şeytani
-
şeytansı. şeytanla ilgili, şeytansal. rüyaların müslümanlara göre nitelikçe iki türü rahmani ve şeytani diye ayrılıyor. ayrıca (bkz: kör şeytan).
etik olarak suç cezayı getiriyorsa, pratik olarak önden verilen ceza da suçu getirmelidir. suçuyla dengelenmeyen ceza şeytani, zulümden başka şey olmayabilir.
bu şeytansı, şeytan'ın arka bacağı kişi (misal ben) hayatı veya tanrıyı ikna eder kandırır, ömür boyu denetimsiz acısız mutlu olur diye bir korku var. o zaman adeta iyilik değil kötülük hasedi/kıskançlığı ortaya çıkıyor. varlığa değil yokluğa özlem. yokluk özlemi değil doğrusu, kötülük yokluk saydığı şeye özlem. bu, hayat yorgunluğu değil, ondan bağımsız. yokluğa, dolayısıyla varlığa ambivalans, çelişduyarlık. kötülükten fiiliyatta korku, kötülük sonuçlarından ve sorumluluğundan korku, buna karşılık, varsayılan bedava kötülüğün kazancını, meyvesini isteyiş..
gölgesiz demek sorumsuz sorumluluksuz, egosuz, ağırlıksız olmak mı demek acaba? gölgesiz olmak hayalet bir yana şeytani yaratık sıfatlarından mı? araştırmam, azıcık daha kavramam gerekiyor. bu yazılama bulma değil, sorma sızması. gölgesizlik belki şeytani diye korkutucu ama bir yandan da kıskanmalık, imrenmelik. belki görünmez adam olmak gölgesizliğe yakın, ona özdeş olmayan bir durum. görünmezlik de sorumsuzluk arzusu hissettiriyor. ego, insan olmak, bir ağırlığa, bir görev ile ütopyaya sahip olmak, gölgesi yani bilinçdışı denen tanıması veya evcilleştirmesi gereken bir karanlık yanı olmak, fiziksel yaşamın kısıtlarına tabi olmak demek. gölgesiz olan insan gibi ağır, yüklü değil, hafif, belki dumansı ve yarı saydam. cin görenlerin sık deneyimlediği (bildirdiği) gibi ellerinin ayaklarının ters olması, gene kısıtlamadan bağışık olmaları, insani şablonlara uymamaları, başka yasa veya yasasızlıklara uymalarının sonucu. (bkz: gölgesiz/@ibisile)
dil duam:
yazıt ve kanıt büyücüsü olmayayım, iz bırakmaz, uzaktan reikik büyücü olayım. yazıyı sevişim kanıt aramak ve bırakmak değil mi? biraz ve mutlaka öyle. o zaman yazım da kendiliğinden şifreli, dolambaçlı, hermetik, az kassandrik, kendini ele vermez, göz önünde örtünür gizlenir bir yazı olsun. göze giz olsun. her gören her okuyan onda önce kendini görsün. anca azgın merakı olan ilerisine açılsın, göz olsun, yayılsın, insi şeytani kardeşlerini benden öte görür olsun.
aminaminamin.
(bkz: son duam/@ibisile)
allah'ın garibi notlarım hakkında sen busun işte demesi sevinçle öttürdü beni ki:
erkekliğin yoka yakın zavallılığını biliyorum, yine de erkeğe gelişim, öğrenimsellik atfediyorum, belki kendime. ve potansiyel olarak, değer olarak yine de kadına memeye süte yöneliyorum, kadın gücüne, büyüsüne, tehlikesine iman ediyorum. hayatı yarını bilmeden sevip güvendiğim gibi, kadını bilmeksizin, ve sözde güvenilmezliğine karşın yaslanmaya hedeflemeye seçiyorum. acıtmak için ve acıtması için de seçiyorum. ve tabii uçurması için, hazla kamaştırması için. azla yetinen kadını kadın saymıyorum, ben de kadın olsam azla yetinmezdim. hiçle yetinirdim. kadın olsam öğrenmezdim, bildiğimden şaşmazdım, ustaca ve yumuşakça yapabilirdim bunu. gözüm hep derinlerde ve karanlıklarda olurdu. kadın lucifer'in, ışığın suç ortağı, oysa yönelişi karanlık, kökü karanlık, hintli kali gibi. büyücü şamaniçe gibi. öfkesi eksik olmayan bir sevgi varoluşu bu. düzenbazlık, çözümsellik, sinsilik şeytaninin aslında boş böğürleri, mat soluk yanları. tanrısal/aşksaldaki büyük atlamalar, tutku, yok olma azmi, hırs ve iddia daha daha çekici çekimli. her kadında en az bir şeyi sevmek, sevmeyince acımasız olmak, sevince sert olmak, yaratılan her suçu sevmek, bilinir bilinmezine göğüs gererek sevmek olasılıkla kendinden emin, ötekinden emin bir allahın garibilikten. (bkz: ben kendim/@ibisile)
(şeytandan da gelebilecek) sorudaki şeytani pırıltı bir yanıta, bir çözüme yönlendirmekten olabilir. faust sordu/istedi; mephistopheles yanıtladı/çözdü.
"çatışma yaratmak, kelimenin tam anlamıyla şeytani bir erdemdir. çatışma ateşi ortaya çıkarır. bu, duygulanım ve duygu ateşidir, her ateş gibi iki unsuru vardır; yanma ve aydınlatma." carl gustav jung - aspects of the feminine
["bu yüzden sol", dorn'a göre, "tanrıdan sonra ilk gelen, her şeyin babası ve yaratıcısı şeklinde doğru isimlendirilmiştir çünkü varolan her şeyin tohumsal ve biçimsel erdemi onda gizlidir". bu güce kükürt denir. kükürt, en yakın bağları yeryüzündeki güneşle olan sıcak, şeytani bir yaşam ilkesidir; "merkezi ateş" veya "ignis gehennalis"tir (cehennem ateşi). bundan dolayı nigredo [karalık] ve putrefactio* [çürüme] ile yani ölümle örtüşen bir sol niger [kara güneş] vardır. civa gibi simyadaki sol da değişkendir.] carl gustav jung - aspects of the masculine
[açıkçası geçen saatlerde başlarından neler geçtiğini, içlerindeki her türden akla yatkın düşünüşün ne çeşit bir şeytansı pratiğin kurbanı olarak körleştiğini, onlara ne olup da adeta "domuz bulamacı gecikince toz toprak içinde kalan mozaklar" gibi birbirlerine düşebildiklerini ve kendilerini geçmiş yılların mutlak görünen açmazından parçalayıp çıkararak en sonunda özgürlüğün baş döndürücü havasını içlerine çekebilen kendilerinin, tıpkı ne olduğunu anlayamadan ve umutsuzluk içine düşerek bir oraya bir buraya koşturan, kafesteki tutsaklar gibi seğirtip durmalarının nasıl da mümkün olabildiğini en basit ifadeyle anlayamıyorlardı (...)] laszlo krasznahorkai - satantango
"merhametin olmadığı özgürlük şeytanidir. merhamet olmaksızın özgürlük, kendi kendini haklı gören, gayrı insani, benmerkezci ve gaddar olabilir." rollo may - özgürlük ve kader
(ilk giri tarihi: 29.5.2018)
(bkz: şeytan/@ibisile), şeytansı
(bkz: diabolica), diabolique
(bkz: mürd)
(bkz: proktophantasmist)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap