hesabın var mı? giriş yap

  • psikolojik bir durum mudur bilemiyorum ancak içtiğim sigara yeni pakete geçtikten sonra farklı gelmeye başladı.

    edit: @haaaayret edersiin aşağıdaki mesajı göndermiş çoğumuz için aydınlatıcı olabilir.

    daha önce büyük bir sigara firmasının satış destek ekibinde çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki tütün ürünlerinin paketlemeden sonra bir bekleme süresi vardır bilinen tadının oturması için. tüm paket değişimlerinden sonra sigara içiminde bir değişiklik olmasının nedeni paket içinde kuruma süresinin dolmamasıdır.
    ek olarak bu paket değişiminde yeni siyah paketlerin onaylanma süreci çok yakın zamanda bitti ve piyasaya sürülmeye başlanan sigaralar yeni paketlendi. dolayısıyla yeni sigaraların tadının oturması biraz zaman alacak..
    bir ek daha yapacak olursam 5 ocakta resmi olarak tüm tütün ürünlerinin yeni paketlere geçmesi gerekirken puro sektöründe hala onaylanmayan paketler var.

    edit: sigarayı 7 gün önce bıraktım. bir arkadaşımın bu virüs sürecinde vefatı beni derinden etkiledi. sigara içiyordu ve 42 yaşında bu lanet virüsünde etkisiyle bir anda kaybettik. gencecik hayat dolu bir insanın bu şekilde ölmesini hala sindiremedim daha doğrusu yokuluğunu sindiremedim daha dün planlar yapan para kazanma hayallerini anlatan sürekli iş projeleriyle gelen bir insan bugün hepsini bırakıp gitti. ne hedefler kaldı ne hayaller ne yaşamak istedikleri... evli değildi ama evlenmek istiyordu olmadı, belki baba olmak istiyordu olmadı, yaz tatili için rezervasyonu yapıp izinlerini bile ayarlamıştı ama olmadı. o yüzden arkadaşlar tavsiyem bırakın şu sigarayı nasıl olsa ölmeyecek miyiz değil mesele işte yarım kalıyor yapmak istediğin her şey bir anda alıyor seni hayattan ve seni sevenler arkandan bakakalıyor. şimdi tam zamanı bırakın sigarayı!

  • ali emre bukağılı'nın avukatlarının bana dava açmaya karar vermeleri ile sonuçlanmış zirve.

    avasas: efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

    ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!

    avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)

    artık ceza davası mı açarlar, tazminat davası mı açarlar bilemem. lakin müvekkilin akademisyen bir felsefeci olduğunu özellikle vurguluyorum. akademik felsefi bir makale niteliğinde olan ve islam hakkındaki şiddet dini algısını eleştirip islam'ın aksine barış yoluyla yayıldığını anlatan, batı dünyasında islam aleyhindeki oryantalist algıyı francis bacon'dan da örnek vererek eleştiren bir yazıda dini değerlere hakaret edildiğini sanan kişi o yaziyi anlamamiştir. demek ki o yaziyi anlayacak entelektüel birikime sahip değildir. örneğin ben de kuantum fiziğini anlayacak entelektüel birikime sahip değilim.

  • sen doğduğundan beri ben hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin.

    şimdi ben bunu bir anlatayım, ilerde açar açaar okurum.

    seneyi tam hatırlamıyorum ama 2001 falan, babamın işsiz olduğu zamanlar, iş aramak için dışarıya çıkmış cebinde 10 lira parası var, ankarada bütün gün dolaşıp iş aramış. dönerken de işportada satılan kitaplar var, harry potter’in ilk kitabını görüyor, çocuğa ne zamandır kitap alamadım diye düşünüp ne olduğunu falan bilmeden 10 lirasının 7’sini işportacıya veriyor. çok mutlu oluyorum. 10 yaşındayım. durumumuzun da farkındayım ama, yine de çok mutlu oluyorum, çok da mahçup.

    ertesi gün beni gazete almaya gönderiyor, milliyet almam gerekiyor ama kalmamış, eve gazete almadan gidersem üzülür, belki de kızar, o bana okuyacak bir şey almış, ben de ona alayım diyip star gazetesi alıyorum. eve geliyorum. babam gazetede bir iş ilanı görüyor. evimize çok yakın, yürüme mesafesinde. bir gideyim, görüşeyim diye çıkıp gidiyor. yarım saat sonra eve geliyor, beni çağırıyor yanına, işe aldılar beni, yarın başlıyorum, sen doğduğundan beri işsiz kalmama rağmen hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin diyip sarılıyor. 10 yaşındayım, çok mutluyum, babam da çok mutlu. 29 yaşındayım, çok mutluyum, babam da hala öyle.

    edit : debeye giren ilk entry’m babamla ilgili oldu. çok mutlu oldum, hepinize teşekkürler (bkz: gülücük).

  • garsona teşekkür ederim, kasiyere teşekkür edip iyi çalışmalar dilerim, sokakları süpürürken görürsem görevliye kolay gelsin derim. evim 4. katta, asansör çalışmıyor, her geldiklerinde kuryeye, kargoya, sucuya kusura bakmayın, yorduk sizi, teşekkürler derim. ve genelde %40 gülümsemeli geri dönüş alırım.

    sorun değil, insanlar mutsuz ve yorgun, anlıyorum. siz de anlayın, nezaketten vazgeçmeyin.

  • hayatını onun yerine siz hazırlayın, onun iyiliği için. okullarını seçin, mesleğini seçin, gideceği ve gidemeyeceği ortamları, tanışacağı ve tanışmaması gereken (!) insanları seçin, eşini seçin, evini seçin, çoğuklarının adını seçin, aynılarını onlara da yapın, seçin seçin seçin... ve 35 yaşına filan geldiğinde "niye böyle pasif biri oldun anlamıyorum gram hırs heves hayal dahi olmaz mı bi insanda" diyip iyice küçülen benliğini sıfıra indirin.

    (bkz: ben senin iyiliğini düşünüyorum)

  • toplasan türkiye'de bir kaç bin adet piyasaya çıkacak olan telefon üstünden hala kriz var mı yok mu bilmem ne muhabbeti yapan tipleri göstermiştir. hala şu bir kafe dolu kriz yok, şurda alışveriş yapan var kriz yok, bundan alan var kriz yok muhabbeti yapan. araba alıyorlar kriz yok diyorlar (arabadan toplasan 15 tane gelmiş zaten, satılmış). o aldığınız şeylerin zaten arzı çok değil hala anlayamadınız bunu, milyon tane yok lan satışta! bir kaç bin tane var.