hesabın var mı? giriş yap

  • her şeyi geçiyorum da gelin hanım madem dini bütün insansınız, görünene göre sizin gibi kapalı misafirleriniz ve aile bireyleriniz de var kınanızda ancak çalgı çengili, dine göre bir kadının vücudunda haram olan yerlerinin açık olarak dans ettiği ve dolayısı ile günaha girilen bir kına organizasyonu düzenlemek bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumuna gelmiyor mu?
    edit: düğün, kına olarak değiştirildi.
    o değil de hala bu görüntüleri savunmak için mesaj atan yazarlar var. allah kimseyi bu durumu savunacak kadar düşürmesin.

  • fantastik romanlara yıllarını vermiş biri olarak rowling'in tolkien ile kıyaslanması kesinlikle hakaret filan değildir. tolkien'in romanları müthiş zengindir, diller, alt kültürler, ırklar, coğrafyalar, destanlar, şiirler... rowling'in romanları ise farklı bir çeşitlilik içerir. büyüler, eşyalar, mekanlar, isimler, karakterler.... ayrıca rowling'in dili daha basit olduğu için çok daha akıcıdır. son kertede tolkien'in eserleri ciddi anlamda ağır bassa da, rowling'in eserlerinin yaşattığı coşkun mutluluk duygusu da yabana atılamaz. bu nedenle iki yazarı da birbirleri üzerinden küçümsemek çocukça bir sidik yarışından başka bir şey değil. ikisi de iyi ki varlar.

  • adam diyor ki bizim toplumumuzda erkekler "özel hayat" kavramını suistimal ederler, karılarını evde bırakır giderler, aldatırlar. evde bırakılan, kendini oyalayacak işi gücü, aklını meşgul edecek bir fikri, meşgalesi olmayan kadınlar da dırdır ederler, adamı bezdirirler. ve hem kadınlara hem erkeklere genel bir eleştiri getiriyor ve diyor ki "türkler yalnız kalmayı, meditasyon yapmayı, tefekkürünü geliştirmeyi bilmez, dedikodu yapar, boş boş işlerle uğraşır." yani adam özetle diyor ki bu ülkenin insanları mıçmıç ilişkiler ve evlilikler yaşar, kendi iç dünyaları sığ olduğu için birbirinin tepesine biner, dedikodu eder, kadını da erkeği de yalnız kalmayı, kendini geliştirmeyi, birey olmayı bilmez, birbirine saygı duymaz, dolayısıyla bunların yapacağı evlilikten de bir halt olmaz, sadece zaman kaybıdır.

    ben burada ne kadın düşmanlığı, ne evlilik karşıtlığı görebildim. eleştirinin gittiği yer belli, ve o eleştirilenler de muhtemelen bu videoyu izleyip, ana mesajı anlamayıp "ilber hoca da evlilik boş iş diyo yea" şeklinde konuşacaklar orda burda.

  • v for vendetta filminin kahramanı guy fawkes'in filmdeki ikonik maskeden başka bıraktığı bir miras daha var. guy; yani adam ifadesi.

    5 kasım 1605 tarihinde parlementoyu havaya uçurma eylemi, kral ı. james tarafından kurallara uymayan toplulukları bastırmak ve birleşik britanya devletinin temellerini atmak için bir bahane olarak kullanılır. bu bahanenin kültürel etkisi her 5 kasımda ateşler ve havai fişeklerle şenlik ateşi gecesi ya da suçüstü yakalanan komplocu anısına guy fawkes gecesi olarak kutlanır. burada guy/adam kelimesi ortaya çıkar.

    bugün “adam, arkadaş, kişi, birey” anlamında kullanılan guy kelimesi 1605'de mevcut değildi. 1605'den sonra kısa sürede kötü bir şöhrete sahip oldu. 5 kasımda yapılan kutlamalarda fawkes ve diğer katolik figürlerin kuklaları (papa dahil) ateşe verildi. bu gelenek nedeniyle guy ifadesi önce kukla anlamında kullanıldı. daha sonra aşağılayıcı anlamda bir erkeği (kötü bir erkeği) tanımlamak için kullanıldı.

    bir noktada guy ifadesi okyanusu aşarak amerika kıtasına gitti. burada amerikalılar guy ifadesinin olumsuz tarafıyla ilgilenmediler ve bir “adamı” ifade etmek için guy kelimesini kullandılar. bu amerikan ingilizcesi kullanımı daha sonra birleşik krallık topraklarına geri döndü ve burada da insan veya kişi anlamında kullanılması yaygınlaştı.

    bugün guy ifadesinin evrimi devam ediyor. kadınların da dahil olduğu bir gruba “guy” denilip denilmeyeceği tartışılıyor.

    guy kelimesinin yolculuğu devam edip değişirken, guy fawkes'in katolik komplonun küçük bir oyuncusundan terörizmin sembolüne, oradan bir ingiliz kutlamasındaki tuhaf bir figürden futurist bir adamın ikonik tasvirine yükselen itibarı da değişmiştir.

    ne demeli; tabiki adam kazandı denilebilir.

  • nisan 2020'de türkçe altyazıyla birlikte gelen oyun.

    mart gibi karıyı boşar, nisan ayında rahat rahat takılırım.

    1 yıl sonrası gelen edit: oyuna bak anasını satim, sürekli erteleniyor. karı başımıza kaldı.

  • dün akşamüstü bisikletimle işten dönüyorum. sağdan ağır ağır pedal çeviriyorum. karşıdan bir yaya gözümün içine baka baka geliyor. kaldırım boş olduğu halde yoldan yürüyor. gidiş yönünün tersine, bana doğru yürüyor. 50 metre falan göz göze birbirimize doğru ilerledik. hiçbir şekilde kaldırıma çıkmaya niyetlenmedi. çarpışmaya 3-4 metre kala sağ elimi omuzdan geriye doğru açtım ve "şapalağı yersin" dedim. o noktada kaldırıma çıkmasaydı gerçekten gelişine yapıştıracaktım. neyse ki çekildi. hikaye bu kadar.

  • 7 yıllık fenerbahçe kariyeri;

    507 maç
    382 galibiyet
    5 euroleague final-four
    3 euroleague finali
    1 euroleague şampiyonluğu
    4 türkiye ligi
    3 türkiye kupası
    3 cumhurbaşkanlığı kupası

    yaşattığın her şey için teşekkürler koç.