hesabın var mı? giriş yap

  • minibus normal yolunda giderken bir kızın bağırarak "müsait bir yerde inebilir miyim. yaa kaçırdım tüh" diye bağırması. aşırı heyecanlanarak çantasını falan savurarak aşağı inmesi. henüz 200 metre gitmemişken yerde bir cüzdan görmem. en arkada oturduğum için yan tarafta oturan bir çocuğa "kızın cüzdanı düşmüş alıp şöföre versene" demem. çocuğun cüzdanı görür görmez "duruuun" diye bağırması. şoföre bir kahraman edası ile dönerek "kapıyı aç kaptan" demesi. cüzdanı kaptığı gibi aşağı inmesi. minibüsün geldiği yöne doğru son sürat koşmaya başlaması. en arkada oturan ben ve bir arkadaşımın minibüs ahalisine olayı canlı canlı anlatmamız.

    rt:ben
    a: arkadaş

    rt: olm bu cüzdanı alıp kaçmasın şimdi?
    a: yok lan kızın peşinden gidiyo. ona verecek cüzdanı.
    rt: aha kıza bağırıyo.
    a: duydu kız. döndü geliyo o da bak.
    rt: hee gördüm.
    a: bak verdi cüzdanı.
    rt: aha muhabbet ediyorlar. hadi abi işimiz var.
    a: harbiden çocuk iyice muhabbeti koydu
    rt: lan yoksa bir aşk mı başlıyo.

    bizi dinlediklerinden haberimiz olmayan minibüs ahalisinin yarılarak gülmeye başlaması. çocuğun aynı deparla gelip minibüse atlaması. minibüsün alkışlarla sarsılması. şoförün " aslansın be. sizin gibi gençler oldukça..." temalı bir konuşma yapması.

  • hacettepe tıp fakültesinden olan ve atatürk'ün cumhuriyeti muhafaza için görevlendirdiği kişiler olması gereken bu insanların yaptığını sözlükte teşhir etmek istedim. 'saygı gösterin' adı altında kendi kutsallarına laf ettirmeyen, edenleri linç eden bu kesimin ülkenin en önemli dokunulmazına bu şekilde dil uzatmasının cezalandırılması için lütfen sözlükteki arkadaşlar gerekini yapsın ve hukuk mücadelesini başlatsın.

    http://i.imgur.com/4ilzvox.jpg

  • üzerinde kaba! kir varsa dikkatlice sudan geçin eyvallah ama genel şartlarda yıkanmaz et.
    yıkadığın anda özellikle tazyik de varsa onun üzerindeki mikroorganizmaların etrafa saçılma ihtimali var. ve işin ilginci o mikroorganizma nereye saçıldı fikrin olmayabilir.
    salmonella, e.coli, listeria dan bahsediyorum bu arada bu arkadaşlar zehirlenmelere yol açabilecek riski oluşturan mikroorganizmalar. mikroorganizmalar farklı taşıyıcı veya etkilerle ortama saçılabilir ve temiz yüzeyler, gıdalar vs. bu şekilde kontamine olabilir. buna cross contamination denir. dolayısıyla eti yıkarken etteki mikroorganizmalar suyu etkisiyle etrafa saçılabilir, senin görmediğin bir şekilde elini sürdüğün, yediğin, içtiğin bir şeye bulaşabilir ve zehirleyebilir.
    benzer şekilde et kesilen bıçakla yıkanmadan başka bir şey kesilmez, et tahtası benzer şekilde.
    umarım sorunuza yanıt olmuştur.

  • (acemiliğin ilk günleri...)

    asker: hapşuu!
    komutan: çok yaşa!
    asker: emredersiniz komutanım!
    komutan: "emredersiniz!" denmez evladım, "sağol!" denir.
    asker: emredersiniz komutanım!

    (aradan bir yarım saat geçer...)

    asker: hapşuuu!
    komutan çok yaşa!
    asker: sağolasın.

    (böyle de level atlanmaz ki be canım kardeşim, sümüklü piyadem benim. sen çok yaşa e mi.)

  • insan beyninin buglarından biri aslında, tekrar izleyince anın içine girebilmek mümkün ama durduk yerde muhabbeti piç etmenin alemi yok.

  • ceza kessen dert kesmesen ayrı dert. kimseye yaranamıyorsun çomaristanda. uygulamadıktan sonra kanun neden var. bu insanlar orkidenin toplanmasının yasak olduğunu biliyor ve bunu bilerek topluyor cezasına katlansın. 1,2 tane de değil 13.5 kilo vay hayvanlar vay. ne var ne yok toplamışlar. demek ticaretini yapacaklar. az bile olmuş.

    ceza dediğin böyle olmalı, bağırta bağırta da alacaksın ki herkese ibret olsun. bir daha o orkidelere dokunuyorlar mı bakalım.

  • aynı işyeri şortlu personelde çalıştırmıyor. cimer ilgilenir mi acaba?
    işletmenin tercihidir devlet karışamaz bu kadar basit. bunda mağduru oynayacak garip bir durumda yoktur.

    @sadecevatansever’in mesajı üzerine edit:
    mado’nun cevabı

    türbanlı bacılarım yine mi mağdur değil be ? :)

  • ağlattığı da görülmüştür.

    başlık: babamın bilgisayar alacak parası yoktu

    entry: sene 2003. maddi durumumuz bir bilgisayar alacak kadar iyi değildi.ben gta oyununu ilk bir misafirlikte görmüştüm. ama oynatmadı evdeki cocuklar sen ne anlarsın diye. babama dedim tek kelime etmedi.eve geldik bir kağıda klavye çizdi bildiği kadarıyla. oyuncaklarımı dizdi. kağıtta çizilmiş tuşlara basmaya başladım. ben basarken babam oyuncaklarımı benim komutlarıma göre hareket ettiriyordu. bütün gece bu şekilde oynadık. tamam belki bi bilgisayar alamamıştı, ama bana hayatımın en güzel gecesini yaşatmıştı, teşekkür ederim tekrardan baba, mekanın cennet olsun.