• bizans imparatorluğu'nun gerçek adı. bizans ismi tarihçilerin 19.yy'da kullanmaya başladıkları bir isimdir.
  • tıpkı bizans imparatorluğu gibi doğu roma imparatorluğu adı da yüzyıllar sonra verilen addır.

    15. asırda sona eren devlet kendine roma imparatorluğu demekteydi.

    her halükarda italya yarımadasını işgal edip roma imparatorluğu'nun halefi olduğu iddia eden germen krallığından ayırmak için buna ayrı bir isim vermek gerekir. sonradan çıkma bu iki isim arasından bizans imparatorluğu daha yaygın kullanılmaktadır.

    (bkz: bizans imparatorluğu)
  • hazarlar'ın yıkımına destek verdiler. bu yıkımın 100 sene sonrasında hazarlar'ın yancısı denilebilir oğuz yabgu devleti'nin subaşısı selçuk'un ardıllarına kostantinapolis'in doğusunda, koca anatolia yarımadasındaki neredeyse tüm topraklarını kaybederek hak ettiklerini buldular. sonrasında selçuklar'ın ardılları osmanlılar'a geri kalanı da kaybederek tarihin sayfalarına karıştılar. böylece balkanlar üzerinden kuzeye attıkları yumruk iran üzerinden doğu güneydoğu yönünden geri dönmüş/tepmiş oldu, ahahaha terör bir bumerangdır, deliyürek seyretselerdi bu tuzağa düşmezlerdi.*

    trollük bir kenara 1000 yıldan uzun süre ayakta kalmış bir medeniyettir, tapınak formundan, klasik sanat müziğine, toprak sisteminden, din devlet ilişkileri üzerine pek çok alanda mirasçısı olduğumuz halde; üzerine çok az meraklandığımız, çok az bilgi sahibi olduğumuzdur.

    ve bizans değildir, bizans imparatorluğu hiç değildir. şanlı nea romadır, 7. yüzyıla kadar yeni roma sonrasında da doğu roma imparatorluğudur amk! bu bizans lakırdısını ortaya atan yabuşaklar önce dönüp kendi devletlerine baksınlar. kutsal roma-cermen imparatorluğu ne kutsaldı ne de romaydı.

    trollemeyle başlayıp ciddiyete uğrayıp trollemeye avdetle biten entry yapı olarak metallica orion’ın iskeletini baz almış, ayrıca bahtiyarım.
  • türkiye’de tarih derslerinde neden detaylı anlatılmadığını merak ettiğim imparatorluk. türkiye doğu roma’dır. müslüman romalılarız söylemi çok da yanlış sayılmaz. üstelik anadolu türkleri genetik olarak çoğunlukla orta asya türklerinin değil, rumlar gibi doğu roma halklarının izini taşıyorlar.
  • fatih'in büyüsünden çıkamadığı ve daha sonra kendisini kayser-i rum olarak adlandırmasina sebep olan imparatorluk.
  • fatih sultan mehmet ve ardılı diğer padişahların kullandığı unvana göre osmanlı imparatorluğu:

    (bkz: kayser-i rum)
    (bkz: caesar of rome)
  • var olduğu sıralarda kendileri ve diğer ülkeler "ımperium romanum" demiştir. yıkılmasından sonra bir takım sözde tarih bozguncuları götlerinden "byzantine empire" diye bir isim uydurmuşlardır.

    fatih istanbul'u alırken kayser-i rum oldum diye sevinirken, bugün bizans fatihi olduğundan habersizdi.

    yazı öncesi tarihi dönemlere sonradan uyduruk isim verebilirsin, ancak yazılı tarihi olan ülkelerin kullandıkları isimleri sonrasında götünden uydurarak değiştiremezsin. bu hak kimsede yok.

    ek: benzer uydurukluk rum(roma) selçukluları konusunda da var. neymiş anadolu selçuklusuymuş, neymiş türkiye selçuklusuymuş. yuh artık. mevlana'ya diyelim adını celaleddin rum-i yapmasın celaleddin anadolulu ya da celaleddin türkiyeli yapsın. götünüzden isim uydurmayın yeter.
  • "roma" deyince daha karizmatik duran ama "bizans" deyince tılsımı kaçan imparatorluk.

    osmanlı'nın rol modeli.
  • sanılanın aksine romanın doğusunda kurulmamıştır, roma'nın doğusudur. 3. yüzyıl roma imparatorluğunun krizlerle geçen bir dönemidir. iç savaşlar, suikastler, dışarıdan göç baskısı ve ayaklanmalar roma'yı dağılmanın eşiğine getirmiş ve felaket diocletianus'un imparator oluşuna kadar devam etmiştir. diocletianus hristiyanlara dini baskılar uyguladığı ve pek çok hristiyanı idam ettirdiği için batı tarih anlatımında özellikle kendinden sonra gelen büyük konstantin'e göre daha geri plana atılır ancak roma'yı karmaşadan kurtaran odur. ayrıca ingilitere'den dicle nehri'ne kadar bir imparatorluğun tek merkezden yönetilemeyeceğini görmüş ve tarihte eşine az rastlanır bir özgüvenle imparatorluk otoritesini ikiye bölüp, imparatorluğun batı yarısının başına arkadaşı maximianus'u getirmiştir.

    4. yüzyılın başına geldiğimizde diocletianus tarihte eşine az rastlanır ikinci bir hareketle, yanına maximianus'u da alarak tahtı bırakıp emekli olur fakat doğu roma - batı roma ikili sistemi kalıcı olur. imparatorluk zaman zaman tek bir kişinin elinde birleşse de romalıların gözünde roma artık iki imparatorun yönettiği tek bir ülkedir.

    bu iki yarının kaderi 5. yüzyılda ayrışır. doğu roma diplomasi, rüşvetler ve savaş yoluyla göçler dalgasını bir şekilde def etmeyi başarsa da batı bunu bir türlü beceremez. hunlar ve cermenler ülkenin altını üstüne getirirler. ülke kendi iç kaynaklarıyla kendini koruyamadığı için cermen kabileleri kendi içine katıp ordusunu cermen liderlere teslim eder. bunun sonucunda da doğal olarak imparatorlar bu cermen liderlerin elinde kuklaya dönüşürler. 476 yılında komutan odoacer son batı imparatoru romulus agustulus'u tahtı bırakmaya zorlar ve yerine kendini imparator ilan etmek yerine imparatorluk sembollerini istanbul'daki imparatora gönderir. mesaj açıktır, batıdaki roma imparatorluğu sona ermiştir, roma ve imparatorluk artık sadece doğuda devam edecektir.

    arada politik durum değişse, justinianus zamanında eski batı roma topraklarının çoğu tekrar ele geçirilse de artık batıda bir roma imparatorluğu olamayacaktır. fakat doğu hiç bir zaman kendini orjinal roma imparatorluğu'nun devamı olarak görmekten de vaz geçmez. hatta 7. yüzyıl başında resmi dil olarak latince'den vaz geçip yunanca'ya dönülmesi de bunu değiştirmez. bu bakış açısı doğu roma'dan türklere de geçer, roma imparatorluğu'ndan ele geçirdikleri topraklarda kurdukları kendi imparatorluklarına selçuklu rum sultanlığı adını verirler.
hesabın var mı? giriş yap