ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
samimiyet eksikliği bulunan ifadeler
-
.(bkz: hayırlısı)
"anlattığınla ilgilenmiyorum, susabilirsin." demenin başka bir yolu.
hiçbir şey söyleme, bön bön bak daha samimi.
düzeltme: ekleme yaptım.
beyefendiler asgari ücreti beğenmiyor
-
beyefendi kendine köle arıyor galiba.
1600 lira şu hayat şartlarında kime yetiriyor acaba?
eline gözüne dursun be. pişkin surat.
eline gözüne dursun be. eline gözüne.
bayramda türk kahvesi yanında likör ikram etmek
-
olan gelenektir.
çocukken likörlü çikolatayı tam ağzıma atacağım anda dindar olmayan sülalemin dindar babaannesi elime vurup çikolatayı düşürmüştü: ''içkili o içkili! büyükler için'' demişti.
ayrıca sigara ikram kaseleri de 80lerin sonunda çok yaygındı. dindar komşularımızda bile olurdu. hatta onlar kullanmasa bile likör bardaklı setlere sahiptiler. süs olarak durmasını bile severlerdi.
poşetlerle oradan oraya koşturan çocuklar, bir evde rast gelen sayısız akraba ve komşu, zır zır çalan telefonlar... tüm şehirde bir curcuna olurdu ki, sorma gitsin..
2000'lere kadar afgan-paki gelenekleriyle yaşayıp kendi mahallesinden çıkmayanların ve sonrasında akepe tarzı dindarlıkla yoğrulup her şeye düşmanlık besleyenlerin bilmediği şeyler tabii...
ilgili dönemde özal'ın bir haberi: görsel
türkiye mühendis kaybetti amerika bakıcı kazandı
-
zaten gitmesine sebebiyet veren mahlukatların , gelip altına 5 gram beyniyle "tutan mı var" minvalinde yorum yapması da giderek ne kadar iyi yaptığını göstermesi açısından epik olmuş.
amerika' ya bavulda "mal" statüsünde bile gidemeyecek tiplerin de, niye mühendis olarak gitmemişmiş, kendini geliştirememişmiş diye laf söylemeye çalışması da epey ironik.
------------------------------------------------------
ekleme: "ben amerika' ya gitmesine değil, bakıcı olarak gitmesine (bkz: laf söyledim)" diyen var. ya birader sorun da burada zaten, niye laf söylüyorsun, ya siz niye herkese laf söylemeye çalışıyorsunuz? iyi veya kötü burada kalmaktansa gitmeyi tercih etmiş işte. konu bu, bu kadar.
senin görüşünü, senin mesleğini, seni, daha değerli kılan ne?
neyse ya kendini bir bok sanan sizin gibi tiplerden yılıp gittiydim zaten ben de, bir kez daha anladım ki, iyi etmişim.
siz aynen devam.
yurtta öldürülen öğrencinin babasının açıklamaları
-
din böyle bir şey işte.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
(bkz: balkon)
arkadaş sen nasıl rahat düşkünü,açık hava sevdalısı bir adamdın ki balkonu buldun? hiç mi korkmadın bunun altına da destek falan koymadık ama yıkılır mı acaba diye? pencere neyine yetmedi aq?
6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı
-
kalede engin, ridvan, oguz ve aykut oldugu surece hic korkmayacagimiz mac. dusundukce heyecanlaniyorum. en az 5 cekeriz.
iskenderun'u türklerden geri alacağız
-
öncelikle yarrağımın tepesini alırsınız. bizden birşey almayı çok istiyorsanız, 5 milyon asalak vatandaşınızı alın amk.
araba kullanmaya yeni başlayanlara tavsiyeler
-
bi kere o el frenini bi indir.
düz vites araçla dik yokuşta durmak zorunda kalmak
-
bu kadar araba kullanmayı bilmeyen insanla birlikte aynı yolda araba kullandığımı farkettiğim için gerçekten gerginim. bir süredir yokuşta kalmayla ilgili başlıklar açılıyor, entryler kasılıyor.
hiç biriniz mi araba kullanmayı bilmiyorsunuz be?
bas frene (ayak freni! ) kalkacağın zaman debriyajdan ayağını yavaş yavaş çekmeye başla, (bak frenden kaldır demedim ayağını mal mısın?) araba titremeye başlayınca, devir göstergesi aşağıya doğru hareketlenmeye başlayınca frenden ayağını yavaşça çek, hiç bir hareketi hızla yapma ki heyecanlanma! frenden çekince de gaza bas! bu kadar basit bir olay için yaratılan şu kaosa bak ya!
nikola tesla
-
elektroallah.
bokun içinde öldü,bokun içinde inatla yüzmeyi sevdi. kendini kurtarabilecek kadar dahi olmasına rağmen.