• www.terraria.org adresi üzerinden satılmakta olan ve haklı olarak sık sık minecraft ile karşılaştırılan ama en iyi 2d platform oyunlarından birisidir.
    - minecraft için (bkz: #26150165) -

    ülkece alışık olduğumuz kavramlardan birisi, "zaten tutmuş olan bir konsept üzerine yeni bir şeyler ortaya çıkar". terraria'ya bu anlamda bile bakılsa bir başarı hikayesidir.

    terraria, tam da sandbox oyunların ve bağımsız geliştiricilerin yarattığı yeni konseptlerin yükseldiği, minecraft gibi değerlerin oluştuğu dönemde kendini göstermiş, retro grafikleri ve oynanış biçimi, zamanımızın hızlı bilgisayarlarının olanak tanıdığı müthiş bir içerik ile bir çok insanı kalbinden vurmuştur.

    oyun özünde bildiğiniz hoplayıp zıplayıp engelleri aşıp düşmanlarla dövüştüğümüz bir platform oyunudur. ancak terraria ve müthiş zengin içeriğini bu şekilde özetleyip geçemeyiz.

    terraria'da tüm harita oyuncunun müdahalesine açıktır. elinize bir kazma alıp bütün haritayı değiştirebilirsiniz. tüm harita blok adı verilen kare parçalardan oluşmuştur. bunları kırıp döküp yerlerinden alıp başka yerlere koyabilir, crafting sistemi için başka şeylere dönüştürebilirsiniz. daha iyi aletler için özel bloklar* bulmalı bunun için haritanın farklı derinliklerine inmeli sularla, lavlarla ve öcülerle uğraşmalısınız. minecraft ile karşılaştırılmasının da en büyük sebebi budur. tamamen aynı konsept. artıları var, 2d boyutlandırmayı saymazsak eksileri yoktur. bir oyunun 2d veya 3d olması sizin için bir şey ifade etmiyorsa bu oyunu minecraft'a kıyasla daha ayrıntılı ve daha zengin içerikli bulunması doğaldır.

    oyuna başladığınızda size yardımcı olması için görevlendirilmiş bir npc olan guide ile birlikte haritanın yaklaşık ortalarında bir yerde olursunuz. ilk işiniz çevredeki yaratıklardan korunaklı bir yapı, bir ev oluşturmaktır. burada oyunda size rehberlik edecek, size özel eşyalar satacak bir çok npc ile tanışacak, kimisini zindanlardan, kimisini örümcek yuvalarından kurtaracaksınız. bu vatandaşlar sizinle birlikte yaşamaya başlayacaklar. onları da koruma, istedikleri konforu sunma gereği duyacaksınız.

    haritayı şöyle bir dolaşırsanız yeşillik alanlardan, her daim kar yağan bölgelere, okyanuslardan lanetlenmiş alanlara, ormanlara, gökyüzünde yüzen adalara ve haritanın dibindeki cehenneme kadar bir çok çeşitli habitat görürsünüz. bunlara biome denir. terraria biome konseptinin dibine vurmuş bir oyundur. her biome kendine ait özel yaratıklara renklere ve müziklere sahiptir. terraria'da biomelar tamamen dinamiktir. gerçek dünyada olduğu gibi genişleyebilir, dengeleri bozulabilir ve insan eliyle yok edilip yaratılabilirler. içlerinde kendilerine has ağaçlar, çiçekler, böcekler ve hayvanlar büyür. kendilerine has blok tiplerine sahiptirler. baskınlık derecelerine göre etraflarındaki blokları kendilerine dönüştürme ve yayılma yeteneğine sahiptirler. bir alanı toprakla doldurup üzerine çim tohumları serper, bu çimlerin büyümesini beklerseniz o bölge yemyeşil bir alana dönüşür. bir süre sonra çalılar bitmeye, çiçekler açmaya ve kelebekler uçuşmaya başlar. aynı şeyi çamurla yaparsanız kurbağalar sarmaşıklar ormanlar bitiverir. haritanın da kendine has bir döngüsü bulunmaktadır. her haritada lanetlenmiş bir bölge bulunur. bu lanet hemen hemen her çeşit bioma baskındır. ağaçları kurutur, çalıları dikenlere dönüştürür, çamuru bile kurutup kendine dönüştürür. hiç önlem almazsanız tüm haritayı kaplayıp yer bitirir. arada sırada dünyanıza meteor bile düşer. uzaydan gelen bu madenin elbet bir kullanım alanı vardır.

    tearraria sandbox bir oyundur. yani canınız ne isterse onu yapmakta serbestsiniz. isterseniz etraftan topladığınız çalı çırpıyla taşla kumla kaleler inşa edin, isterseniz cehennemin dibine gidip dev yaratıklarla dövüşün. seçim sizin. ancak bir şeyler yapmak için başka bir şeyler yapmaya sizi zorlar. örneğin uçan adaları görmek için bir şekilde uçmanız gerekir. bunun için çöllere gidip cam, sonrasında şişe yapmak için kum toplamalı, lanetli bölgeden lanetli çiçekleri alıp sadece kül üzerinde yetişen ateş çiçeklerini toplamak için yerin derinliklerine inmeli, yolda bulduğunuz göz kırpan çiçekleriyle birleştirip bir iksir yapmanız gerekir. bu arada bu yolculuklarda karşılaştığınız yaratıkları yenmeli, belki başka bir şeylerde kullanmak için bunlardan düşen eşyaları saklamalısınız. ha bu arada bu iksirin yer altında tesadüfen rastlayacağınız terk edilmiş bir evde bulacağınız sandıktan çıkma olasılığı da var.

    bakır bir kazma ve yeşillik bir alanda hiç bir şeyiniz yokken başladığınız oyunda bir süre sonra aynı yerde * kendinizi büyülü bir ormandaki dev bir kalenin içinde onlarca yoldaşınızla bulmanız mümkün.

    yoldaş demişken, haritanız oyuna başladığında tüm potansiyeline sahip değil, bir çeşit lanetli mühür ile kitlenmiş durumdadır. bu mührün anahtarı ise oyuna başladığınızdan beri size yardımcı olan guide'dır. guide içten içe lanetlenmiştir. bu laneti kaldırmak içinse maalesef bu yoldaşınızı öldürmeniz gerekir. ama bu o kadar da kolay değil. bunun için yer altında en değerli madenleri toplayıp bulabileceğiniz en güçlü silahları kuşanmalı, en güçlü iksirlerinizi alıp cehenneme gitmeli ve arkadaşınızın vudu bebeğini taşıyan şeytanlardan bu bebeği almalısınız. sonrasında bu bebeği ateşe atıp maalesef arkadaşınızı öldürmelisiniz.

    bu eylem etten duvar adı verilen dev bir yaratığı açığa çıkarır. bu yaratık dünyanızı mühürlemiştir. etten duvar yok edildiği zaman haritanız kutsanır. üzerindeki mühür kalkar ve tüm güçleri açığa çıkar. bu güçler haritadaki biomları bile etkiler. çok çok daha güçlü yaratıklar, hayvanlar yeni biomlar ortaya çıkar. ancak bunun bir de kötü tarafı var. lanet de bu güçten payını alır ve lanetli alanlar hızla kendini genişletmeye başlar.

    biome konsepti o kadar güzel tasarlanmıştır ki sadece biomların yapısıyla oynamak bile bütün haritayı, oynayış biçminizi değiştirir. haritanızdaki mührün kalkmasına "hard mode" adı veriliyor. artık her şey sizin için çok daha zor ama çok daha eğlenceli olur.

    oyun içerisinde sizi okumaya zorlayacak fazla bir metin olmamasına rağmen çok ayrıntılı olması nedeniyle bulduğunuz hemen hemen her nesneyi acaba bunla ne yapılıyor diye oyunun dev ansiklopedisinden araştırmanız gerekiyor. bir anlamda biraz ingilizce gerekli. bu ansiklopedi sayesinde her şeyi doğal ortamlarından toplamak yerine tarım yapmayı, büyük yaratıklarla savaşmak için özel platformlar inşa etmeyi ve oyundaki yaşamınızı kolaylaştıracak bir çok şeyi öğrenebilirsiniz.

    minecraft oynayıp da sevdiyseniz muhakkak deneyin resmen bilgisayar başına kitleneceksiniz. tıpkı minecraft gibi kişisel sunucular üzerinden multiplayer olarak oynamak da mümkün.

    eğer tek kişilik oyunayacaksanız mutlaka küçük bir harita yaratın. küçük haritalar bir kişiye yetecek ve hatta fazla gelecek kadar çok malzeme içerir. medium ve büyük haritalar sunucular içindir. ben medium oynuyorum ama arkadaşlar git git bitmiyor.

    oyunun bir güzel yanı da karakterlerin ve haritaların ayrı ayrı kayıt edilmesi. yani lokaldeki karakteriniz, üzerindeki tüm eşyalarınızla birlikte bir sunucuya girmeniz mümkün. ya da asıl oynadığınız haritadan çıkıp başka bir haritanın çölündeki tüm kumları toplayıp kendi haritanıza getirebilirsiniz. bu anlamda zaten %60 -70% yenilenebilir olan kaynakların tamamı yenilenebilir hale geliyor.

    kilit bir nokta da, hiç bir şey için acele etmeyin oyunun tadını çıkara çıkara oynayın. isterseniz 2 hafta içerisinde oyundaki tüm yaratıkları yenmiş olabilirsiniz. burada bir çok kişi yapacak hiç bir şey kalmadı hissine kapılabilir. şahsen şu anda oyunda yapılabilecek bütün zırhları yapmakla uğraşıyorum. bir gardırobum var ki sormayın...

    yaz yaz bitiremedim. daha kanlı aylar, güneş tutulmaları, korsan saldırıları gibi olaylar var ama kısaca bakır kazma ile başlayıp lazer silahlarına kadar giden bin bir çeşit eşya, onun on katı olasılıklarla ilerleyen hiç bir yerde yazmamasına rağmen kendisini hissettiren arka plan hikayesi ile gerçekten kaliteli bir oyun. şiddet ve vahşet ile* tavsiye edilir*
  • şu güzelim oyun hala yeterli ilgiyi göremedi. halbuki bir efsane.
  • bundan 2-3 sene önce oyungezer dergisi bülent somay ile ekseni oyunlar ve etkileri etrafında olan bir röportaj yapmıştı. bu röportajda bülent somay oyunlarının sorunun şiddet içermeleri olmadığının üzerinde defaatle durmuştu. tabancaların mermi yerine çiçek atmasının, kurşunun ete değdiği yerden gökkuşağının patlamasının bir şeyi değiştirmeyeceğini, oyunun şiddetle kesişiminin psikolojik etki düzleminde etkisinin şu ankinden çok da farklı olmayacağı minvalinde şeyler söylemişti. oyunları günah keçisi olarak addedilmeye çok açık bir hedef hâline getiren şey her ne kadar oyunlardaki şiddet ögeleri olsa da, asıl sorunun arkasında yatan faktörün oyunların görev ve objektif odaklı sistemlerinin olduğundan dem vurmuştu, mevzu bahis röportajda.

    elimize ogün samast örneğini alalım. hayatı bir oyun evreni (hatta, bir mmorpg evreni) olarak ele aldığımızda, samast'ın aldığı görev hayli açıktı. tab'e bastığında, yanında onay işaretini almamış bir objektifi vardı ve, ekseriyetle bilindiği üzere, kendisinin görev vericileri de mevcuttu. samast'ın yerine getirdiği bir görevdi ve görevi yerine getirdiği ölçüde başarılıydı. "başarı" ise modern hayat ölçü biriminin artıdeğeri olarak göze çarpıyordu. görevi bitirmek için son kez tetiği çekmesi gereken bir "oyuncu"ydu. bu bakış açısını biraz daha dara indirgediğimizde, görevi nasıl tamamlaması gerektiği dahi en ince detaylarına kadar kendisine verilmişti. samast suikastin sonunda bir katil değil, görevini başarıyla yerine getirmiş bir oyuncuydu, diğer bir takım oyuncuların gözünde.

    oyunlarda şiddet ögelerinden çok daha büyük bir soruna işaret ediyor bu durum. şiddet ögelerinin psikopatolojik durumların fizyolojik veya psikolojik tetiklemelerinin üzerine gidilmesinden çok daha fazla üzerinde durulması gereken bir soruna işaret ediyor, fakat perde arkasında kalmaya çok uzun süre boyunca mahkum kalacak bir sorun gibi görünüyor, maalesef.

    terraria'nın bize sunduğu raslantısallıklar üzerine bir evren ve bu noktada objektif, method sunmuyor size. mantık dizgesi ölçüsünde hayatta kalıyorsunuz (hayatta kalmak amaç değil, diğer amaçların gerçekleştirilebilmesi adına her daim yaşamın fiziği ile ölümün metafiziği arasında her daim duran bir araç) ve siz kendi misyonlarınıza anlam yüklediğiniz sürece, onlar terraria evreninde anlamlanıyor ve harcadığınız çabaya değmeye başlıyorlar. oyun sizi herhangi bir noktada takdir etmiyor veya yapmanız gereken küçük karelerle sembolize edilmiş misyonlar sunmuyor size.

    terraria ve muadillerini benim için önemli kılan unsur bu. bu tür oyunları, güdümlemenin her kanaldan empoze edildiği ve türlü yollardan meşrulaştırıldığı dönemlerde bir karşı duruş olarak nitelemekte bir beis görmüyorum.

    mevzu bahis röportaj için; http://farelerveanlamlar.wordpress.com/…a-roportaj/
  • oyuna yeni başlayanlar için küçük bi kaç tavsiye vereyim
    oyunda gördüğünüz tüm heykeller süs değil onların bazıları yaratık çıkarmanıza yarıyor , kalp ve yıldız heykeli ise size belli aralıklarla kalp ve yıldız atıyor bu ne işe yarıcak derseniz kendinize bi platform hazırlayın (3-4 katlı wooden platform) bu heykelcikleri bu katlara serpiştirin daha sonra bu bölgeye heart lantirn ve star in a bottle koyun bi kamp ateşi ve bi kaç ay çiçeği daha koydugunuz zaman tam boss çağırıp kesmelik alan elde ediyorsunuz .

    yaratık çıkarttıgımız heykellere gelince genelde bu heykellerden yaratıgın çıkması için o yaratıgın boyutunda bi odada olması gerekiyor yani köpek balığı üretmek için 3*6 bi oda yeterli oluyor , küçük bi oda yapıpodanun tepesinde durum aşşağıda çıkan yaratıkları menzilli bi silah ile keserek istediğiniz itemi düşürmeye çalışabilirsiniz (dive helmet için okyanusta köpek balığı kovalamaktansa heykelden üreterek kesmek daha kolay) fakat bu heykellerden çıkan yaratıklar para düşürmüyor .

    bomba heykeli ise size bomba atıyor(yok öyle patlatmak için atmıyor yere koyuyor gidip topluyorsunuz sonra ister kullanın ister satın)

    heykellerin ürettiği şeylerin bi limiti var (bu boyutlardan tam emin değilim)
    heykelin 12 birim çevresi için 3
    heykelin 35 birim çevresi için 6
    dünyanın tamamında 10 tane varsa üretim yapmıyolar.

    bu heykelleri kullanmak için önce düngeon u araştırmak orayı ataştırmak için ise skeletronu kesmeniz gerekiyor bu bossu kestikten sonra aşşağıda mechanic var onu bulup kablo,wrench vs. alıp bu sistemleri kurabilirsiniz özellikle yeni oyuncular normal modda skeletronu kesip expert bi haritada anlattıgım sistemi kurup expert modda bossları keserek bazı özel itemleri düşürüp kullanabilirler.

    son tavsiyem ise satıcıdan aldıgınız domuz kumbarası(minecraft oynamış olanlar için ender chest gibi) yanınızda taşıyabileceğiniz ekstra bi envanter görevi görüyor o kumbarayı yere koyun itemlerinizi içine atın sonra kırıp yanınıza alın içinde bulunan itemler kaybolmuyor ayrıca ondan kaç tane koyarsanız koyun hepsinin içi ortak oluyor yani bi tane eve koydunuz bi tane haritanın öbür ucuna birine bi item koyunca diğerinin içinde de o item olacaktır o yüzden yanıma 10 tane alıyım birsürü yerim olsun demeyin paranız boşa gider
  • bugun baslayip bayildigim oyun. kesif konusunda umutlarim buyuk cunku deneyimli insanlarin yazilarina baktikca daha bir bok gormedigimi hissedip seviniyorum. soyle soyleyeyim henuz kaktus kilicina sevinecek durumdayim. yeni yeni cam uretimine gectim ve arka plana da duvar orulebildigini ogrendim. ve her insa ettigim ev ve yerine getirdigim spesifik kosullar icin koye yeni npc'ler gelecekmis. heyecanlandim, hos gelsinler.

    not: sandbox turundeki ilk deneyimim.
  • inanilmaz zevkli bir oyundur. geceler kadar kendini oynatip lan surayi da kazayim buraya da ev yapayim dedirterek kendisine baglar. co-op sekilde multiplayer'dan oynamasi ise ayri bir zevklidir. oturun oynayin yani.*
  • android sürümünden sonra an itibariyle windows phone sürümü de çıkmış oyundur. nokia lumia 520'nin uygulama mağazasında göründüğüne göre 512mb belleği olan telefonlarda da çalışabiliyor.

    bari bir deneyebilme imkânımız olaydı, küçücük telefonda keyifsizse para vermezdik felan.

    sonradan gelen edit: **samsung galaxy s3 mini'de ücretsiz deneme sürümünü indirdim, denedim. keyifliydi **

    android sürümü: http://goo.gl/zjjqoc
    windows phone sürümü: http://goo.gl/iu9zgo
  • yavaş yavaş içerik güncellemeleri gelmeye başlamıştır. cuma günü içinde yeni bir boss, yeni düşmanlar ve eşyaların olduğu bir güncelleme daha gelecektir.

    bir süre önce yapımcılardan biri ileriye dönük konuşmuş ve oyuna eklenmesi düşünülen çeşitli özelliklerden bahsetmişti. bunlardan birkaçı;

    - pvp için farklı oyun modları, mesela capture the flag.
    - farklı dünyalar, boyutlar
    - daha çeşitli vakalar; volkan patlamaları, depremler, daha geniş içerikli istilalar...
    - hava olayları, mevsimler
    - dünyanıza yerleşip kendi şehirlerini kuran düşmanlar...

    bu fikirler oyuna aktarılırsa gayet güzel olacaktır. şu an için mimari kariyeri ve arkadaşlarla pvp atmayı bir kenara koyarsak (ki aslında koymamak lazım), oyuna ayıracağınız süre yeni eklenen içerikleri ne kadar kısa sürede tüketeceğinize bağlı daha çok. eğer küçük içerik güncellemeleri sık sık gelir, arada da yukarıda bahsi edilen tarzda daha büyük güncellemeler gelirse oyuncuların oyunun keşif yanına olan ilgisi çok daha canlı kalacaktır.

    bu arada mimari kariyer demişken, şu forum konusuna bir göz gezdirmekte fayda var:
    http://www.terrariaonline.com/…w-us-your-base.5730/

    özellikle şu arkadaş bayağı uçmuş:
    http://i.imgur.com/jlukl.jpg
  • reddit'te oyunun geliştiricisi redigit ile 1.2'ye ve terraria'nın geleceğine dair küçük bir röportaj yapılmış; ayrıca bir screenshot da paylaşmışlar:

    http://www.reddit.com/…itterfeed&utm_medium=twitter

    arka planların çok daha detaylandırılmasıyla birlikte daha engin bir dünya hissiyatı yaratıldığı kesin ve redigit'in tadımlık sunduğu bilgilere bakarsak hem bir şeyler inşa etmeyi sevenler hem de keşif/macera odaklı oynayanlar yeni güncellemeyi hayli sevecek.

    starbound'un da geliştirilme faslı sonuna yaklaşmışken redigit'in terraria'ya geri dönüşü güzel oldu. hele darkout, edge of space, cube world ve minecraft'ın izinden giden, sandbox'a gönül vermiş bir çok yapım geliştirilmekteyken seviyeli rekabetten kimseye zarar gelmez.

    son olarak, şurada da terraria'ya kendi tasarladığınız bir npc'yi ekleme imkanı veren bir yarışmanın linki var:
    http://www.terrariaonline.com/…sign-contest.104368/
  • uzun süredir beklenen 1.2 güncellemesi dün itibariyle nihayet çıktı ve görünen kadarıyla oyunun hem aksiyon/keşif hem de inşa tarafını sevenleri mest edecek bir güncelleme olmuş.

    harita, bir blok yükseklikteki platformlara çıkmak için artık zıplamanın gerekmemesi, o an envanterde bulunan eşyalara göre tüm craft edebileceklerinizin listesi ve daha nice küçük, ama etkisi büyük özellikler eklenmiş oyuna. aynı şekilde, artık arka planların çok daha şatafatlı olması, yaratıklardaki görsel varyasyonlar gibi çeşitli eklemeler sayesinde oyunun dünyası biraz daha engin ve canlı hissettiriyor kendini. tüm bunlara binin üzerinde eşya, yeni biyomlar, yeni malzemeler, yeni npc ve yaratıkları da ekleyince terraria'nın nihayet olması gereken haline geldiğini veya bu noktaya doğru çok sağlam bir adım atmış olduğunu söyleyebiliyoruz. bu yüzden de herhalde redigit'in eşi cenx'e teşekkür etmek gerekiyor. ona bu güncellemeyi hazırlaması için gazı veren oymuş meğer. redigit "gençler, benden bu kadar..." diyip oyunu bıraktığında üzülmüştük, ama bu güncellemeyle gönülleri biraz olsun almıştır herhalde.

    1.2'yle eklenenlerin tüm listesine şuradan ulaşılabilir:
    http://goo.gl/ayqujv

    son olarak belirtilmesi gereken önemli bir konu var; delikanlı terrariacı cehenneme kadar kuyu kazar sonra da ip kullanmadan içine atlayarak oraya iner. düşerken havada iskelet, slime gibi canavarlarla da kapışır.
hesabın var mı? giriş yap