hesabın var mı? giriş yap

  • gerçektir.

    türkiye'de eğer sağ partiler üçe beşe bölünmeden seçime girmişse hep kazanmıştır.

    1950 genel seçimleri: demokrat parti, %55,2-tek başına iktidar
    1954 genel seçimleri: demokrat parti, %58,4-tek başına iktidar
    1957 genel seçimleri: demokrat parti, %48,6-tek başına iktidar

    ------27 mayıs 1960 askeri darbesi-abd'den istediği krediyi alamayınca rusya ile yakınlaşan demokrat parti kapatıldı, 'siz isterseniz şeriatı bile getirirsiniz' sözüyle akıllarda kalan lideri adnan menderes idam edildi.

    1961 genel seçimleri: kapatılan demokrat parti adalet partisi ve yeni türkiye partisi olarak ikiye bölündü. adalet partisi chp ile koalisyon kurdu.
    1964'te süleyman demirel adalet partisi'nin başına geçti, hükümeti düşürdü.

    1965 genel seçimleri: adalet partisi, yüzde 52,9-tek başına iktidar
    1969 genel seçimleri: adalet partisi, yüzde 46,5-tek başına iktidar

    -----12 mart 1971 askeri darbesi-laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle hükümet düşürüldü. rusya ile yakınlaşan adalet partisi lideri süleyman demirel zorla istifa ettirildi.

    1973 genel seçimleri: sağ süleyman demirelin adalet partisi, necmettin erbakanın milli selamet partisi, alparslan türkeş'in milliyetçi hareket partisi, ferruh bozbeylinin demokratik partisi olarak dörde bölündü. c.h.p&milli selamet partisi koalisyonu kuruldu. 7 ay sonra koalisyon dağıldı, yerine sağ partilerin 'milliyetçi cephe hükümeti' kuruldu.

    1977 genel seçimleri: sağ partiler gene beş parçaya bölünüp seçime girdiler. chp doğudan aldığı oyların da yardımıyla birinci çıktı ama hükümeti kuramadı. sağ partiler birleşip sola karşı'ikinci milliyetçi cephe hükümeti'ni kurdular.
    ecevit gensoru verip hükümeti düşürdü. adalet partisinden istifa eden tüm milletvekillerine bakanlık vererek yeni hükümet kurdu. (bkz: güneş motel vakası) anarşi ve terör patladı. ekonomi çöktü. ara seçimlerde c.h.p'nin oyu yüzde 20'lere gerileyince deniz baykal ve ekibi sert şekilde parti içi muhalefete geçti. ecevit istifa etti. süleyman demirel azınlık hükümeti kurdu.

    6 eylül cumartesi günü konya'da "kudüs'ü kurtarma yürüyüş ve mitingi" düzenlendi. bu mitinge 100 bin kişinin üzerinde katılım oldu, bazı kişiler şalvar, cübbe ve sarıkla, eski harflerin bulunduğu pankartlarla gelip"şeriat gelecek, vahşet bitecek", "dinsiz devlet, yıkılacak elbet" gibi sloganlar attı. miting sırasında okunan istiklâl marşı topluluk tarafından yuhalandı.
    -----12 eylül 1980 askeri darbesi-laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düşmesi ve kardeş kavgasını sona erdirmek gerekçesiyle hükümet düşürüldü. tüm siyasi partiler kapatıldı.

    1983 genel seçimleri: anavatan partisi, yüzde 45,1-tek başına iktidar
    1987 genel seçimleri: anavatan partisi, yüzde 36,3-tek başına iktidar

    (bkz: 6 eylül 1987) referandumu ile ucu ucuna 12 eylül yasaklı liderlerin yasağı kalktı. süleyman demirel, alparslan türkeş, necmettin erbakan gibi yasaklı liderler siyasete geri döndü. sağ oylar bölündü. (bkz: 26 mart 1989 yerel seçimleri)'nde sağ partilerin bu bölünmesi ile shp aradan sıyrıldı ve %28 oyla istanbul, ankara,izmir dahil 40 ilin belediye başkanlığını kazandı.
    1991 genel seçimleri: birinci parti: d.y.p/ikinci parti:anap----- doğruyol partisi-s.h.p koalisyonu
    1995 genel seçimleri: birinci parti: refah partisi/ikinci parti:anap-----refah partisi-dyp koalisyonu

    -----28 şubat 1997 askeri darbesi: laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle hükümet düşürüldü, refah partisi kapatıldı.
    1999 genel seçimleri: dsp-anap-mhp koalisyonu

    2002 genel seçimleri: akp, yüzde 34,2-tek başına iktidar
    2007 genel seçimleri: akp, yüzde 46,5-tek başına iktidar
    2011 genel seçimleri: akp, yüzde 49,8-tek başına iktidar

    2015 (haziran) genel seçimleri: hükümet kurulamadı, erken seçim kararı alındı.

    2015 (kasım) genel seçimleri: akp, yüzde 49,5-tek başına iktidar

    2018 (haziran) genel seçimleri: loading...

  • belediyenin yetkileri çerçevesinde şu sığınmacılar ve kaçaklar için neler yapabiliyorsa yapsın, ben istanbul'da bu suretleri görmek istemiyorum artık. ayrıca özellikle metro gibi ulaşım sistemleri dilenci, çalgıcı, mendilci gibi bayatlamış duygu simsarlarından arındırılmalı, bu konuda güvenlik birimlerini bayağı bir gevşek görüyorum.

    ibb artık istanbul'un çehresini değiştirmeli, burayı bir orta doğu ülkesinin kalabalık bir şehri imajından kurtarıp, dünya'nın imrendiği bir avrupa şehri olduğunu tekrar hatırlatmalı.

  • adam hakli. ''kadinlara degil erkeklere neden tavsiyede bulunmuyorsun'' diyenler olmus haluk levent'e twitter'da. adamlar anlamiyor iste, oldurmeye devam ediyor, katil olmayi goze almis bir psikopata tavsiye versen ne olur? haluk levent de hic olmazsa kadinlarimiza bir tavsiyede bulunayim demis. bunu bile anlamaktan aciz insanlarin baslarina gelebilecek kotulukten kendilerini korumalarini beklemek aptalliktir.

    (bkz: #110485793)

  • afrikada bir iğnesiyle kaplanı deviren arılar vardır. bunların kovanlarına hiçbir canlı yaklaşmaya cesaret edemez. ancak bal porsuğu balı sever...

    yıllar sonra bir edit: "afrika'da kaplan yoktur. kaplanın anavatanı asya'dır. " bunu ısrarla yazan tüm yazar arkadaşlarımın emeğine sağlık.

    yıllar sonra ikinci edit: john hartigan'dan ; bal porsuğu balı sevmez. aslında ayılar da balı sevmez. onların meselesi, kovanların içindeki larvalardır. bedava proteindir onlar için, uzun süre idare eder.

  • şu ana kadar görebildiğimiz kadarıyla uzayda canlı yok demek, okyanus sahilinden çay kaşığıyla aldığımız suya bakıp, okyanusta balık yok demek gibidir.

    toplum baskısı editi: bu sözü benden önce neil degrasse tyson söylemiş olup, ben sadece fincan yerine çay kaşığı, balina yerine balık koyup ifade etmiştim. ancak yine de intihal yapmaktan yakalandık. sabaha kadar uyumayan eksisözluk bekçilerine ve favcılarına teşekkürler.

    saatiniz yok mu sizin olm..t

    ertesi gün editi: çok arkadaş bu sözün carl sagan a ait olabileceğini söyledi. valla bana da dert oldu.

    epey sonra editi: bu tanımı neil degrasse tyson'un star talk adlı radyo şovunda yapmış olabilme ihtimali son derece yüksek. araştırmalarım buraya kadar geldi dayandı:

    şöyle demiş üstat:

    "ıt’s like taking a scoop out of the ocean with a cup and saying there are no such things as whales because there are none in my cup."

  • içimde kendisinden bir parça bulunan yazar. o parça şöyle diyor;

    ''selamlar. naber.
    bayadır sözlükte yazılanları okuyorum. sayılara baktım. bugün de 3. gün dedim yeter. artık çık bi konuş şu kalabalığa bir iki bir şey söyle. sansasyonel ol. inanın bana 00:00'ı zor bekledim. beklerken uzun uzun düşündüm. dedim acaba neler söylesem de bu arkadaşları ti'ye aldığım meydana çıkmasa...

    benim bi kuzen var 22 yaşında. açıköğretim mezunu. ben de evde öyle takılıyorum finallere çalışıyorum, sözlüğe bakıyorum falan. bu gitmiş pederin fotoğraf makinesını kapmış. peder dediğimde amcam ha. ehe ehe. amcam fotoğrafçı benim. neyse.

    geldi bu dedi ki iki fotoğrafını çekiyim. facebook'a koyarız. olur dedim. kıyafetleri falan giydim. balkonda fotoğraf çektik. açmadı. mahalle'nin yapısı dar. ışık da pek iyi değil. bu arada fotoğrafçılığa hep heves emişimdir ama dslr'lar bok gibi para sıçmayı gerektiriyor. şu saatten sonra makine benim desem de inanmazsınız zaten önceki olaydaki telefondan sonra yemezsiniz sanırım. neyse.

    banyoya geçtik. fayanslardan yansıyan flaş burnumu güzel kapatıyor. saçlar da platin sarısı olunca çok cix fotoğraflar elde ettik. bir kısmını facebook'a koydum. sanırım 21 kişi beğendi. dedim 990 kişide 21 kişi beğensin diye mi çektik fotoğrafları. getirdim koydum ekşibişın'a. bi arkadaş görüp sözlükle paylaşmış. o paylaşmasaydı nolurdu bilmiyorum. sanırım üzülürdüm.

    dışarda mükemmel bir hayat var mottosunu fatih altaylıdan arakladım aslında. yazıklarını okudum biraz gerçek dünya internet şu bu deyince hop diye geliverdi aklıma. hayatınız yok mu sizin lafına az biraz alındınız sanırım du bakalım. ilerde 1-2 fotoğraf daha atar toparlarım. kyk yattı ayın 7'sinde alış-veriş'e gidicem.

    bu arada aklıma gelmişken, sevgi çok önemli bir şey biliyor musunuz ? insanları sevin olur mu ? kendinizi de sevin. ama ihsanı sevmeyin olur mu ? allahın cezası beni bırakıp gitti. ilişki durumu daha değişmedi facebook'ta ama değişecek biliyorum saklıyor benden.

    ~~o değil de şu yazıyı yollarken çok pis çişim geldi. ben işeyip gelene kadar neler yazılır kim bilir. iihihihiihiih çok eğleniyorum yaaa. ıffff hadi kaçtım ben altıma işicem.

    ~~o değil de fotoğraf makinesi kırılır diye korkudan eli ayağı titredi bizim kuzenin. bidahakine coolpix l5 kullanıcaz. yorumları bekliyorum bir de eksıbişın'a yeni server alınabilir mi ? hayır ilgiden çöküyo boşa gidiyo resimler. benim hazırda kyk'dan kalan 110 milyon para var. verebilirim yani.

    ~~ya o değil de ben neden bişın'daki fotoları yoruma kapalı yaptığımı açıklamadan kaçmışım. tüh gördün mü ? kılıfı uyduramadık :/''

  • surekli bakistigim cook guzel bir kiz vardi. denize havuza sirf onun icin gidiyor sadece ama sadece derin derin bakisiyorduk. yasim o zamanlar 20 falan. havuzda olmadik hareketler yapiyor bur turlu beceremedigim ters taklalar atiyordum. ters takla sonrasi kafami suyun disina cikartir cikartmaz kafam baska yonde olsa bile hemen ona donuyor ve gozlerinde bana bakip bakmadigini, atlayisimi begenip begenmedigini anlamaya calisiyordum. neyse bir ogle vakti yine havuzda oldugunu gorup kosarak gittim. kendisi iki arkadasiyla birlikte suyu icinde havuzun tam kosesinda kenarlara tutunarak sohbet ediyorlar. birbirimizi gorunce gulumsedik ve ben acilisi yine ters taklayla yaptim(bu arada her atlayisimda sirtim suya sak diye carptigindan biber gibi yaniyor ama her seferinde sirtim biraz daha nasirlastigindan kelli aciya dayaniyordum). kafami bir kere cikartip nefes alip yine suyun icinden ona dogru yuzdum. ilk defa yapiyordum bunu. yani ona dogru ilk defa yuzuyordum. yuzerken bir taraftan bunu yapma diyordum kendime. cunku, nefesim anca yetecek ve onun oldugu kenarda su ustune cikacaktim. henuz onunla bu kadar yakinlasmaya hazir degildim. tam kenara geldigimde ani bir kararla su ustune cikmamaya karar verdim ve kenar duvardan destek alip(ayaklarimla kendimi itip) geldigim yone dogru yuzmeye karar verdim. fakat o da ne? bir duvarin bu kadar yumusak olmasi hic normal degil! er kisi olan 'gerizekali ben' o gucu duvar yerine kizin gobegimden aldigimi farkettim. resmen sevdicegimin gobegine cift tepik attim ve o saskinlik, utanc ve korkuyla hemen oradan uzaklasmak istedim. telasima telas aptalligima aptallik katarak guclu tekmelerimle yanindaki iki kizi ve yine sevdicegimi acilara surukledim. cirpindikca battigim bir bataklikti. nefesim bitmek uzere ben cikmak istemiyorum. caresizlikle cikip nefes alip gozyaslarimi gizlemek icin donup o tarafa bakmadan karsiya yuzdum havlumu aldim tam giderken baktim. evet ben kazanmistim. 3'unude dovmustum. sonradan kuzenimden ogrendigim kadariyla ciglik attirmisim hepsine. filmin sonu mu? bosverin!

  • "yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."

    hangi ahlak?
    hangi erdem?

    arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.

    ayrıca itirafının neresi takdirlik?

    lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.

    emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.

    tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.

    bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.

  • --- spoiler ---
    - ev kadar büyük, saatte 20 litre benzin yakan, bir ton gürültü ve duman çıkaran, elmayı da üçe bölen şey nedir?
    - elmayı dörde bölsün diye yapılan sovyet makinesi!
    --- spoiler ---

  • süper demeç. içim soğuyor böyle şeyler gördükçe.

    memurlara da aşk olsun. tayinimiz çıkar, sürülürüz diye korkuyorlar. abi zaten çankırı’dasın lan. sürül belki ufkun açılır amk.