hesabın var mı? giriş yap

  • onun icin ne yazsak yetmez. biraz deginmeye calissam bile sayfalar dolusu yazi yazmam gerekir ancak birazcik yazayim birseyler.
    blues'cu oldugu kadar rock'cidir. eric clapton onun icin" en iyi blues gitaristi" demistir. blues'u siradanliktan kurtaran adam olarakta bilinir. hayati boyunca bir suru konser vermistir. bu konserlerinin cogunu double trouble olarak bilinen tommy shannon ve chris layton ile gerceklestirmistir. gunumuzde bir suru software ve alet kullanilarak studyolarda yapilan efektleri o bir tremolo pedali ve marshall anfi ile yapmistir. konserlerine gitari ve anfisi ile gidip binlerce insana hayatlarinin belkide en guzel muzik ziyafetini vermistir.
    texas dogumludur. 0.13 tel ve marshall anfisi ile king tone olarak adlandirilan degisik bir ton ile calar.
    texas'ta tanri gibi gorulur. hatta kocaman birde heykeli vardir austin'de. 1990'da bir suru unlu blues sanatcisinin birlikte coverladigi canli sweet home chicago parcasindan sonra helikopter ile baska bir konsere giderken helikopter'in bir tepeye carpmasi sonucu olmustur. ayrica bu helikopter aslinda eric clapton'u tasiyacak helikopterdir ancak srv "ben erken gidecegim o gelecek olan helikoptere biner" diyerekten binmistir bu helikoptere(tabii ikisininde ayni helikopterde olma ihtimali cok daha korkutucudur).
    yavas delta blues'dan tutun rock parcalarina kadar inanilmaz performans sergilemistir. mtv unplugged'da 12 telli akustik gitar ile caldigi rude mood ve pride and joy ile tanir bircok insan. stratocaster'in tanrisi hendrix ise peygamberi de srv ve onun ba$ muridi clapton'dir bana kalirsa.
    ozellikle double trouble ile birlikte pub'larda caldigi kayitlari bulun ve dinleyin. tavsiyem budur, evet evet.

  • yılmaz erdoğan andropoz'da anlaşılan.

    gerisi spoiler.

    kendine öyle bir karakter yazmış ki yaşlısı genci herkes aşık oluyor.

    pavyondaki borderline konsomatris aşık oldu buna.

    sonra ders verdiği kızın evindeki 21 yaşındaki hizmetçi kızın bi anda kanı kaynadı buna.

    en son da ders verdiği kızın anası rolündeki selma ergeç buna vuruldu.

    dudağını ısırıyor falan.

    of senaryo zaten sıkıntılı ama yönetmen de yönetememiş.

    yılmaz'ım rambo okan gibi o daracık omuzlarıyla vurduğunu deviriyor boyuna posuna bakmadan.

    testesteron falan alıp biraz kas yapsaydı da hapisteyken çalışmış kas yapmış derdik.

    ulan andropoz sen neler yapıyorsun insana.

  • etek giyse, tahrik ediyosunuz sonra tecavüz bık bık bık

    pantalon giyse erkek pantalon giyer sen erkekmisin

    tayt giyse hu huvvvvv

    şort giyse ohşşşş

    amk memlekette kadın olsam kafama kurşun sıkar, yayında ve yapımda emeği geçen herkesin amk yazılı not bırakırım.

    edit: erkekler için kullanıldığını biliyorum, biliyorum, biliyorum. kadınlar etek giyer diyor ama etek giyen kadınlara da etek giyerseniz tecavüze uğrarsınız deniliyor.

    ironiden anlamayan nesile aşina değilim

  • kupa açılınca ilahi gibi müzikler, ışıklar falan çıktı, dedim heralde en sonunda acun peygamberliğini ilan etti. herkesin içi gitti.

  • üst edit : alın nebahat çehre'nin ağzından dinleyin inanmayan barzo severlere gelsin.

    https://youtu.be/ny3du2hkhji?t=1430

    daha önceden nebahat çehre'yi sürekli dövdüğü, kafasına bardak koyup ateş ettiği bilinen kadın düşmanı yılmaz güney'in nebahat çehre'yi ayrıldıklarında araba ile ezmesi olayıdır.

    olayı bizzat yakın arkadaşı abdurrahman keskiner şöyle anlatıyor.

    "çok az kişi bilir bunu. rahmetli yılmaz, nebahat ve ben... bir gün yine gece kulübünde kavga ettiler. nebahat kulübü sinirle terk etti. yılmaz'ın 'dur' demesine hiç aldırmadı. nebahat, elmadağ'da kaldıkları otele doğru koşarken yılmaz otomobiline bindi. sinirle direksiyona geçti. sonra gözümün önünde sevdiği kadını arabayla ezdi. nebahat havada uçtu, arabaya çarptı sonra da kaldırıma... 4 gün hastanede yattı."

    kadın düşmanı keko.

    edit : yukarıdaki olayın doğruluğunu sorgulayanlar olmuş . olayı anlatan abdurrahman keskiner . kendisi yılmaz güney'in o dönemki yapımcısı ve yediği içtiği bir olan arkadaşıdır.

    yılmaz için barzo demiş miydim. dur diyeyim barzo.

  • en son speaking'in 3. sorusu ile alakalı yardımcı kalıpları ve ifadeleri eklemiştim ve aradan baya zaman geçmiş. bir yazarın hatırlatması üzerine ben de devam ediyorum.

    ilk önce hatırlayalım
    (bkz: #60523684) integrated writing key language
    (bkz: #60622982) speaking 1 ve 2 key language
    (bkz: #60675753) speaking 3 key language

    speaking bölümünün 4. sorusu sınava girenlerin en çok zorlandığı sorulardan biridir. bu da 3. soru gibi reading ve listening'in entegre edilmiş halidir. burada akademik bir alandan kısa bir parçayı 45 saniye süre içinde okuyoruz ve gerekli notları alıyoruz. ardından da 60 - 90 saniye arsı değişen bir lecture (listening) geliyor karşımıza. dinleyip not aldıktan sonra soru reading ve listening'te verilen bilgilerin birbiriyle ne şekilde alakalı olduğu oluyor. mesela long- term memory ile alakalı bir metin okuyoruz. bu metin genelde tanımlayıcı bir metin oluyor. lecture da bu konu üzerine örnekler veriyor gerçek hayattan. yapacağımız şey metne ve listening'teki örneklere refer ederek ikisini harmanlamak. çok pratik gerektiren bir bölümdür ve dediğim gibi zordur.

    şimdi de bu soru için kullanacağımız belli başlı kalıplara bakalım.

    useful language for speaking question 4

    ıntroduction:
    the article/lecture is about ……… (topic)………………..
    the article/lecture is about ……… (topic)………………..which can be defined as …… / which means ….. /which is ……..

    examples and explanations:
    (1st major point)
    the professor / lecturer provides an example of ………… to illustrate this point / the topic.

    she / he states that …….(sentence)………………….
    he/she goes on to say that …………. (sentence)………………

    (2nd major point)
    he/she gives a further example. + 2nd example /explanation
    he /she / lecturer adds another example + 2nd example/explanation

  • "çocuğa kaç doğumlusun diyorum 2002 diyor. 2002'de insan mı doğar lan? olsa olsa 2002 model araba olur. bu doğum olayları 90'larda bitmeliydi."

  • futbol oynadığı yıllarda beşiktaş'ın ceza sahası civarında serbest vuruş kazanmasıyla, hınca hınç dolu semt meyhanelerini sessizliğe boğan adamdı.

    topun başına geçtiği zaman, kafa kıyaklığından sandalyelerinde yamuk oturanlar kendilerine çeki düzen verirdi. herkes yerlerinde şöyle bir doğrulurdu. garsonlar servise ara verir, ocakçılar televizyona doğru döner, gözlük kullananlar gözlüklerinin camlarını silerdi. meyhaneye bir sessizlik çökerdi. saygı duruşu bir nevi. öyle nadide bir yetenekti sergen.

  • harcanmış bilim adamlarından ludwig boltzmann tarafından tanımlanmıştır.
    termodinamiğin ikinci kanunuyla açıklanır.
    evrenin temel kurallarındandır.
    -düzensizlik ya değişmez ya artar-
    örnek olarak difüzyon verilebilir. ayrı duran maddeler birarada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan olmuşmuş ılık suyun bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması neredeyse imkansızdır.(en azından ömrünüz üssü 1000 kadar sene bekleyebilirsiniz)
    eskime , püsküme , yaşlanma , yıllanma gibi eylemlerin nedenidir. (ah şu sürtünme yok muu...)
    en düzensiz enerji ısıdır ve bi gün bütün enerji ısı olacak (entropi artıyo ya) bu da evrenin sonu olacak. (ısıl ölüm)
    entropinin formülü : s = k * log(olasılık sayısı) [ne olduğunu anlamak için ünide fizik okiicam , sonra daha iyi anlatırım]
    eğer bulduğunuz teori görelilik veya kuantum teorileriyle çelişiyosa belki affedilebilir ama termodinamiğin ikinci yasasıyla çelişiyosa asla. bu yüzden ayrıca dikkat edilmesi gerekir.

    ve en önemlisi aşk mektuplarinda asla anlatilmamasi gereken bir konudur :(((