ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
youtube'daki itici tuhaf ve irite edici aile
-
teletubbies ile aynı kitleye hitap eden videolar yapan aile. bunları aval aval izleyen milyonlarca bebenin olması şaşırtıcı değil. belgesel izleyecek bir kitle değil nihayetinde.
toplu taşımada kitap okumanın şov olması
-
dedi sığır adam.
15-20 dakikada 5 sayfa okusa dahi kazanımdır. ve mümkünse herkesin yapmasını dilediğim etkinlik.
polisin murat övüç'e iğrençsin demesi
-
bu adama iğrençsin diyebilecek bir yüreğin iyi olduğuna inanamam asla. ne zararı var lan adamın? kolonya dağıtıyormuş bir de... dünyada enerjisi yüksek insanlar çoğunlukta olsa keşke.
edit: başlık bana kalmış. lanetlenmişim, 1 ay çaylağım beni özleyin sözlük ahalisi. hadi yine iyisiniz! :)
ertem şener
-
cemaatin, herkesleri boğaziçi'ne, harbiye'ye falan gönderdiği yıllarda kendisine muğla tarihi layık gördüğü kişilik. çok da şeetmemek lazım.
duble yolları otoyollara dönüştürüyoruz
-
bugün hem rte'den hem de davutoğlu'ndan duyduğum laf obegi.
bir yol mühendisi olarak tek sorum var.
neden o guzergahlari direkt otoyol olarak projelendirip bir kerede yapıp cikmadiniz?
dur ben cevap vereyim.
rant.
şaka maka 23 yaşına gelmek
-
şaka maka 90'lıların ekşiyi doldurması.
internetten tanışılan kişiyle görüşmek
-
bu pazar yaptığım eylem. dünya tatlısı bir sözlük yazarı ile tanıştım. hatta enteresandır birbirimizi neredeyse hiç görmeden tanıdık, tanıştık sıcak bir cay içtik aynı sıcaklıkta bir sohbet ettik.
bu ilk değil aslında, gerçek hayatta görüşmeye devam ettiğim bir sürü dostum oldu. hatta geçen sene evde kızılca kıyamet kopup ben pılımı pırtımı toplayıp evi terkettiğimde, bu dostlarımdan biri öğrenir öğrenmez "ev bomboş duruyor, anahtar komşuda al, gir istediğin kadar kal" diyen jet hızında bir mesaj çekti taa londra'dan.
bir başkası avukat dedi istediğin an. bir başkası iş dedi hatta "düşünüyorum, ne yapabilirsin diye 3 gündür, istersen buraya gel" dedi. tabi ki istisnalar vardır ama insanlar her yerde tanışıyorlar her yerde arkadaş, dost, sevgili olabiliyorlar. iyi insanlarla, kötü insanlarla karşılaşma ihtimali her yerde var. bu ihtimal galiba sizin ne aradığınızla da alakalı.
sonuç olarak şu ana kadar, gerçek hayatta karşılaşıp, dost olduğunu zannetiğim kadar zarar görmedim henüz hiç birinden. demek ki o kadar da kötü bir şey değil.
ssg ve kanzuk'un sözlükte uyuşturucu satması
insanların mutsuz olmasının tek sebebi
-
"tüm belâlar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza."
jean de la bruyere
ekrem imamoğlu'nun tekrar tatile çıkması
-
linç edecekler belki ama ben imamoğlu'nda mansur yavaş'taki azmi ve icraatleri göremiyorum. nerede görülmüş 2 ay çalışıp 2 hafta yıllık izin yapmak? adam istanbul'dan çok tatilde veya başka gezilerde. en azından bugün acil dönüş yapmasını beklerdim.