket ise, tuşa basarken kumandayı ileri doğru savurmanızdır. menzili mi yetmiyor diye sorarlar adama. doyulmaz anlardan birisi de, bu savurma hareketini yaparken, kumandanın elden uçup, oraya buraya çarpmasıdır. sinirden hızınızı alamayıp bir tekme de siz savurursunuz. sonra kumanda masrafı, cam çerçeve masrafı, anne dırdırı vs.
en acı anlar ise gecenin bir vakti başlar. kanal değiştirmeye çalışırsınız, algılamaz, hızlı hızlı basarken bir anda 3 kanal birden atlarsınız, istediğiniz kanala ulaşamazsınız. geri gitmek istersiniz, yine olmaz, fıtık eder. zamanında üşenip, iki pil almayıp yaptığınız ihmalkarlığınızın bedeli, tıpış tıpış televizyona yürüyüp, alttaki tuşlardan kanal değiştirmektir.
bırakın eskrimi, harakiriye kadar gider bu macera.
kişiye özel coca-cola ambalajları
-
10 yaşındaki kızımın "baba ben semra'nın tadını pek beğenmedim" demesine yol açmış kampanya..
(bkz: semra'nın tadı)
(bkz: oww yeah bebeyim)
7 temmuz 2016 telegraph'ın türk atletizmi makalesi
-
tamam dopingi sabaha kadar eleştir, oma lafım yok da. devşirmeyi eleştirecek en son 5-6 ülkeden birisin lan sen. allahtan fransız gazetesi değil. devşirme yasaklansa fransa bütün spor dallarında 3. lig seviyesini anca görür amk.