ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 mart 2014 malezya hava yolları uçak kazası
-
hakkında ortaya atılan teorilere en güzel yanıtı halkın sandıkta vereceği kazadır.
insanlar değişir mi
-
insanlar her dönem yeni bir şey öğrenerek dönüşür. kişilik yapılanmasıysa ilk öğrendiklerimiz üstüne inşa edilir. yani çocukluk yıllarınızda yetiştiriliş tarzınız kişiliğinizin ağırlıklı kısmını oluşturur çünkü ilk öğrenilen otomatik doğru kabul edilir. buna bilişsel psikolojide otomatik düşünceler, şema terapide şemalar, ego psikanalizinde ise savunma mekanizmaları denir. bunların yanı sıra genetiğinde yaklaşık %40 düzeyinde etkin olduğu bilinmektedir.
bununla ilgili ilginç ve uç denebilecek travma çalışmaları bile mevcut. örneğin bir aile büyüğü tarafından devamlı tacize uğrayan bir birey bunu bir süreden sonra normalleştirebilmekte hatta suçu kendilerinde bulabilmektedir. girl, interrupted diye gerçek bir olaydan uyarlanan güzel bir film vardır, orada da işlenir. yine anne veya babası narsisistik veya sınır durum bozukluğuna sahip bireylerin çocuklarında da benzer sorunlar çıkabilir.
günün sonunda inançlar; bu süreçler sonunda inatla kendini korumak yani atalet yaratmak üstüne yapılanır. yanlış da olsa süreç devam eder. değişmek değil, tepki vermek üstüne gelişirler. en güzel örneği de okb hastalarıdır. obsesyonun yanlışlığını bilmelerine rağmen kompulsiyon yani nötrlemek için hareket yaratırlar.
(bkz: kendini değiştirmek/@karanlikruya)
....insan ne zaman değişir?
hayatında bir şeyin yolunda gitmediğinin ayırdına vardığınızda ve sorunun "siz" olduğunu fark ettiğinizde değişim başlar. bakın değişir demiyoruz. değişim zor bir süreçtir. ağırlıklı olarak nesnel değildir, oldukça sübjektif bir konudur bu nedenle benlik devamlı olarak kendini savunmaya çalışacaktır. yani inançlar kendilerine karşı çalışan her şeyi reddeder.
ne zamanki kişisel deneyimlerden yükselen doğrulama(self-bias), yani algım dışında durumlar da olabilir diye düşünürsünüz işte o zaman değişim için bir adım atmış olursunuz. çoğunlukla insanlar bu aşamada başarısız olur çünkü inançlar benlikle bütünleşiktir ve nedensellik yerine kendilerini iyi hissedecek konulara inanmaya devam etmeyi tercih ederler. buna karşı çıkanlara ise benlik saldırır. benliğiniz devamlı sizi sabote eden en önemli şeydir. okb, depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni bir yana bence psikanaliz kişilik bozukluklarında bu konuyu en derin ele alan ve iyi sonuç veren psikolojik akımdır.
(bkz: otto kernberg)
(bkz: heinz kohut)
hatta inançlarınıza karşı olan bireyle karşılaştığınızda o bireyin düşüncelerine değil, o kişiye de saldırılır. nefret duyulur, yani bir yerde inançlar karşı düşünceyi savunan bireyde nesneleşerek ve o kişiyi suçlayarak rahatlamaya çalışır.
(bkz: insan ilişkilerinin öğrettikleri/#124596044)
....sonuç olarak
objektif ve nedensellik içinde konular değerlendirildikçe ve bunu benlikle bütünleştirdikçe değişim yavaş yavaş gerçekleşir. tabii unutmayın 20 sene boyunca inşa ettiğiniz karakteriniz 1 senede değişmez. aynı obezite gibi uzun bir süreç, gerekirse terapi, tetiklenen şeylerin bulunması, bireysel inanç sisteminin, yani otomatik düşüncelerin değişimi için büyük bir çaba gerektirir.
bu başlıkta yazar öyle bir entry girdi ki
-
sözlüğün tıklanma oranını yükseltecek, ssg'nin hesabına katma değer katacak yaklaşım. mümkünse başlığın yeni tabda açılmasını da talep etmekteyim.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
1999 yılında alınmış playstation one efsane büyük gri kutu. 13 yıl saklamışım, ileride çocuğum olur da gösteririm diye.
çöp diye atmamış, daha kötüsü; 5 tl'ye eskiciye vermiş.
kpss sorularının 10 bin dolara satılması
-
(bkz: ösym'ye gelişi 9bin)
kozmetik ürünlerine %40 ek vergi gelmesi
-
bir deodorant zaten 16-17 lira ne istiyorsunuz lağım gibi kokmamızı mı? allahım kafayı yiyeceğim ya. hadi makyaj ürünlerine bir şey demem ama diş macunu, şampuanlar, kremler ne demek? zaten iflahımız söküldü.
20 ağacı kurtarmak için 20 milyon tl zarar vermek
-
zarar 20 milyon tl değildir, en az 500 milyon tl'dir. sadece bana 1 milyon liralık gaz attılar.
ilginç etimolojik bağlantılar
-
ingilizcedeki “goodbye” sözcüğünün "good be with ye (tanrı seninle olsun)" sözünün kısaltması olan “godbwye” sözünden geldiği.
elimizdeki kaynaklara göre, bu kısaltma ilk olarak 1565 ile 1575 yılları arasında kullanılmış. içinde "goodbwye" geçen ilk yazı, ingiliz yazar ve akademisyen gabriel harvey'in 1573'te yazdığı bir mektupmuş. bu mektupta harvey, "to requite your gallonde of godbwyes, ı regive you a pottle of howdyes." demiş. zaman ilerledikçe bu tabir, "good day" ve "good evening" laflarının etkisi altında kalmış.
goodbywe'nin goodbye'a evrilme süreci ise kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşmiş:
• god be with ye (godbwye)
• god-b'wye
• good-b'wy
• goodbye
kaynak: good-bye'in etimolojisi
doküman açık sınav
-
hiçbir işe yaramaz.
hoca eğer kitap defter açık sınav yapıyorsa, boku yediğinizin göstergesidir. boşuna sevinmeyin..
esnafların batıyor olması
-
(bkz: acıma yetime)
istikrar sürsün diye oy veren kimseye hakkımı helal etmiyorum. zehir zıkkım olsun.
bacaklarını açmasan olmaz mıydı
-
sapık bir hakimin beyanatı.
neyse ki olay kanada'da gerçekleşmiş ve bu hakim göklere çıkarılmak yerine meslekten men edilmiştir.
türkiye'de kendisi gibi onlarcası cb önünde olmayan cübbe düğmesini iliklemekte.