hesabın var mı? giriş yap

  • yer: bilkent merkez kampüs, ihsan doğramacı heykelinin önü
    şahıs : tikican

    - ok, gözlüklü atatürk heykelinin orada bekliyorum, öptüm, bye.

  • hamburger ekmeğinin 'gerçek' olduğunun vurgusunun neden yapıldığını anlayamadığımız sandviç.

    ayrıca sandviçin güzelliğinden ziyade adam normalde nasıl muamele görüyorsa, 2 dilim salam 2 dilim peynir görünce havalara uçuyor ya la. afiyet olsun.

  • yav he izmir sıcağı he. en soğuk izmir, en sıcak izmir, en boyoz izmir. gelin de görün nasıl bir nem var burada. herhangi bir kıyı şehri nasıl rahatsız edici derecede sıcak ise burası da öyle. ne eksik ne fazla. üstüne betonlaşmanın getirdiği sıcaklık ve rüzgarı kesmesini de ekleyin tabii. nefes alınmıyor.

  • sürükleyici bir kitap.

    kitabı okurken gerçekten sürüklendiğimi hissettim. elimden bırakamasam da kurguyu oturtmakta zorlandım, başı sonu belli bir klişe beklentim olmamasına rağmen, kitabın sonunda okurken edindiğim beğeniyi bulamadım.

    sürükleyici olma nedeni, hikaye, karakterler ya da olaylar değildi kesinlikle. kitabın tamamının içine gizlenmiş tamamen okuyanın şahsi deneyimlerine hitap eden birbirinden uzak cümleleri bulma çabası kuvvetli bir okuma arzusu yaratıyor diyebilirim.

    kitap yazmayı deneyenler, kendi cüretlerine hayret edenler bilirler ki, bir kitabı yazma dürtüsü, bir kıvılcımdır, lakin iyi beslenmediği zamanlar sönmeye mahkumdur. hayal kurmak ile hayallerini başkalarına anlatmak arasındaki fark muazzam olduğu için, kendi sözcüklerinize yabancılaştığınız noktada kurguyu kaybetme riskiyle de karşı karşıya kalırsınız. yazmaya cüret ettiğiniz kitap ipe sapa gelmez bir hal almaya başladığında ise kurgunun değil hayran olduğunuz cümlelerin peşine gidersiniz.

    işte bu kitabın cazibesi ve falsolu kısmı ben deniz labelleye göre tamamen budur.

    yazar, metaforun acıklamasını yaparak okuyucuyunun hikayeyle bağlantısını sürekli koparmıştır. belki bu açıklamalar gerekliliktir. belki de benim gibi önce hayran olunacak cümleler yaratıp, bunları merkez belleyip geri kalan hikayeleri bu cümleleri birleştirmek için kullanan bir yazardır murakami.

  • doğu perinçek ntv'de yayınlanan bir programa konuk olur ve olaylar gelişir:

    spiker: sayın perinçek en ti vi olarak soruyoruz, siz iktidara gelirseniz neler değişecek?
    doğu perinçek: en ti vi diyemeyeceksiniz artık mesela, ne te ve diyeceksiniz.
    spiker: ...

  • sporun insan hayatındaki önemi yadsınamaz bir gerçektir; çünkü size bir çok şey için faydalı olur, örneğin en basitinden bir meditasyon etkisi vardır diyebiliriz. fakat popüler kültürde spor, fizik estetiği açısından önem arz etmektedir. bunun için sahip olduğumuz kas dokumuzu ortaya çıkarmaya çalışırız.

    günümüz hızlı yaşantısında ve sabırsız hayatlarımızda kas kütlesini artırmak çok kolay bir şey değildir devamlılık ve sabır gerektirir. neyse hemen konumuza gelelim; biz insanlar olarak bir aydan kısa bir sürede, ne kadar kas kütlesi kazanabiliriz?

    1970'lerin başında, nautilus makinelerinin yaratıcısı arthur jones, kendi markası olan yüksek yoğunluklu eğitim sayesinde bunun mümkün olduğunu iddia etti. hatta yapacağı bir deneyle bu durumu bilimsel olarak da gösterebileceğini söyledi.

    tarihler mayıs 1973'ü gösterdiğinde arthur jones colorado eyalet üniversitesiyle birlikte bu deneyi gerçekleştirdi. deneyin amacı, denetlenen bir üniversite ortamında casey viator'u iki günde bir veya 28 günde 14 kez çalıştırarak yüksek düzeyde kas gelişimi sağlamaktı.

    tabii ki arthur jones'un asıl amacı kendi başına yapılandırdığı programın ve mucidi olduğu nautilus makinelerinin nasıl mucizeler yarattığını göstermek istemesiydi. bunun için colorado eyalet üniversitesi beden eğitimi bölümüden dr. elliot plese ile birlikte çalıştı. çalışmanın başında ortaya konulan hedefler şu şekildeydi:

    *çok kısa ve yoğun antrenmanların kas kütlesi ve gücünde hızlı ve büyük ölçekli artışlar sağlayabildiğini kanıtlamak.
    *makul derecede dengeli bir diyet dışında hiçbir katkı maddesi kullanmayacak.
    *ayrıca namı diğer steroidler işin içine katılmayacak.

    antrenman programına gelince:
    1-leg press 750lbs for 20 reps
    2-leg extension 225lbs for 20 reps
    3-squat 502lbs for 13 reps
    4-leg curl 175lbs for 12 reps
    5-one-legged calf raise with 40lbs in one hand for 15 reps (two-minute rest)
    6-pullover 290lbs for 11 reps
    7-behind-the-neck lat ısolation 200lbs for 10 reps
    8-row machine 200lbs for 10 reps
    9-behind-the-neck lat pull-downs 210lbs for 10 reps (two-minute rest)
    10-straight-armed lateral raise with dumbbells 40lbs for 9 reps
    11-behind-the-neck shoulder press 185lbs for 10 reps
    12-bicep curl plate loaded 110lbs for 8 reps
    13-chin-ups bodyweight for 12 reps
    14-tricep extension 125lbs for 9 reps
    15-parallel dip bodyweight for 22 reps

    yukarıdaki yazdığım egzersizlerin her biri birbiri ardına nautilus makineleri ile yapıldı ve casey viator yaptığı her seti tam olarak tamamlayamadı. ayrıca setler arasında dinlenme süresi bulunmamaktaydı ve egzersiz başına yalnızca bir set yapılıyordu, antrenmanlar ise genellikle yaklaşık yarım saat sürmekteydi.

    sonuç olarak casey viator 22 günde tam olarak 28 kg kas kütlesi kazanmıştı.peki bu gerçekten mümkün müydü?

    bundan dolayı casey viator hakkından bazı iddialarda bulunuldu bunlardan birisi steroid kullandığı yönündeydi. çünkü anabolizan steroidlerin* kas gelişiminde hızlandırıcı bir etkisi bulunmaktaydı. ayrıca casey, bir ara tetanoz aşısına karşı alerjik reaksiyon nedeniyle 40 kilodan fazla kas kütlesi kaybetmişti. casey'nin şaşırtıcı derecede kas kütlesi alımını daha önce deneyimlediği sağlam bir vücuda yani kas hafızasına (kaybettiğiniz kasları veya gücü geri kazanmayı kolaylaştıran fizyolojik bir fenomendir) bağlıyorlardı.*

    son söz olarak; sevgili spor severler karar sizin.

    bonus: bu konu hakkında daha sonra yapılan deneylerle ilgili bilgiler
    *david hudlow 11 günde 18,5 kilo kas yaptı. yeni yüksek yoğunluklu antrenmanda belgelenmiştir.
    *eddie mueller 10 haftada 18.25 pound kas yaptı. 10 haftada büyük kaslarda belgelendi.
    *todd waters 6 haftada 15.25 pound kas yaptı. yüksek yoğunluklu kuvvet antrenmanında belgelenmiştir.
    *jeff turner 4 haftada 18.25 pound kas yaptı. grow'da belgelenmiştir.
    *keith whitley 6 haftada 29 kilo kas yaptı. 42 günde daha büyük kaslarda belgelendi.
    *david hammond 6 haftada 22,5 kilo kas yaptı. 42 günde daha büyük kas'ta belgelendi.
    *joe walker, 6 haftada 17.38 pound kas ekledi. the body fat breakthrough'da belgelenmiştir.
    *shane poole 6 haftada 19.34 pound kas yaptı. the body fat breakthrough'da belgelenmiştir.

    kaynak:1234

  • terlikler dünyasının arafında yer alan bir terlik türü. bu terlik, ne bizim evde giydiğimiz terlikler kadar rahat ne de misafir terliği
    kadar yenidir. genellikle ayakkabıların, terliklerin olduğu dolabın en arkasında bir yerde bir suçluluk vesikası gibi durur. bu terlik, bizim giydiğimiz yahut misafirlerin giydiği terliklerin artık tipi tamamen kaymış bir versiyonudur. bu terliği eve gelen bir usta giydiği zaman artık ne kendimiz giyeriz, ne de misafirlere giydiririz. usta terliği olmuştur o bir kere... maşallah ustaların ayakları da genelde kar canavarı yeti gibi olduğu için zaten eskimiş terliğin tipi usta giydikten sonra iyice kayar.

    eve gelen kibar usta, "yalnız şöyle bir terlik alabilirsem" diye bizden terlik rica ettiğinde, ya da mahcup bir şekilde ayakkabılarını çıkartırken, usta gelecek diye hazırladığımız terlikleri şakkadanak çıkarırız. "buyur usta, terlik vereyim sana, rahat et" deriz. sanki o an düşünmüşüz gibi... oysaki o terlikleri çok önceden ayarlamışısızdır biz usta için... bunlar bizim eski terliklerimizden ya da yamulmaya başlamış misafir terliklerinden türetildikleri için eve gelen ustanın ayağında biraz komik gözükebilir. şirinlik olsun diye dil çıkaran köpekli pofuduk terlik almışız, eskimiş, hemen ustaya verilecek terlik yapmışız... lan yılların tesisatçısının ayağına yakışıyor mu şimdi o pofuduk terlik? bu adam yaşar usta gibi dellenip dokunma köselelerime, dokunma kunduralarıma diye lokma anahtarla omurilik soğanımıza vursa? ondan sonra allah korusun hangi pozisyondaysak öyle kalabiliriz ömür boyu. lise biyoloji kitaplarında yazar bu... bu vesileyle geçmişteki hatalarım için tüm ustalardan özür diliyor, hepsini tek tek öpüyor, sevgiyle kucaklıyorum. helal olsun size bir dikişte içtiğiniz bardak bardak soğuk sular...