ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
"seni marketten aldık, sütün yanında hediyeydin" diyeni görmüş olduğum için bu versiyonunu daha insani bulduğum piçlik.
quora
-
guru'dan gordum, quora'cilar icin ben de oneri kisiler yazayim fakat yazmadan once bir sey demek istiyorum. yillardir bir cok arkadasimin zaman zaman quora'ya kaydoldugunu goruyorum, tanidigim hocalar bile uye oluyorlar. profillerine girip kimleri takip ediyorlar diye ufak bir stalking yapiyorum. diger topluluklar da boyle mi bilmiyorum ama bizim turkler sadece es dost takibi yapiyorlar gibime geliyor. ulen hiçbir şey bilmiyorsunuz bari top writer'ları takip edin.
yani site bence tamamiyle amaci disinda kullaniliyor. quora'da alani ile ilgili inanilmaz bilgili kisiler var. bir fizik sorusunu mit veya harvardli bir fizikci hic usenmeden uzun uzun yanitlayabiliyor, yazilimcilar var sikilmadan soru yanitlayan. lan biz bu sorulari okullarda hocalara sorsak size bunu anlatmak icin vaktimizi harcayamayiz diyen egolarina carpariz, quora'da profesor gelmis ileri duzey kavramlari acikliyor. usa ve rus helikopterlerinin farki nedir diye biri soru soruyor, hava kuvetlerinden o helikopterleri kullanan biri cikip yanit veriyor, sovyetlerle ilgili bir soru geliyor sscbden eski bir devlet gorevlisi cevabi yapistiriyor falan, manyak bir ortam. ilgi alaniniz neyse, neyi merak ediyorsaniz o konulari ve o konularda uzman kisileri takip etmeniz gerekiyor abicim.
bizim turkler ne yapiyor; uye olurken 10 tane konuyu takibe aliyor 10 tane arkadasi follow ediyor, 3 ay sonra site hosuna gitmiyor kacip gidiyor. meşhur oldu ben de instagram yükleyeyim demek gibi bir şey bu.
sozlukculere ozet gecmek gerekirse eksi sozlugun 2008'e kadar olan donemi gibi dusunun. hintli hucumu 2014'te olmustu sanirim. migferdibi olayi yasandi resmen. kalite dustu diye tartismalar yasandi quora'da da. bazi sacma seylerden dolayi da gecen senelerde iyi bazi yazarlar gitti fakat hala bilgiye ulasimi sagliyor. geçen sene trend topics'i kaldırdılar o olaya çok uyuz oldum. etrafınızda olaylar cereyan ediyor, millet tartışıyor fakat ara ki bulasın, odada ki dedikodu çemberinin dışında kalmak gibi.
profillere gelirsek, kısa kısa yazacağım, yarısı celebrity gibi, profile girince nasıl kişiler olduğu anlaşılır. gereksiz uzun entry oldu zaten. (bu yazarların bazıları artık yazmıyor ama eski cevapları yeter de artar)
yoğun madde fizikçisi
https://www.quora.com/profile/inna-vishik
avrupa uzay ajansından bir astronom
https://www.quora.com/profile/matthias-jaeger
kütle çekim dalgaları araştırmacısı fizikçi
https://www.quora.com/profile/mark-barton-1
biraz daha popüler konularda da yazan bir fizikçi
https://www.quora.com/profile/jack-fraser-11
genel görelilik ve kütle çekim dalgaları ile ilgilenen fizikçi
https://www.quora.com/profile/leo-c-stein
nasa'da uçuş direktörlüğü yapmış eğitmen, efsane adam.
https://www.quora.com/profile/robert-frost-1
parçacık fiziği ve karanlık madde üzerine uzman
https://www.quora.com/profile/jay-wacker
esasen it'ci ama güzel fizik yazıları var
https://www.quora.com/profile/viktor-t-toth-1
jeolog. volkanlarla, fosillerle ve çeşitli oluşumlarla ilgili yazıyor
https://www.quora.com/profile/craig-mcclarren
arkeolog biraz da tarih yazıyor
https://www.quora.com/profile/john-bartram
moleküler biyolog
https://www.quora.com/profile/adriana-heguy
software developer
https://www.quora.com/profile/joshua-engel
machine learning'ci
https://www.quora.com/profile/dmitriy-genzel
fizik kimya ve programlama üzerine efsane yazıyor, google'da çalışıyordu sanırım
https://www.quora.com/profile/brian-bi
ünlü commodore'un baş mühendisi. çok ayrıntılı efsane yazıları var. ses teknolojileri üzerine de yardırıyor
https://www.quora.com/profile/dave-haynie
tarih üzerine yazıyor, bizans ve roma ağırlıklı
https://www.quora.com/profile/eric-wang-434
muhteşem adam. sovyetlerde ki yaşam ile ilgili en güzel bilgileri bu adamdan öğreniyorum
https://www.quora.com/profile/dima-vorobiev
politika, tarih ve game of thrones ile ilgili yazıyor
https://www.quora.com/…file/eleftherios-v-tserkezis
sanat tarihi okumuş, çinliler ile ilgili güzel bilgiler de veriyor
https://www.quora.com/profile/feifei-wang-6
quora'nın tom bombadil'i
https://www.quora.com/profile/ernest-w-adams
tarih ve rusya ilgili yazıyor
https://www.quora.com/profile/alexey-tereshchenko
tarih ve politika.
https://www.quora.com/profile/sunwoo-park-5
tarih ile ilgili yine. 1. ve 2.dünya savaşı ağırlıklı
https://www.quora.com/profile/cem-arslan-2
14 ekim 2021 kuzey marmara otoyolundaki feci kaza
-
avrupada şu kamyon asla yola çıkamaz. ama kodugumun ülkesinde insan hayatının değeri mi var sanki.
talihsiz kaza.
140 journos'un osmanlı torunu videosu
-
5 dakikadan fazla dayanabilen bordo berelidir
vatanıma hakaret etseydim oscar vereceklerdi
-
çok gerçekçi gelmeyen açıklama. film kalitesi olarak öyle oscarlık bir film değildi. aslında bunu kendisi de biliyor, maksat prim yapmak.
nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz filimleri oscar alamayacak, ayla filmi oscar alacak!
2023 seçimlerinde kan akabilir
-
evet. hırsızlardan kan alınacak.
beşiktaş
-
http://www.uefa.com/news/newsid=892064.html
beşiktaş'ın desibel rekoru guiness de yazmaz çünkü o rekor kırıldığında hadi rekor kıralım diye özel olarak organize olunmadığı için guiness çağrılmamıştı.. o gün maçı yayınlayan tv 'lerin ölçümlerinde çıkan ses 132 desibel.. üstelik bu inönü stadında maçtan önce değil maç sırasında 20-25 bin taraftar tarafından olağan gelişen bir durumdu.
galatasaray rekoruna! gelirsek;
maçtan günler öncesinde 50 bin kişilik stadlarında 50 bin kişi ile desibel rekoru kıracağız diye duyurup ... guiness yetkilileri çağrılıp... stadın içinde anons yaptırarak 50 bin kişinin organize bir şekilde aynı anda bağırmasıyla 136 desibel ses çıkartmayı başarmışlardır.
işte bu iki durum arasında ki farkı anlamaya ufak beyinleri yetmeyenlere bilal'e anlatır gibi anlatmakta maalesef biz romantik! taraftara düşüyor ne yazık ki...
insan bir araştırır önce.. ama yok maksat trolluk olsun!
edit: adam hala rekor göster diyor.. :)
edit2 : çok mesaj geliyor o yüzden düzeltme yapayım gs'ın çıkardığı ses 136 değil 131db miş...
rasim arı'nın tweet atan sanatçıları yasaklaması
-
nevşehir'i bodrum zanneden belediye başkanı icraati.
j burger
-
j burger!!!! bir arkadaşım yönlendirmesi ile ilk defa gittiğim ve o günden beri yaşadığım pişmanlığımı atlatamadığım mekan. keşke daha çok yiyebilseydim.
şimdi amma abarttın diyenler olursa, özgünlüğe aç bir insan olarak, artık basma kalıp hamburger yapan mekanlardan bıktığım için dışarıya çıktığımda yiyecek olarak hamburgeri tercih etmem. ancak damak tadına güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bir şekilde gittiğim mekan.
öncelikle her soruma sabırla cevap verdikleri için personele teşekkür ederim. gerçekten müşteriye karşı nasıl nezaket göstereceklerini ve nasıl satış yapacaklarını çok iyi biliyorlar.
hamburgerlerinde kullandıkları ketçap, mayonez ve diğer sosları kendileri yapıyorlar. her tadına bakışınızda farklı derinlikler buluyorsunuz ve bu da yemeğin çekiciliğini arttırıyor.
acak belki ketçapı daha kıvamlı yapsalardı diye düşünmedim değil!!!
hamburger ekmekleri anladığım kadarıyla dışarıda anlaştıkları bir fırından kendi reçeteleri ile yapılıyor. ekmekler her zaman taze ve tat olarak baskın değil.
peyniri kullanış şekilleri sevdim. ancak sanırım kaşar peyniri kullanıyorlar, bu tarz hamburgerlerde chedarı tercih ederim. chedar aroması ve kendi yağı ile kaşara göre daha farklı bir tat katıyor hamburger köftesine.
şimdi adını hatırlamadığım ancak ekmeğin üstünde peynir ve domates sosu olan içi pastırmalı, bir köfte, bir bonfile li hamburgerinin büyük boyundan yedim. ilk defa hamburgeri çatalla yediğim için etrafımdan birparça çekindim ancak sonrasında sevisi yapan arkadaşa sorduğumda durumun çok normal olduğunu öğrendim.
fiyat olarak; maalesef bizim ülkemizde nereye giderseniz gidin, farklı bir şey yediğiniz zaman fiyatlar hemen yükseliyor. j burger için de aynısı geçerli yediğim hamburger 24 tlydi yanlış hatırlamıyorsam. iki kişi, iki kola bir büyük bir küçük boy hamburger, ortaya bir patates kızartması 60 tl civarında ödedim. ha yanlış anlaşılma olmasın diğer yerlere bakınca parasını hak ettiği kesin.
ali ağaoğlu
-
az önce canlı yayında izledim
"gecelik ilişki yaşamayı sevmiyorum. şayet yaşamayı sevsem istanbul'da yani...kemküm.....kalmazdı" dedi.
dakika 44-45
lafın nereye gideceğini anlayan sunucu araya girdi.-
annen da yaşasaydı o istanbul'da aynı lafı edecek miydin?
birilerinin anası, kızı, kardeşi yaşıyor orda. dikkatli konuş.
james webb uzay teleskobu
-
an itibariyle l2 yörüngesine olan yolculuğunun %28'ini tamamlamıştır. bugün saat 16.00 gibi 6 gün sürecek güneş kalkanının açılması aşamasına geçecektir.
zaman makinesi olarak anılmasına gelirsek:
her şey ışığın hareketi ile alakalıdır. uzaya baktığınızda aslında gördüğünüz objenin (ışık kaynağının) geçmişini görürsünüz. ışık saniyede 300.000 km hareket eder. örneğin ay'a baktığımızda ayın 1.3 saniye önceki görüntüsünü görürüz. bunun sebebi ay'ın dünya'dan 390.000 km uzakta olmasıdır.
neptün söz konusu olduğunda gördüğümüz görüntü dört saat önceki görüntüsüdür çünkü neptün dünya'ya 4 ışık saati uzaktadır. (yani ışığın 4 saatte kat edeceği mesafe kadar)
peki james webb uzay teleskobu bu kadar geçmişi görebilirken doğrudan gözlerimizle ya da uzaydaki bir diğer teleskop ile (örneğin hubble) neden göremiyoruz derseniz onun da yanıtı basittir.
görsel
öncelikle ışığın hangi formlarda seyahat edebildiğine bakmamız gerekir. ışık; ultraviyole, x ışınları, kızılötesi ve görünebilir ışık olarak seyahat edebilir. hubble teleskobu sahip olduğu teknoloji ile ancak görünebilir ışık formunda olanları inceleyebilmektedir. bu da bizlere kısıtlı bir görüş imkanı sağlar.
görülebilir ışık, uzaydaki objeler (en çok da gaz bulutları) görünürlüğünü engelleyebildiği için kısıtlı gözetleme imkanı sunmaktadır.
benzer sorun dünyadan kullanılacak x-ray ve kızılötesi dahil görüntüleme teknikleri için de mevcuttur. bunun sebebi ise güneşten gelen ışığın çok uzaktan gelen diğer ışık kaynaklarını engellemesidir.
l2 yörüngesi
james webb uzay teleskobu hem dünyadan 1.5 milyon kilometre uzaktaki l2 yörüngesinde bulunması (l2 yörüngesi hem güneşi hem de dünyayı arkasına alır) hem de kızılötesi görüntüleme imkanına sahip olması nedeni ile dünyadan veya hubble aracılığı ile gözlemleyemeyeceğimiz geçmişi görebilecektir. gaz bulutları gibi engellerin arkalarını bu kızılötesi ışınları tespit edebildiği ayrıca güneşin etkisinden korunduğu için görebilecektir.
spitzer uzay teleskobu da kızılötesi görüntüleme imkanına sahipti ancak yörüngesi dünyadan sadece 568 km uzaktaydı. 2003 yılında başladığı görevi haziran 2020'de sonlandırıldı. son 11 yılını soğutma için kullanılan sıvı helyumun tükenmesi nedeni ile "sıcak görev" adı altında ve çoğu ekipmanı çalışmadan tamamlamıştır. zaten ilk etapta belirlenen görev süresi 2.5 yıldır.
spitzer'den gelen görüntü ile james webb uzay teleskobundan gelecek görüntünün simülasyonunun karşılaştırılması: görsel
yine bu ay nasa, spacex aracılığı ile uzaya ixpe adlı x-ray görüntüleme aracını göndermiştir. bu araç x-ray ışınları aracılığı ile karadelikleri, kuasarları ve süpernovaları inceleyecektir..
özetle uzay (aslında ışık) başlı başına bir zaman makinesi gibi işler. bugün, bizden 60 milyon ışık yolu uzaktaki başak kümesi (virgo cluster)'nden dünyaya bakmamızı sağlayacak bir teleskop aracılığı ile baktığımızda dinozor çağının sonlarını (60 milyon yıl öncesi) görebiliriz.
olay tamamen ışığın yolculuğu ile alakalı. ışık kaynağından ne kadar uzağa giderseniz o kaynağın o kadar geçmişini görebilirsiniz. james webb uzay teleskobu zaman makinesi değildir daha uzaktaki ışık kaynaklarını yakalayabildiği için geçmiş zamanı görmemizi sağlar.
edit: ne güzel entry oldu arkadaş. bayılıyorum böyle entry'ler girmeye. keşke ülke gündemi bu kadar yormasa bizleri de siyaset ve ekonomi başlıkları yerine akşama kadar bu tip başlıklara yazıp dursak. coğrafya kaderdir...
güzin abla cevapları
-
izmirden m.t. soruyor: ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir
genç bayanim.
üç ay kadar önce kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim.
gecen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dun
laboratuarda korkunç bir sey kesfettim.
nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya
attim, ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin
ozgul agirligi civaninkinden fazla, batmasi gerekirdi.
demek bana aldigi yüzük saf altin degil, öyleyse
sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi
nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi
düsünüyorum, ne dersiniz?
güzin abla: arsimet'in hayatina her
yönüyle vakif oldugunuz anlasiliyor. yalniz yüzey
gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey
gerilimi suyunkinden çok daha fazladir, böylece
kendinden agir cisimleri de kaldirabilir, çünkü o
cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel
enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf
olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar
vermeyin derim.
gözleri eriten renk oyunu
-
"ben bu oyunu bozamam" katarak ramazan
sabire meltem banko
-
eller ayır sabire
yollar ayır sabire
yıllar ayır sabire
biz ayrılamayız.